Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

toprak

toprak
@1toprak
ankara hukuk’19
ankara
4 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Kolomb, da Gama, Macellan ve Cook daha sonra bu “keşifleri” yeniden yaparken, başkalarını takip ettiklerini biliyorlardı; çünkü “bilinmeze” doğru yol alırken hepsinin ellerinde Çinli kaşiflerin haritaları mevcuttu. Ünlü bir alıntıyı hiç de yerinde olmayan bir şekilde kullanmak istiyorum: Başkalarından daha uzağı görebiliyorlardı; çünkü devlerin omuzlarında duruyorlardı.
Reklam
Gerçek, her şey demek değildir. Hiç değilse işin yarısı, bu gerçeklere nasıl bakıldığına bağlıdır.
Sayfa 166
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Suçları önleyen en önemli frenlerden biri, cezaların ağırlığı değil, cezaların kaçınılmaz olmalarıdır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Hafif bile olsa bir cezanın kaçınılmaz bulunması, ondan yakayı sıyırmanın olanaksız olması, cezadan kurtulma umudunu veren daha acımasız ve ağır bir başka cezanın yarattığı korkudan her zaman daha büyük bir korku, bir etki doğuracaktır. Çünkü, ufak bile olsalar kötülükler/acılar kaçınılmaz olduklarında insanların ruhlarını her zaman ürpertirler.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Çoğulcu rejimlerde hiçbir grup bir diğerinin iktidarını devirmeyi istemez ya da buna cüret etmez; çünkü daha sonra kendi iktidarlarına da meydan okunmasından çekinirler. Ayrıca gücün geniş kesimlere dağılmış olması da böyle bir hadiseyi güçleştirir. Bir Yüksek Mahkeme, mahkemenin bağımsızlığına zarar verecek girişimleri püskürtmeye hazır olan ve bunun için kayda değer bir destek sağlayan geniş bir toplumsal kesimin varlığıyla güçlü olabilir.
Sayfa 320Kitabı okudu
Stalin ve sonraki Sovyet liderlerinin izledikleri politikalar hızlı bir büyüme sağlasa da bunlarda süreklilik sağlanamadı. 1970’lere gelindiğinde ekonomik büyüme adeta durdu. Bundan çıkan en önemli ders şudur: Sömürücü kurumlar iki nedenden ötürü sürdürülebilir teknolojik değişim üretemezler; ekonomik teşviklerin yokluğu ve yaratıcı yıkımın siyasal sonuçlarından korkulması. Buna ek olarak, gayet verimsiz bir biçimde kullanılan tüm kaynaklar sanayiye aktarıldığında geriye devlet zoruyla elde edilebilecek çok az bir kazanç kalacaktır. Böylece yenilikten yoksun, ekonomik teşvikleri zayıf Sovyet sistemi bir bariyere tosladı ve daha fazla ilerleyemedi.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bugün “Bereketli Hilal” ve “yiyecek üretiminde dünya birincisi” gibi sözler saçmadır. Eski Bereketli Hilal’in büyük bir bölümü bugün çöldür, yarı çöl, step ya da tarıma elverişli olmayan, toprak kayması geçirmiş ya da tuzlanmış arazilerdir. Bugün petrol gibi yenilenemeyecek tek bir kaynağa bağlı olarak bölgenin bazı uluslarının zenginliği, bölgede çoktan beridir devam etmekte olan esas yoksulluğu ve kendi kendini besleme zorluğunu gözlerden saklamaktadır.
Sayfa 520Kitabı okudu
Avrupalılar Afrika’yı sömürgeleştirdiyse bunun, beyaz ırkçıların sandığı gibi, Avrupalı halkların Afrikalı halklardan farklı olmasıyla bir ilgisi yok. Daha çok coğrafi ve biyocoğrafi rastlantılarla ilgisi var - özellikle de kıtaların yüzölçümleri, eksenleri, yaban bitki ve hayvan türü takımları arasındaki farklılıklarla. Yani, Afrika ile Avrupa’nın tarihsel yörüngeleri arasındaki fark taşınmaz malvarlıkları arasındaki farktan kaynaklanıyor.
Sayfa 481Kitabı okudu
Büyük komutanları göklere çıkaran bütün o askerî tarihler insan egosunun balonunu söndüren bir doğruyu hafife alıyorlar: Eski savaşların galipleri her zaman en iyi komutanlara ve silahlara sahip olan ordular değil, çoğu kez yalnızca düşmanlarına bulaştıracak en berbat mikropları taşıyanlardı.
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
+Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük. -Gören körler mi? +Gördüğü halde göremeyen körler.
Sayfa 330Kitabı okudu
Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız. Sözlerimizin ve hareketlerimizin iyi kötü sonuçları, kuşkusuz, gelecekteki bütün günlerimize, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız sonsuz günler dahil, oldukça düzenli ve dengeli biçimde dağılır, zaten bu durumun, üzerinde bunca konuşulan ölümsüzlük denen şey olduğunu ileri sürenler de vardır.
Çalış diyor, çalışıyorlar. Yat, kalk, otur, uyu diyor, bir dediğini iki etmiyorlardı. Küskün karanlıklarına da gittikçe gömülüyorlar, vurdumduymaz, hiçbir şeyle ilgilenmeden, gülmeden ağlamadan, öfkelenmeden, sevinmeden bir tuhaf havanın içinde yuvarlanıp gidiyorlardı. Umut ettikleri hiçbir şey yoktu. Umut edememenin boşluğundaydılar.
Sayfa 273Kitabı okudu
Biz toplum olarak Soma'yı bir milat yapamaz, orada ölen canların hesabını hakkıyla soramaz isek ikinci Soma kazasında babalarını yitirecek çocuklara yeni masallar anlatmamız gerekecek.