Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Coşkun Canoğlu

Coşkun Canoğlu
@CoskunCanoglu
Jurassic Punk
Çizerimsi
University of Galactic, Power Management
Kepler-10c
Betelgeuse in the constellation Orion
88 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
88 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Efsuncu baba lakaplı Narullah Efendinin birinci evliliğinden Mevlüde adında bir kızı vardır. Mevlüde, Nurullah Hasip adında bir delikanlıyı sevmektedir. Bu birlikteliğe karşı çıkan Efsuncu baba bir gün kendisine hâsıl olan bir sırrı çözmek için Binbirdirek Sarnıçlarının bulunduğu yere gider. Sarnıçları sayarken orada Agop ve Kirkor adında iki Ermeniye rastlar. Agop ve Kirkor iplikçilik yaparak geçimlerini sağlamaya çalışan iki Ermeni delikanlısıdır. Okuldan kaçıp oyuna daldıklarından mütevellit pek bir eğitim görmemiş, eğlenceli tiplerdir. Efsuncu baba, Agop ve Kirkor'u; gizemli kitapta adı gecen Mahur ve Lahur adlı melekler olduğuna inandır. Agop ve Kirkor bile bazen şüpheye düşseler de kendilerinin birer melek olduğuna, Efsuncu Babanın da bir evliya olduğuna inanırlar. Efsuncu Baba, kitapta geçen gizemli hazineyi bulmak için Agop ve Kirkor'u da yanına alarak tılsımları çözüp, büyüleri bozmaya uğraşırlar ve hikâyemiz böylece başlar. Gürpınar’ın kalemiyle Agop ve Kirkor'un kendi aralarında konuşmaları gerçekten çok eğlenceli. Hüseyin Rahmi Gürpınar, okuduğum kitaplarında fark ettiğim şeyi yine yapmış; ince bir mizahla sistemi eleştirmiş. Hurafelere, yalanlara ve batıl inançlara inananları, inanmak isteyenleri bizlere sunup; akıl ve bilimin yerini batıl inançlar ve hurafelerin aldığı devlet anlayışlarında bunlara inananların normal aksini iddia edenlerin anormal kabul edildiğini bizlere gösteriyor.
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,4bin okunma
Reklam
1552 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Yazacaklarım, hikâyenin ilk 200 sayfasında geçtiğinden tat kaçırmayacaktır zira kitap 1500 küsur sayfa. Hikâyeden bahsedecek olursak Dantes 19 yaşında, Pharoan adlı bir gemide 2. Kaptan olarak görev yapan bir denizcidir. Çıkılan bir yolculuk sırasında 1. Kaptan, yaşadığı bir rahatsızlık sonucunda vefat eder. Dantes dümenin başına geçer ve vefat
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,9bin okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Raskolnikov içinde bulunduğu maddi yetersizlikler nedeniyle öğrenim hayatına ara vermiş 23 yaşında bir hukuk öğrencisidir. Hikâyemiz Raskolnikov'un rehineci/tefeci Alyona İnanovna'ya baba yadigârı bir saati; alacağı bir kaç ruble para karşılığı rehin bırakmasıyla başlıyor. Raskolnikov aldığı parayla bir meyhaneye girer. Burada alkol bağımlısı eski
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · İş Bankası Kültür Yayınları · 2006160,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1808 syf.
