Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Coşkun Canoğlu

Coşkun Canoğlu
@CoskunCanoglu
Jurassic Punk
Çizerimsi
University of Galactic, Power Management
Kepler-10c
Betelgeuse in the constellation Orion
88 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
96 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kaptanlık nasıl ki bir yön bulma sanatıdır, doktorluk ise bir sağlık sanatı; Stoacılara göre ise felsefe bir yaşama sanatıdır. Stoa felsefesi; doğaya uygun bir yaşamı, insanın yaşayabileceği en uygun yaşamla özdeşleştirir. İnsan doğası gereği düşünen bir hayvan olduğundan akla uygun yaşamak doğasının bir gereğidir. Aklı geliştirmek için düşünmek gerekir. Düşünmek ise erdemdir bir stoacı için. Stoacılar tarafından felsefe; mantık, etik ve fizik olarak üçe ayrılır. Mantıklı düşünmeye zorlanan akıl, etiğin eşiğini geçtikten sonra fizik/madde ile bir bütünlük içersin de yaşayabilir. Bu bağlamda kitap, stoa felsefesine genel bir bakış olarak nitelendirilebilir. Zenon, Seneca, Cicero, Epiktetos ve diğer stoacı düşünürler hakkında detaylı bilgi sahibi olamayacak olsanız da en azından bir fikriniz olabilir.
Stoacılık
StoacılıkSt.George Stock · 2021116 okunma
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Epiktetos’u anlamak için önce hayatına ve dönemine bakmak gerekmektedir. İsa’dan sonra 55’de Pamukkale’de doğmuş, bir dönem hayatını köle olarak geçirmiştir. Bu bağlamda “özgürlük” ve “doğanın bir parçası olma” düşüncesi rahatlıkla anlaşılabilir. Stoacı düşünürlerden dersler almış kendisinden sonra yaygınlaşacak Hristiyanlığa ise “ruh” özelinde
Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir
Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür DeğildirAslı Perker · Destek Yayınları · 20225,1bin okunma
189 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Günümüzde insanlığın 8-9 ve hatta daha fazla saat çalışarak nasıl köleleştirildiğini ve köreltildiğini anlatmaya çalışan bir Bertrand Russell kitabı. Kitap denemeler adıyla yayınlansaydı daha iyi olabileceği kanaatindeyim. Zira “Aylaklığa Övgü” gibi dikkat çekici bir kitap ismiyle içerisindeki düşünceler pek de alakadar değilmiş gibi geldi. Kelime anlamıyla Aylak: “işi olmayan, boş gezen, işsiz” manasında kullanılıyor. Peki, Russell bize ne diyor kitapta? 4 saat çalışmak yeterli. Madem yine çalışıyoruz nerede kaldı bu aylaklık! Kitap ismi kanımca editöryal bir çakallık. Kitap boyunca ise Russell bir takım alakasız argümanlarla (mimari, yönetim biçimleri gibi) insanlığın 4 saat çalışarak hayatlarını idame ettirmelerinin toplumsal ve sosyal olarak yarar sağlayabileceği kanaatinde. İnsan sömürücüleri, para sevicileri ve işsiz zenginlerin hoşuna gitmese de 4-5 saat çalışmak bence de dünyadaki kapitalist düzene bir engel olmayacaktır. İyimser bir bakışla Russell arta kalan zamanda ise insanlığın sanat, hobi ve benzeri uğraşlarla ilgilenmesi gerektiğini söylüyor. Kitabın ilk bölümü olan “Aylaklığa Övgü” ve son bölümlerine yakın olan “Stoacılık ve Zihin Sağlığı” bölümü hariç pek ilgimi çektiğini söyleyemeyeceğim, kitabın. Nitekim kitap Russell’ın denemelerinin toplandığı bir yapıt. ingilizce ismi "In Praise of Idleness and Other Essays" yani "Tembelliğe Övgü ve Diğer Denemeler". Okumayı düşünen arkadaşların beklentilerinin bu yönde olmasında fayda olacaktır.
Aylaklığa Övgü
Aylaklığa ÖvgüBertrand Russell · Cem Yayınevi · 20181,317 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
320 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Malumunuz, Immanuel Kant 1724-1804 yılları arasında yaşamış Aydınlanma Çağı filozoflarından. Prusya’da Königsberg Üniversitesi'nde Etik ve Ahlak üzerine verdiği dersler sırasında öğrencilerinin ders notlarıyla bir araya getirilmiş bir eser Kant’ın Ethica’sı. 1925 yılında öğrencilerinin ders notları, Kant araştırmalarıyla tanınan Paul Menzer
Ethica
EthicaImmanuel Kant · Fol Kitap · 202260 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Üstünlük, rahatlama ve uyuşmazlık teorileri olarak hatlarını keskin bir şekilde belirlediği mizahın; profesörlüğünü de yaptığı felsefeyle derinlemesine inceleyen Simon Critchley’den neyi neden yaptığını merak edenler için pragmatik bir eser. Critchley eserinde, yapan ve anlayan olmak üzere en az iki kişiyle oynanan bu mizah oyununun fenomenolojisinden başlayarak; Platon, Aristoteles, Descartes, Kant, Nietzsche ve Freud gibi birçok düşünürün görüşlerine dadaizmden stoacılığa, rölativizmden varoluşçuluğa uzanarak yer vermeyi ihmal etmiyor. Belki her gün yaptığımız belki de maruz kaldığımız mihazın temeli insani midir? Kahkaha atan insan hariç bir memeli gördüğünüz mü daha önce? Irkçı/etnik (toplumdan olmayan) mizah neden daha komik geliyor? Mizah, kültüre ve zamana göre neden farklılık gösterir? Birer mizah unsuru olan anomalilerin ego ve süper ego ile bağlantıları nelerdir? Kitapta tüm bu soruların cevaplarını alamayacaksınız tabii ki. (: Felsefe bu, klasik sorulara postmodern sorunsallar.
