Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uğur Altay

Uğur Altay
@Ashitaka
16 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Şölen ve Bilgelik Metinleri
"Isteklerini karşıla, yaşadıkça. Başına çiçekler tak, ince şeyler giy üstüne. Kutsal kremlerin en güzelleriyle koksun her yanın! Elinden geldiğince yaşa, Yüreğini durgunluklara bırakma! Sana ne gerekiyorsa onu yap yeryüzünde, Gönlün senden neyi istediyse onu yap, Yas günü gelip kapını çalmadan... Ağlayışlar ölümden kurtaramaz İnsanın yüreğini! Çılgınca eğlen, bıkmadan usanmadan Çünkü insana elindekileri Öteye götürmek hakkı verilmedi, Çünkü gidenlerden biri bile dönmedi."
Sayfa 64 - BDS Yayınları, 1992.
Reklam
İşin kolayı
"Kendimle konuşuyordum. Severim bunu. Kişi kendine, başkalarına açamadıklarını da söyler, başkalarından duysa dayanamayacağı doğruları da dinler kendinden. Yazmanın da tadı biraz bundandır. Bütün yazarlar için değil: Çoğu içlerini dökmek, bildiklerini anlatmak için değil, gizlenmek için yazarlar."
Sayfa 573 - Türk Dil Kurumu Yayınları, 1972.
Basit Bir Mimari Okuma Formülü
"Güzelliği yaratan üç şeyin uyumudur: her şeyden önce, bütünlük ya da yetkinlik - bu yüzden yetkin olmayan şeylere çirkin deriz. Sonra gerekli orantı ya da uyum; son olarak da aydınlık ve ışık."
Sayfa 116 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İçimden Garip Bir Ses Al Demiri Git Diyor
"Uyarım içimin sesine Varsın bozuk olsun pusula Sular nereye götürürse Karalar çok sınırlıdır Dünya denizden ibaret Vira demir, eyvallah! Varsın sizin olsun Rüşvetli
Sayfa 521 - Bilgi Yayınevi
İpucu Aramak
"Binaları anlamak hafiyelik yapmaya benzer: Binayı teşhis etmenizi sağlayacak ipuçlarını bulmaya çalışmanız gerekir. Bu ipuçları, değiştirilmiş pencereler, malzeme farklılıkları ya da onarım esnasında eski yapıdan artakalan parçalar olabilir veya binanın neden böyle olduğunu merak etmenize yol açan küçük detaylar ya da ilginç düzensizlikler gibi daha küçük ve hemen göze çarpmayan şeyler olabilir. Her yapı bir diğerinden farklıdır ve tıpkı iyi bir hafiye gibi, her birine açık fikirlilikle yaklaşmanız gerekir. Bununla birlikte, bulmaya çalışabileceğiniz kimi ortak ipuçları da vardır."
Sayfa 8 - yemyayinKitabı okudu
Reklam
KİBAR HIRSIZIN TÜRKÜSÜ
"Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan Taksinize, mülkünüze, dairenize... Heceleyerek üzerinde ayak ve el uçlarımın Belledim seyyârelerinizi ve kelimelerinizi... Gözlerinize baktım, mukaddes ciltlerinize, büfelerinize Vesairenize... Şiir fenerimle de baktım, son çığlık! Aşk yokmuş sizde beş paralık! Gidiyorum ben boşçakallar Sıçmışım ortalık yerinize Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık"
Sayfa 111 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Şarkılar Dağlara
"Eylül karanlığının henüz dağılmadığı bir dönemde ortaya çıkmıştı Ahmet Kaya. Ne bir ses vardı ortalıkta, ne bir ezgi. Çıkan sesler de kesiliveriyordu. Ama insanlar sesler duymak istiyorlardı. O kara kış soğuğunda, 'Seni baharmışsın gibi düşünüyorum' diyordu. İhanet kol gezerken 'dört yanım puşt zulası' diye haykırıyordu. Yıkılmaz görünenler, durup dururken 'An gelir paldır küldür yıkılır bulutlar' diyebiliyordu, Ahmet Kaya. İsyandan söz etmek isteyen yeni yetme emekçiler de sevdiler onu, kendisiyle hesaplaşmaktan kaçınan 12 Eylül solcuları da."
Sayfa 130 - Ceylan YayınlarıKitabı okudu
Ben Bir Copum
"Ben bir copum! Yirminci yüzyılın en büyük buluşu benim. Atommuş, hidrojen bombasıymış, benim yanımda hiç kalır. Şimdi Demokles'in kılıcının yerine ben geçtim. Hürriyet, benim gölgemde uyuklar. Ben onun başında sallanır dururum."
