Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kamuran aktaş

Kamuran aktaş
@Bozkrkurdu
11 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yabanın ortasında bir yaban
Bir ögretmen oarak çok etkilendim yazar gerçekten çok yetenekli daha çok bilinmesi tanınması gerekiyor Yazar askeri öğretmenlik görevi için gittiği Hakkari'deki izlenimlerini mükemmel bir dil şiirsel bir anlatımla bizlere sunuyor yazar çok derin toplumsal konulara ve aynı zamanda dinsel felsefi ve psikolojik konulara değiniyor devlet düzeni köylüler imkansızlıklar çaresizlik mükemmel bir Türkçeyle bize sunuluyor ve kendince bir çözüm yolu da öneriyor ORTAK BİR DİL BULMA köylünün dini işine göre kullanması mollaların çıkarları için bir araç haline getirilişi kadının bir meta olarak kullanılması tek ilim kaynağı olan Süryaninin kitaplarının yakılması ise bugünkü Türkiye'yi özetliyor Yazar aynı zamanda okuyucuya seslenerek hep diri tutar ve sorar bu yazgı tanrının eseri mi bizim cahilliğimiz mi toplumun bütün katmalarına dokunan harika bir kitap şiddetle tavsiye
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202310,1bin okunma
Reklam
Halledemiyorum
“bir şey var,adını koyamadığım. kırılmaktan öte,parçalanmak gibi. toparlamaya çalıştıkça dağılıyor. dağılıyorum. bir şey var, halledemiyorum. ”
Toplumsal yanlışlar ülkesi
Namusu cinsel organlara indirgeyen adamların mutsuz kadınları, bedenlerini soğuk yataklara çarpa çarpa tiksintiyi ve şiddeti doğuruyor. Şarkılar durmadan ayrılık ve ölümü söylüyor. Sesine dağları almış çocuklar, incecik boyunlarında binlerce yılın örseli yükü, gözlerinin ve parmaklarının buğulu pınarıyla yangın yerlerine, taş duvarlara su taşıyor.
Sayfa 101

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
KADIN OLMAK VEYA OLAMAMAK
Erkek egemenliğini dinle yoğurup, kadın bedenine kasıtlı ve kalıplı yön vermeyi amaç edinen bir yapılanma içerisinde kadın olmak, günlük cephede mücadele etmekle eş değer zorluktadır. Bedeli ise; özgürlüğü iki dudak arasına bırakmakla, izinlerle, cezalarla ve haksız sünnetlerle ödenen bir ölüm orucudur. Kitap aklı başında herkesin gözlemlediği gerçekleri tüm cıplaklığı ve acımasızlığı ile suratımıza suratımıza vuruyor ahlaksız ve çürümüş toplumlarda olayların olumsuzlukların ve toplumsal bozulmanın iki nedeni vardır 1- teknolojinin gelişmesi (şeytan işi bunlar) 2- kadının sosyal hayata katılması (kadının saçı kadının elbisesi kadının olmayan yaşam alanı) ahlaktan namustan bahseden insanların çaresiz bir kadın görünce ağzının sularının akması hiç değişmez değişmeyecek de Gelişmenin medeniyetin demokrasinin insanlığın en belirleyici noktası kadının layık olduğu değeri görmesiyle olur.safsatalarla altı dolu olmayan yanlış dini bilgilerle yanlizca kadına değil geleceğe ve insanlığa da kelepçe vurulur çıkış ise demokrasi ve bilimin ipine sarılmaktır.dilerim tüm toplumlar bu seviyeye çıkar
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov
9/10 · 7,3bin okunma
Reklam
Kamuran aktaş
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İşte Böyle Oldu
İşte Böyle OlduNatalia Ginzburg
8.1/10 · 799 okunma
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur. Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi olmadığını görüyorsun.
Sayfa 51
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Hepimiz palyaço değil miyiz
Böll’ün bu romanının kahramanı bir palyaço, bir pantomimcidir. Marie adında genç bir kızı sever. Birlikte evlerini ve yaşadıkları kenti terk ederler. Genç adam aralarındaki bağı resmî ve dini nikâhla perçinlemeyi gereksiz bulur. Fakat genç kız Katolik’tir ve “cemaatin” baskısından kurtulamayıp Katolik bir erkekle evlenir. Sevgilisi kendisini terk ettiğinde palyaço yıkılır, sanatı biter. Palyaçonun Marie’yle yaşadıklarını anlatması, yitirdiklerini tekrar kazanmak için giriştiği ümitsiz bir çabadır. Palyaço bütün acılarını, arzularını ve umutlarını donuk beyaz makyajlı yüzünün arkasına gizler. Hareketleri ve sözleriyle acı gerçekleri söyler; günlük hayatın acımasızlıklarını, boş kurallarını, insani olmayan yanlarını herkes bilsin ister. Böll de palyaçonun maskesi ardında en sarsıcı gerçekleri dile getirir. Katoliklere ve bütün Hıristiyanlara karşıdır. Aşkın gerçekleri ile Katolik toplumun ahlak anlayışı arasındaki çelişkiyi çarpıcı bir biçimde ortaya koyar. Bizlerde zaten toplumun bize biçtiği rolleri oynayan palyaço değil miyiz özgünlüğü orijinalliği öteleyerek robotlaşan standartlaşan ve en önemlisi kendi olamayan insanlara dönmüyor muyuz. O zaman sahte kimliklerimizle herkese sahte mutluluklar
Palyaço
PalyaçoHeinrich Böll · Can Yayınları · 20191,505 okunma
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.