Vahyolunmuş mesaj, bize paha biçilmez, çok önemli iki rehber verir:
a) Amaçlar…
b) Değişmez ve ebedi yol gösterici ilkeler..
Sayfa 40
Bizim insanımız böyle olacak. Yani zülcenâheyn, iki kanatlı olacak.
Zülcenâheyn fî ilmi' z- zâhiri ve' l- bâtın.
Zâhir ilmini bilecek, bâtın ilmini bilecek.
MÖ. 5. yüzyılda Hakikat - Bilmiyoruz.
M.S. 8. yüzyılda Hakikat - Biliyoruz.
M.S. 18. yüzyılda Hakikat - Bilebiliriz.
M.S. 19. yüzyılda Hakikat - Bilebilir miyiz?
M.S. 20. yüzyılda Hakikat - Bilemeyiz.
M.S. 21. yüzyılda Hakikat - Bilmeli miyiz?
Sayfa 81
Bir kitabı istediğiniz zaman elinize alıp istediğiniz zaman bırakabilirsiniz. Tiyatroda durum tamamen farklıdır: Perde tam zamanında açılır ve
spesifik zaman aralıklarında kapanır, izleyici oyunu izlerken koltuğundan kalkmaz. 21. yüzyılda bile insanlar tiyatroya giderken özel kıyafetler giyer.
Tiyatroda televizyon izlerken olduğu gibi yemek yenmez veya konuşulmaz. Şeker ambalajını hışırdatırsanız veya daha da kötüsü cep telefonunuz
çalarsa öfkeli bakışlara hedef olursunuz, izleyiciler genellikle aynı anda güler ve oyunun sonunda performansı alkışlar.
Sayfa 59Kitabı okudu
Allah' ı seven şeriati sever. Şeriat "Allah' ın ahkâmı" demektir. Allah' ı seven Allah' ın ahkâmını sever.
Öyleyse asıl mesele nedir?
Elbette insana bizzat kendi insani boyutlarını yeniden kazandırmaktır!
O boyutlarsa şunlardır:
1) Allah’ın yüceliğine dört dörtlük iman,
2) İnsan topluluğunu yürekten önemseme,
3) Kişisel sorumluluğumuzun tam anlamıyla bilincinde olma.
Sayfa 38
Birer araçtan ibaret olan “bilim” ve “teknik” böylece kutsallaştırılıp bir çeşit din haline getirildi.
Sonunda da bu “araçlar dini”, araçları amaca dönüştürdü, yani ortaya bilim, teknik, millet, para, cinsellik, büyüme gibi sahte tanrılar yaratarak, yeni bir çoktanrıcılık icat etti.
Sayfa 38
Belki de 21.yüzyılda halk ayaklanmaları insanları sömüren sermaye sahiplerine değil de artık kendilerine ihtiyaç duymayan sermaye sahiplerine karşı yapılır.
Sayfa 26
Bilim ve teknik araçken din oldu.
Sayfa 38
Batı, insanı Tanrılaştırdı.
Sayfa 36
Delillerin bütününe vakıf olmadığında aklının çıkarımlarına güvenmeyeceksin. Akıl her daim gerekli, velakin her daim yeterli değil, çünkü 21. yüzyılda birden fazla "gerçek" yaşanıyor. Hâkim "gerçek" ne ise, endişelerimizi o formatlıyor. "Her şeyi aklıyla değerlendirmeye kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır" demeleri de bundan."
Sayfa 15
Şeriat bir kanunlar bütünü değil, bir hayat tarzıdır.
Sayfa 17
Bakışlarımız geçmişe dönük oldukça, günümüze söyleyebilecek sözümüz olmaz!
Sayfa 16
Yüzyılımızın sorunlarına özgün, İslami çözümler getiremiyoruz!
Sayfa 15