9/10 puan verdi
·
25 günde okudu
En son 2013'de Goa Yayıncılıktan, 544 sayfalık bir nüshasını okumuş olduğum Savaş ve Barış'ı bir de İş Bankası Kültür Yayınlarından okumak gibi bir gaflete düştüm. Kitap ile 25 gün adı gibi bir savaşıp, bir barıştım. Bir cephede Tolstoy ve sonu gelmez karakterleri; diğer cephede aldığım 4 sayfa not ve ben. Ve tüm bunlar yetmiyormuş gibi Tolstoy, karakterler arasında can çekişen okuyucusunun üzerine kürekle Fransızca atıyor ki rahat anlaşılmasın diye. Anna Karenina kitabından Tolstoy'un kalemine aşina olsam da kitap o kadar yıpratıcı ki belli bir süre bir tek cümle okumak istemeyebilirsiniz. Birden fazla hikayeyi içinde barındırdığından çıkardığım 4 sayfalık olay örgüsünü buraya koymaya tereddüt edip kitap hakkında bir kaç söz söylemeyi daha uygun buldum. Nitekim bir çok yerde özetini yahut hikayenin genelini zaten bulabilirsiniz. Her bir karakteri ayrı ayrı okumaktan haz alsam da kitapta iki karakter beni kendisine bağladı. Bunlar; tabii ki Mösyö Piyer ve Matmazel Marya. Kitabın sonuna kadar ikisinin de ayrı ayrı mutlu olmalarını istiyorsunuz, sanki daha önce tanıyormuşsunuz gibi. Kitapta ise bulacaklarınız; aşk, ihanet, entrika, çıkar ilişkileri, iki yüzlülük, inanç, inançsızlık, aptallık, alçaklık, savaş ve barış... Kısacası insana dair her şey. İnanılmaz doyurucu ve yorucu bir eser.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221,1bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Muhsine hanım anası ve babasını erken yaşta kaybetmiş, genç yaşta evlenmiş bir kızdır. Kör olası kocası sarhoş ve soysuz çıkmış üç yıl aralıksız dayak atmıştır. Bu durum Muhsine hanımın canına tak ettiği bir gün bohçasını alıp evi terk etmesi ve nihayetinde boşanmasıyla sonuçlanır. Okuma yazma da bilmeyen Muhsine hanım yapayalnız kaldığı bu dünyada ne yapacağını düşünürken anne dostu Ayşe hanım çıkagelir. Ayşe hanım, Muhsine hanımı Üsküdar'da bir köşkte temizlik işlerine yardımcı olması için aracı olur. Lakin köşk hakkında söylenenler Muhsine'yi korkutur. Daha ilk günden köşkten kaçmak ister ama başaramaz çünkü o köşkün girişi var, çıkışı yoktur. Muhsine hanımın köşke girdikten sonra başına gelenleri 65 yaşında bir dost meclisinde boza içerken kendi ağzından dinliyoruz. Hüseyin Rahmi Gürpınar, kitabı bir hanımnine okurundan gelen istek mektubu üzerine kaleme almış. Okurken kitabın sonunu tahmin ediyor olsanız bile kendini okutmayı Gürpınar'ın her zamanki ince mizah anlayışıyla başarıyor. Dönemin hurafelerini, safsatalarını ve batıl inançlarını eleştiren bu kitap aslında insanı ve insan olmayanları bizlere sunuyor.
Gulyabani
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
Reklam
204 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Raci, kitabın anlatımıyla; çok iyi eğitim almış, nezih bir semtte oturan, iş güç sahibi biridir. Dindar ve iyi bir annenin özverili yaklaşımıyla; sarsılmaz bir din ve ahlak temeli oluşturan Raci, kendisi gibi iyi eğitim almış arkadaşlarının aksine varoluşu, ölümü, hiçliği, satır aralarında Tanrıyı sorgulamaya başlar. Evinin yanında bulunan
