Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çiğdem Topçu

Kalp çocuk gibidir,neyi öğretirsen onu söyler, demişler.Bütün öğreneceği tek bir kelime:Allah diyecek, bütün mesele bu.Ama öğretemedim.Dilimden anlamıyor diye dilimi damağıma yapıştırdım, söyledim.Yine öğretemedim.Ben bir kelimeyi öğretemedim ama o bütün lüzumsuz kelimeleri şeddeli öğrendi:"Makam mevki,mal mülk, şan şeref,para pul..."
Reklam
Ne duana icabet edilince sevilenlerdenim zannına kapılıp kibirlen,ne de istediğin olmayınca sevilmediğine vehmedip kederlen...
Bir deniz kenarında kaybettik içimizdeki Hızır'ı ve Musa'sız kaldık.Bir deniz ortasında fark ettik neyi kaybettiğimizi,heyhat asasiz kaldık...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen değil misin Allah'ın Cennet için yarattığı rahatı Dünyada arayan?
Rızık gibi, tanışacağımız insanlar da taksim edilmiş,insan insanın nasibi,insan insanın felaketi,insan insanın hidayeti olur.
Reklam
Neden rükûda secdeye yakın olmamıza rağmen tekrar doğrulup secdeye gideriz? Kendi zaviyemden derim ki her eğilme,bir doğrulma içindir ve secde öyle bir andır ki dosdoğru olmadan secde edilemez...
Ruh insanla,kalbi aracılığıyla konuşur.Eğer aklın başka şeylerle meşgulse o sesi duyamazsın.
Efendimiz (s.a.v) "İlim amele seslenir,amel cevap verirse kalır,yoksa çekip gider"
Dünya bize neler vadetmişti de Rabbimizi,öz yurdumuzu unutmuştuk?
Her fiil Allah'ın iradesiyle meydana gelir, hatırdan hiç çıkarmamak lazımdır ki kötüyü yaratmak kötü değildir.Kötüyü kazanmak ve işlemek kötüdür... İmam-ı Rabbanî
Reklam
Allah, "Ey iman edenler,iman edin!" ayetiyle insanı akletmeye çağırıyor.Yaratanı akletmek, gözün haddine değildir,hele aklın haddine hiç değildir.İnsan, gönlüyle akleder.
Mülk süresinde Allah (c.c.) neden iki defa bakılmasını emrediyor, hiç düşündün mü?Biri göze,biri gönüle çağrıdır Allahuâlem...
Unutmak çocukluğun en sevdiği oyundur.Ne zaman ki unutmayı unutursa,o zaman büyüyormuş insan...
KALP=İMAN
Unutmayasın ki Kalp, şehirlerin sultanıdır,o şifa üzere olduğunda insan tümden şifadadır,o kararmaya,hastalanmaya görsün, insanoğlu mahvolmuştur.Unutmayasın ki kalp tüm bedeni ve ruhu da kendisiyle birlikte idare eder ... Havf,reca,taat ve sabır kalbin iklimlerindendir.Korkuyla umut arasında çarpan, Allah'a itaati ve sabrı kuşanan Kalp, İman ülkesinin başkentidir...
Yazının verdiği iktidar gücüyle sarhoş olan Mısır kralları ve katipleri,zannetmekteydiler ki,kaderi yazan kendileridir...Oysa Kalem'i de var eden Söz'dü...Ve söz yazıdan önceydi...Yazıdan sonraya da kalacak olan Söz... İlahi söze savaş açmış fani yazıların hikayesiydi Mısır'ınkisi...
Hz.Peygamner'in (sas) Dünyasında Kur'ân
Abdullah b.Ömer(ra) rivayet ediyor,diyor ki:'Allah Resulü (sas) buyurdu ki: "Kim sanki gözüyle kıyameti görmüş gibi olmak isterse, şu süreleri okusun; İze'ş-Şemsü küvviret(Tekvîr), İze's-Semâun-fetarat (İnfitâr),İze's-Semâu'n-şakkat (İnşikak)"
Reklam
Davası Furkan:Cennet Ucuz mu?
Ey iman edenler! Yoksa siz sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden Cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı nezaman! dediler.Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır. [Bakara 2/214]
Yürekte var olduğu iddia edilen sevginin en büyük ispatı, elde olanları verebilmektir.Elde olanları veremeyenler, ne kadar dilde seni seviyorum deseler de o sevgi sadece sözde kalan sevgidir.Sevgi ise sadece söz ile olmaz, önce öz ile sonra söz ile olur.Sevginin özde olduğunun en büyük delili ise infaktır.
Lokman hekimin oğluna şöyle bir öğüt verdiği rivayet edilir:"Ey oğulcağzım,seher vakitlerinde uyuyarak, öten horozu kendinden akıllı kılmayasın."
Allah'a ibadet etmeye ve onun emirlerine uymaya yöneltmeyen bilgi; yarın seni Cehennem ateşinden uzaklaştırmaz.Bugün bildiklerini pratiğe geçirmez, geçmiş günlerini telafiye çalışmazsan, yarın kıyamet gününde:"Suçlular,Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp,'Rabbimiz! Gerçeği gördük ve işittik.Artık bizi Dünyaya döndür ki hayırlı işler yapalım"(Secde32/12) diyenlerden olursun ve sana ancak şöyle karşılık verilir:Eyy ahmak! Sen zaten oradan gelmedin mi?
Hasan Basri rahmetullahi aleyh, "İnsanlar Kur'an'a göre amel etmekle emrolundular. Ancak onlar okumayı amel saydılar" demiştir...
Bayramdan bayrama namaz kılanı küçümsediği halde kendisi Ramazan'dan Ramazan'a takvalaşan,sonra da hayatın akışına uyup giden bir insanı nasıl tarif edebiliriz? Ramazan'dan sonra ibadet heyecanımızın sürmesi Ramazanda yaptıklarımızın kabul gördüğüne delildir...
Reklam
Onlar, 'ey iman edenler!' lafzını okudukça 'Buyur Rabbim!' der gibi hazırlandılar.Böylece 'ey iman edenler' lafzından sonra gelen emirler ve nehiyler onlara zor gelmedi...
Bu dünyaya sahip olmaya değil,bu dünyada şahit olmaya gönderildik biz. 'Bizim' dediklerimiz de bizim değil,biz de bizim değil.Bir gönlümüz var bu dünyaya sığmayan oda bizim değil...
İyi bir öğretmen öğrencilerinin durumunu çok iyi bilir.Yaptığı sınavda kim zayıf alacak,kim başarılı olucak bunun farkındadır.Sınavı yapmadan herkese notunu verse bütün öğrenciler bu duruma itiraz ederler."Bizi sınava almadan nasıl not verebilirsin?"derler.Gerçek not sınavdan sonra hak edilen nottur.Cenabıhak kullarının önceden kimin cennetlik,kimin cehennemlik olduğunu biliyor,ama bu kullarını bizzat yaşayıp görmeleri için dünyaya gönderip büyük bir imtihanla gerçek notu gözler önüne seriyor ki kullar itiraz etmesin...