Erdoğan 24 Kasım 2013'te Trabzon Arkalı'da konuştu:
"Benim kızım İmam Hatip okuyamamayla karşı karşıya kaldı. Hey gidi günler hey! Ben kızımı Arkalı'ya gönderdim kimseye duyurmadan, burada okudu. Kimseye duyurmadan ha, ilk defa açıklıyorum. Burayı bitirdikten sonra da yurtdışına gönderdim, gitti Amerika'da okudu. Ondan sonra gitti İngiltere'de mastırını yaptı. Demek ki başörtülü de okuyabiliyormuş."
Anadolu’da, 1920 yılı içinde patlayan ve Çanakkale yakınlarından başlayarak Marmara, Sakarya bölgeleri, Bolu havalisi, Ankara kuzeybatısı, Çerkeş ve nihayet Yozgat, Zile, Tokat, Sivas istikametine kadar yayılan isyanlardan başka Anadolu bazı iç isyanlara daha sahne olmuştur.
Bunların içinde ve daha önce üzerinde durmadığımız Mudurnu, Mihalıççık, Sivas’a tâbi Yenihan (14 Mayıs 1920), Erbaa (6 Eylül 1920), Viranşehir (24 Ağustos 1920), Çivril (23 Haziran 1920), Konya (2 Ekim 1920) isyanlarını da işaret etmeliyiz.
Zaman yönetimi çoğu insan için doğal olarak gelişmez, çünkü bu aslında zaman yönetimi değildir. Zaman manipüle edilemez veya yönetilemez; o sadece öylesine akıp gidiyor gibi görünür. Zaman yönetimi, kazanılması gereken bir beceridir, zaman geçerken kendi kendinizi yönetmektir. Uygulama ve çaba gerektirir, ancak ödülleri muazzam olabilir -
3 Ocak 1919’da İngilizler Antep’i, 26 Şubat’ta Maraş’ı, 24 Mart’ta Urfa’yı işgal ettiler.
Fakat İngiliz işgalleri biraz da Fransızlara yer hazırlamak içindi.
Dün gece saat onda evine giden Salih'in kolu, sarhoş Yunan erlerine dokunmuş, üstüne atılıp döğmeğe başlamışlar. Polis araya girmek isteyince Yunanlılar tabancalarını ateşlemişler, 640 numaralı polis Hasan Efendi böğründen vurularak ölmüş.
Katil, Osmanlı tebaasından Tanaş oğlu Dimitri yakalanmışsa da Yunanlılar gelip müdüriyetten almış götürmüşler.
"Ölen polisin ailesine hükümetçe 20 lira yardım yapılacağı haber alınmış!
"Yirmi lira ... Bu kadar ucuzladı mı Türk canı? Kaç çuval kömür alınır yirmi lirayla, kaç ekmek alınır? Geçende yirmi para zam edildi, 17 kuruş oldu ekmek. .. Yapılan yardım 120 ek mek!. .. Ailesi beş nüfusluysa ... Günde birer ekmekten 24 günlük yavan ekmek parası. .. Evet, şaşılacak kadar ucuzladık aziz komu tanım, 'ciğeri metelik etmez' derler ya, işte öyle olduk! yuh bize!
Britanya, Alman hükumetine askerleri ni Belçika ve Fransa'dan çekmemesi durumunda Almanya' ya savaş ilan edeceğini bildiren 24 saatlik bir ültimatom verdi. Haberleri alan Alman Şansölyesi Bethmann-Hollweg'in kan beynine sıçradı. Britanya'nın harbe gireceğini ummamıştı. Hele de bunu "bir kağıt parçası" olarak nitelendirdiği eski bir antlaşma için yapacağına inanmakta güçlük çekiyordu. Britanya'nın ültimatomu fazla etki yaratmadı.
“Psikotrop ilaç kullanımı ile iletisim cihazlarının arasindaki pek çok bağlantıdan bir tanesi, her ikisinin de toplumsal itaat biçimleri üretmesidir. Ancak sadece uysallığı ve sakinleşmeyi vurgulamak, bu iki ürün kategorisi pazarını destekleyen diğer eylemlilik ve girişimcilik fantezilerini atlamak olur. Örnegin, yetişkinleri yaygın biçimde dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozukluğu (ADHD) ilaçlarını kullanmaya sevk eden çoğunlukla kişinin iş yerindeki performansını ve rekabetçiliğini artırma ümididir-
ve daha acımasızı, metamfetamin bağımlılığı çoğunlukla performans ve kendini yüceltme konusundaki tahrip edici kuruntularla ilişkilendirilir.
Söz konusu pazarların küresel ölçekte olması ve büyük nüfusların tutarlı ya da tahmin edilebilir davranışlarına dayanması, kaçınılmaz bir sonuç olarak yaygın bir aynılığı doğurmuştur. Bu sonuca, kitle toplumu kuramlarının eskiden ileri sürdüğü gibi, benzer bireyler üretme yoluyla değil, farklılıkları azaltma veya bertaraf etme, çoğu çağdaş kurumsal bağlamda etkin ya da başarılı biçimde işleyen davranış yelpazesini daraltma yoluyla erişilir.
-Jonathan Crary, 7/24 Geç Kapitalizm ve Uykuların Sonu, Metis Yayınları, syf: 61
“Uyku geriye kalan tek bariyer, kapitalizmin saf dışı bırakamadığı tek dayanıklı "doğal koşul".
-Jonathan Crary, 7/24 Geç Kapitalizm ve Uykuların Sonu, Metis Yayınları, syf: 78