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,9bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Hikayemiz bir kaç tane kadının camdan cama, dünyanın sonunu getireceği söylenen Halley kuyruklu yıldızı hakkında dedikodu yapmalarıyla başlıyor. Dedikodu yapan ablalar, teyzeler, bacılar; gelecek olan "kuyruklu" hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyerek İrfan bey adında iyi eğitimli ve aydın birinin "konferans"ına katılıyorlar. Bu nokta da hikaye İrfan bey üzerinden ilerlemeye başlıyor. İrfan bey, konferans sonrasında "Kadın Doğduğuna Üzgün Bir Zavallı" imzasıyla tanımadığı birinden gizli bir mektup alır. Mektup gelecek olan kuyruklu hakkında dostane bir bilgi almak isteyen birinden geliyordur. Bu öylesine içten, samimi bir mektuptur ki; İrfan beyin bu zamana kadar kadınlar hakkında önyargılarla oluşturmuş olduğu kabuğu tek kalemde kırar atar. Mektubun sahibini görmeden sever, aşık olur. İrfan beyin gönderdiği ilk mektup, gelen mektubun aksine bir aşk mektubu olur adeta. İrfan bey bu gizemli kadın ile uzun olmayan bir süre boyunca mektuplaşır. Neticede kitabın adında anlaşılacağı üzere bir izdivaç gerçekleşir ama bu izdivaç kimlerin arasında olduğunu ve sonuçlarının ne olacağını ise kitabı okuyacaklara saklayalım. Kitap su götürmez bir sistem eleştirisi! Hüseyin Rahmi Gürpınar, kadınların toplumsal yerini; en aydın, en eğitimli bir erkeğin bile tam olarak kavrayamamasını ince bir üslupla eleştirmiş. Bir mahlasla yazılsaydı bu eser muhtemelen kitabın sonunda bu kitabı yazanın bir kadın olduğunu düşünebilirdiniz. O derece ince bir zekanı eseri. Tek eleştiri bununla kalmıyor kitapta; dedikoduya, hilekarlığa, iki yüzlülüğe, savaşlara ve bir çok şeye eleştiri var ki bu da kitabı ulaşılmaz bir noktaya getiriyor.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,4bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Kitap, 6 adet birbirinden farklı hikayeden oluşuyor. Bunlar: - Neva Bulvarı - Burun - Portre - Palto - Bir Delinin Anı Defteri - Fayton Her bir hikaye kendine has bir üslubu olmasının yanı sıra, temelde trajik durumları komik bir dille anlatıyor. Portre hikayesinde zincirleme düş gören Çartkov'un, Palto hikayesinde paltosu çalınan Akaki'nin, Bir Delinin Anı Defteri hikayesinde köpekle konuşan Aksentiy'in başına gelenler okumayı kesip bolca güldürecektir okuyucuyu. Uzun zamandır bu kadar eğlenceli bir eser okuduğumu hatırlamıyorum.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,8bin okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Meursault adlı ana karakterimizin annesinin ölümüyle başlıyor hikaye. Meursault, patronundan annesinin ölümü için izin alırken patronunun ona karşı tutumu ve o sırada düşündükleri okuyucuya daha ilk sayfalarda bu kitabın daha önce okuduklarınızdan farklı olacağını hissettiriyor. 2 gün izin aldıktan sonra annesini bıraktığı huzurevine giden Meursault ve annesine karşı son görevini yerine getirir. Tüm bu süreç boyunca kitabın ortalarına geldiğinizde bir hikaye gerçekten var mı yoksa sadece Meursault'un varoluşu nihilizimde bulmasını mı okuyoruz diye düşünürken yaşanılan bir olay neticesinde kitaba daha da bağlanıyorsunuz. Sonunda ise kitaba da adını veren "Yabancı"nın hayata, çevresine, ölüme ve varlığa kayıtsız kalan ve bu kayıtsızlıktan aslında pek de şikayetçi olmayan Meursault'un olduğunu anlıyorsunuz. Yaşanılan olaylarda Meursault'un verdiği tepkiler o kadar gerçekçi ki kitapta her an kendimi görmekten sıkıldım. Hayata karşı anlam arayışının aslında ne kadar anlamsız ve yersiz olduğunu Albert Camus; kitapta geçen şu diyalogla özetlemeye çalışmıştır: Ayrıca bana, "Demek hiç umudunuz yok, tamamen yok olacağız düşüncesiyle mi yaşıyorsunuz?" diye sorarken sesi de titremedi. "Evet," diye karşılık verdim.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
