İnsanlar ne kadar garip! Sahip oldukları özgürlükleri hiç kullanmıyorlar da sahip olmadıklarını talep ediyorlar; düşünce özgürlükleri var, onlar ifade özgürlüğünde diretiyor.
, ama ben onu yaşayan, nefes alıp veren Berenice olarak değil de bir hayalin Berenice'i olarak; cisimsel bir varlık değil de bu varlığın soyut hali olarak; hayranlık duyulacak değil de çözümlenecek bir nesne olarak; aşkın odağı değil de birbiriyle çelişen, belirsiz düşüncelerin merkezi olarak görüyorum.
Bütün vitrinler ışıklı,
Bütün caddeler kalabalık,
İyi ve rahat insanlar,
Gece Faslı her yerde.
Biri gider denize doğru,
Erkekler... Kollarında kadınları.
Yalnız kalınmaz bu şehirde
Akşamları.
Herkes yaşar bir yerde,
Meyhanede, evde, sokakta.
Bizim derdimiz yalnızlık,
Bizim derdimiz başka.
Gece faslıdır artık,
Dağılır herkes yerine.
Ya kadınlar derdimiz, ya şarkı
Geceden geceye.
"Seni seviyorum" dememeli insan aşık olunca.
Çok acı oluyor sonra aynı ağızdan duymak yıkılışını.
Yalanlarla, küçümsemelerle ve alaylarla.
Ve bunlardır aldatmacaya döndüren
kusursuz sandığımız dünyayı.