Sayfa 30 - Tekin Yayınevi/3. baskı, (1977).Kitabı okudu
Hasretinden Prangalar Eskittim
"Seni, bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne."
Sayfa 90 - Metis Yayınları
Memleketimden İnsan Manzaraları
"- Usta!.." Alaeddin döndü kömürcü İsmail'e: "-Ne var İsmail?" "- Usta ne olacak bu harbin sonu?" "- İyi olacak." "- Nasıl yani?" "- Yemekli vagonda rakı içeceğiz." "- Biz mi?" "- Biz." "- Kömürü kim atacak, kim sürecek makinayı? "- Onu da biz." "- Alayı bırak usta, kim kazanacak?" "- Biz." #3Haziran1963
Sayfa 982 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Cervantes
"Bana göre Don Kişot sadece mazi özlemi çeken bir adam değildir. Umumiyetle doğrunun, haklının, güzelin hasretini çeken adamdır. Bu onun hem kuvvetli hem de zayıf tarafıdır. Çünkü umumiyetle, mutlak manasıyla güzel, doğru ve iyi yoktur, fakat diğer taraftan insanlar, sosyal şartların tesiriyle, daha güzele, daha haklıya, daha doğruya mütemadiyen hasret çekmişlerdir. Don Kişot kuvvetli bir adamdır, çünkü aksiyon adamıdır. Mücadele adamıdır. İnandığı şey için dövüşen adamdır. Bundan dolayı da aklı, mantığı, burjuva aklını ve mantığını temsil eden Şanso'yla kıyas edildiği zaman Don Kişot değil, Şanso gülünçtür. Şanso'da hareket noktası, şahsi menfaatıdır. Zengin olmak, vali olmak için Don Kişot'un peşine takılmıştır. Bunun için de kitabı bitirdiğin zaman Don Kişot'u seversin, Şanso'yu sevmezsin. Don Kişot'un deli, komik filan olarak gösterilmesinde bizzat burjuva devri ve bu devrin resmi neşriyatı da amil olmuştur."
Sayfa 193 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Zulüm Bitmedi Daha
"Şüphe yok ki zulüm erbabları sigaya çekilecek günü beklemektedirler ve onlar korkuları yüzünden zalim korkuları yüzünden dehşet içindedirler"
Sayfa 72 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Dil
"Dünyanın en iyi insanlarından olan Türk halkının ve dünyanın en güzel dillerinden belki de en başta gelenlerinden olan Türk dilinin yabancı diyarlarda tanınmasına vesile olabilmek, ömrümün en büyük sevinci ve şerefi olur. Bir köylü toprağını ve öküzünü, bir marangoz tahtasını ve rendesini nasıl severse ben de Türk dilini öyle seviyorum."
Sayfa 88 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Puşkin
"Yeryüzünde, batısı, doğusu, kuzeyi, güneyi içinde, sevdiğin dört şair say deseler, bu dörtten biri Puşkin'dir. Puşkin'i on dokuzumdan altmışıma kadar artsız arasız sevdim, çünkü artsız arasız sevdalandım halkıma, bütün halklara, memleketime, bütün memleketlere ve dostlara, kadınlara."
Sayfa 198 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Öfke Nedir / Seneka
"Bazı bilgeler, öfkenin kısa süren bir delilik olduğunu söylemişlerdir. Aslında öfke delilik gibi, kendine egemen olamaz, her türlü utanma duygusunu unutur, akrabalık ve dostluk bağlarını tanımaz, bir kez başladığı şeyde inatlaşır ve o şeye sarılır, akla ve diğerinin uyarılarına kapalıdır, anlamsız nedenler için coşar, artık doğruyu ve gerçeği ayırt edemez, nihayet ezdikleri şeyler üzerinde kendilerini parçalayan yıkıntılara benzerler. Öfkenin tutsağı olmuş kişilerin artık normal durumda olmadıklarını görmek için davranışlarını gözlemlemek yeterlidir." "...Böyle bir bozukluğun içinde ahlaksal utancın mı yoksa fiziksel çirkinliğin mi egemen olduğunu bilemeyiz." Lucius Annaeus Seneca (M.Ö. 4 - M.S. 65)
Sayfa 322 - Doruk YayımcılıkKitabı okudu
Eylem ve Özgürlük / Maurice Blondel
"Ancak özgür eylemin olduğu yerde akıl, bilinç ve sonsuzluk duygusu vardır ve ancak eylemde bulunma bilincinin olduğu yerde özgür eylem vardır. Akıl ve özgürlük arasında, bilinç ile sonsuzluğun gücü arasında dayanışma vardır. Gerçek fikir ancak bu aracılıkla ideal hale gelir"
Sayfa 801 - Doruk YayımcılıkKitabı okudu