İsimsiz bir karakterin “Ak Tümör” nedeniyle 7 yıl süren tedavisini anlatan bu hikaye, Peyami Safa'nın acıda ve yazıda ne kadar ustalaştığını bizlere gösteriyor. Karakterin içinde bulunduğu sağlık durumu geleceğe umut ile bakmasına engel oldukça sizin de bu duruma canınız sıkılacak, umutsuzluğa kapılacaksınız. Acı ve umutsuzluğun doktrini, aşk ve yalanın gerçekliği üzerine bir baş yapıt Peyami Safa'dan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,3bin okunma
Reklam
1062 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Kitaba ismini veren karakterimiz Anna, varlıklı, statü sahibi Aleksey ile evli, 7-8 yaşlarında çocuğu olan kendini döneminin şartlarında geliştirmiş, dil bilen, kültür seviyesi yüksek, kadınların toplumdaki haklarıyla ilgili konulara kafa yoran güzelliği ise hemcinslerini kıskandıracak nitelikte bir kadındır. Hikaye, sosyetede tanınan ve sevilen Anna'nın; erkek kardeşi Stepan'ın karısı Dolli'yi aldatması neticesinde Dolli'nin yanlış bir karar almaması için konuşmaya gitmesiyle başlıyor. Tren garında kendini raylara atan birinin ailesine maddi destekte bulunan aileden zengin bir asker olan Vronskiy'le tanışıp, arkadaş oluyorlar. Bu arkadaşlık ve yakınlaşma Vronskiy'i seven Stepan'ın baldızı olan Kiti'yi mahvediyor. Kiti sevdiği adam uğruna toprak sahibi, tanıdığı, babasının da onay verdiği Levin'in evlenme teklifini reddediyor. Anna ve Vronskiy aşkı artık saklanamayacak bir boyuta geldiğinde Kiti aşkından hastalanıyor. Levin kalbine gömdüğünü sandığı Kiti ile karşılaştığında Levin'in yinelediği evlenme teklifini bu sefer kabul ediyor. Anna'nın Vronskiy'le ilişkisi bekledikleri gibi sosyetede pek hoş karşılanmıyor. Anna kocası Aleksey'den göremediği sevgiyi Vronskiy'den de göremediğini düşündüğünde bir çıkmaza giriyor ve hikaye Vronskiy'le karşılaştığı tren garında son buluyor. Üç ilişkinin (Anna-Vronskiy, Dolli-Stephan, Kiti-Levin) zamanla değişimine tanık olduğumuz hikaye herkesin kendine göre haklı nedenleri olduğunu öyle güzel anlatıyorki hikayenin gerçekliğine dalıp okuyorsunuz. Her dönemde eksikliğini toplumsal olarak hissettiğimiz empati duygusunu Tolstoy bana fazlasıyla yaşattı. Bir romandan beklentimiz de buydu sanırsam.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,4bin okunma
1025 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Daha ilk cümlede Fyodor Karamazov’un öldüğünü öğreniyoruz. Kalan sayfalarda ise bu cinayeti kimin işlediğini, ne amaçla yaptığını bulmaya uğraşıyoruz. Fyodor Karamazov, yaptığı iki evlilik sebebiyle zengin olmuş, toplum nezdinde pek de sevildiği söylenemeyecek varlıklı bir adamdır. İlk eşinden olan Dimitri adında, İkinci evliliğinden ise İvan ve
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,8bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
43 günde okudu
Kadına şiddetin ayyuka çıktığı şu günlerde; doğalarını ve ne istediklerini anlamaya çalışmak isteyen her erkeğin de okumasının zaruri olduğunu düşündüğüm kitaplardan. Yazar, akademisyen ve psikanalist Clarissa P. Estes’in 25 yılda yazmış olduğu bu eser, barındırdığı hikaye ve mitleri derinlemesine inceleyip, kadınların bastır(ıl)mış oldukları vahşi doğalarını yüzeye çıkarmayı amaçlayan bir kılavuz niteliğinde. Ağır-aksak ilerleyen dili, bulundurduğu soyut düşünceler, yapılan analiz ve çıkarımlar kitaptan kopmanıza neden olduğu için; yazarında tavsiyesi ettiği üzerine zamana yayarak okunması elzem. Kitabı her ne kadar bitirsem, kitap hakkında belli bir fikre ulaşsam da; hazmetmem, üzerinde düşünmem, yapılan analizlere ortak olmam için her ay bir bölümünü tekrardan okumayı düşünüyorum. Ayrıntı Yayınlarının “Ağır Kitaplar” olarak tanımladığı bu kitap gerçekten kategorisini sonuna kadar hak ediyor. Yersiz, sığ ve mesnetsiz bir inceleme yapıp kitabı anlatmaktansa; sadece tavsiye edip her ay bir bölümünü okumanızı, biri(leri)yle üzerine tartışmanızı önerebilirim. Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun, kurtlardan ilham almanız dileğiyle.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,8bin okunma
344 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kanadalı yazar ve çizer Guy Delisle’nin 2010-2011 tarihleri arasında eşinin yapmış olduğu iş nedeniyle Kudüs'te geçirmiş olduğu bir yılı konu alıyor. Karısı Nadege Kudüs’te Sınır Tanımayan Doktorlar adında uluslararası bir sağlık örgütünde yöneticilik yaparken; Guy ise kızı Alice ve oğlu Louis ile 3 dinin kutsal saydığı toprakları bir ateist olarak keşfetmeye çabalıyor. Sinagoglara girmek için kippa takıyor, kiliseye girmek için Hristiyan olduğunu söylüyor, camiye girebilmek için ise Kelime-i Şehadet getirmeye çalışıyor. Tüm bunlar yaşanırken yüzünüzde tatlı bir tebessüm oluşuyor. Guy ile Kudüs’ün ara sokaklarında geziyor, insanların sadece kendi taraflarından olayları değerlendirmesine tanık oluyorsunuz. Yeri geldi manga okuyan sıra dışı bir papazı tanıdık, yeri geldi oğlunun bitmez tükenmez sorularına hep beraber güldük. Çevresini ve insanları anlamaya çalışan Guy, her zamanki gibi okuyucuya çizgi romandan öte bir seyahat kitabı sunmuş. Guy Delisle’nin kitaplarını bu minvalde okursanız keyif alacağınızı düşünüyorum. Kudüs’e gitsem yanıma alacağım kitaplardan olur kendisi.
Kudüs Günlükleri
Kudüs GünlükleriGuy Delisle · Karakarga · 201887 okunma
272 syf.
6/10 puan verdi
Hikaye, annesi Lise, babası Luis, köpeği Pepe ve eşeği Mabelle ile şehirden uzak bir yaşam süren küçük Joachim’in; üç gölde tarafından takip edilmesiyle başlıyor. Annesi ve babası gölgelerin ne amaçla geldiklerini bilseler de okuyucu olarak gerçekten ne amaçladıklarını kitabın sonuna kadar pek anlamıyoruz. Gölgelerin varlığından rahatsız olan Lise, oğlunu korumak için şehir merkezine giderek daha önce tanışıklığının olduğu Kocakarı Pique’den yardım ister. Luis, bunu yapmaması gerektiğini söyleyerek çocuğu korumak için bir yolculuğa çıkar. Oğlunu korumak için canını bile vermekten korkmayan baba, yolculuk sırasında yaşanan olaylar neticesinde kalbini bir büyücüye (barona) verir. Oğlunu korumak isteyen baba gölgelerin arasına katılarak inanılmaz bir güce kavuşur. Oğlunu avucuna alıp günlerce yürüyen baba oğlunu her ne kadar korusa da aslında onu yalnızlaştırıyordur. Luis günlerce yürür, yorgun düşer ve çocuk üç gölge ile nihayet yüzleşir. Konu itibariyle basit olsa da, anlatılmak istenen bazen bazı şeyleri geride bırakmak gerektiğidir. Disney stüdyolarında da çalışan çizer Cyril Pedrosa, aklında ki masalsı havayı kitaba aktarmayı fazlasıyla başarmış. Ne var ki Pedrosa’nın yazarlığı çizerliği kadar iyi değil. Hikayeye hiç bir zaman dahil olamıyorsunuz.
Üç Gölge
Üç GölgeCyril Pedrosa · Baobab Yayınları · 201775 okunma
74 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.