Mizah Üzerine
Mizah ÜzerineSimon Critchley · Monokl · 202030 okunma
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Felsefeyle beslenmiş, didaktik satırların karmaşasında kendinizi bulacağınız entelektüel birikimi yüksek bir eser. Salt bir şiir kitabı demek çok zor, bu bağlamda. Sanki bir düşünce deneyi, belki de sizi size anlatmanın en iyi yolu…
Hani
HaniOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20184,328 okunma
104 syf.
6/10 puan verdi
Şems, eğitimli ve refah seviyesi yüksek bir gençtir. Bir gün bir gurup arkadaşıyla fasıl yapmak için buluşur. Enstrümanlarını çalıp eğlenen bu gurubun yanına, para koparmak için bir Çingene gurubu gelir. Şems’in dikkatini, Çingene gurubunun içerisinde Ziba önce güzelliğiyle, sonra da sesiyle çekmeyi başarır. Şems “imkan verilirse” her sınıftan insanın medeni davranışlar sergileyebileceğini önce kendisine sonra da yakın çevresine uzun erimde ise topluma kabul ettirmeye uğraşır. Ahmet Mithat Efendi'nin 1887 yılında; sınıflara, ırkçılığa ve önyargılara karşı yazmış olduğu bir eser Çingene.
Çingene
ÇingeneAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,578 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Şadan Bey çapkınlık yapmadan duramayan genç bir adamdır. Ailesi Şadan Bey’in bu durumuna, onu evlendirmekle çare aramaktadır. Ne var ki Şadan Bey’in ismini duyan aileler son anda kızlarının bu izdivacını onaylamazlar. Bu durum Şadan Bey’in işine gelmektedir. Bir gün “damat dediğin biraz çapkın olur” diyebilecek bir kayınpeder adayına denk gelir. Şadan bey evlenir, lakin uslanmaz. Önce konaktaki çalışanlarla münasebet yaşar sonra komşularla. Tüm bunlar olurken Şadan Bey’den entelektüel olarak daha üstün olan karısa da değişmeye başlamıştır. Yazılması tat kaçıracak olaylar neticesinde Şadan Bey ve karısı hisselerine düşen dersi çıkarırlar. Bir aldatma hikayesinin, bir aldatılma hikayesine dönüşümünü gülerek okuyacağınız; her bir satırda ahlaki değerlerinizi sorgulayacağınız bir Hüseyin Rahmi Gürpınar klasiği.
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda ÖğütürHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,245 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
Hamdolsun bugün de boğazımıza kadar kapitalizme bulandık! Kitap kapitalizmin eli paralı neferlerine nasıl liderlik edilmesi gerektiğini bizlere yalın bir dille anlatmayı başarıyor. Kitabın alt başlığı “başarılı liderler” olsa da tarihten birkaç lider görememek biraz şaşırtıcı. Kitap her ne kadar kapitalizme hizmet etse de kitabı okurken; kendini “patron” sanan sermayedarlara, kişisel gelişimden uzak “yöneticilere” fırlatası geliyor insanın. Kitabı yersem de, sayfa sayısını abartılı bulsam da vermek istediği “Amaç” duygusunu fazlasıyla okuyucuya yansıtmayı başarıyor. Basit bir kişisel gelişim kitabından öte “şirket içi liderlik” yapabilmenizi sağlayacak bir yol gösterici. Amacı sadece daha çok kar etmek olan yöneticilerin şirketleri nasıl yok ettiklerinden, basit amaçlar doğrultusunda şirketleri ayakta tutup ileriye taşıyan yöneticilerden, amacından sapan şirketlerden fazlasıyla örnek gösterilmiş. Birçok CEO ve orta düzey yöneticiyle yapılan röportajlar da mevcut kitabın içerisinde. İki tür şirket vardır: kar amaçlı, insan amaçlı! Kar amaçlıyı anlatmaya gerek yoktur sanırım, malumunuz! İnsan amaçlı olan ise hem müşteriye hem çalışana nasıl daha fazla değer verip uzun erimde kar amaçlı şirketlere fark attığını görebiliyoruz. Çalışanlarını daha iyi anlayabilmek için; üst düzey yöneticilerini 2 hafta boyunca paspas atmaktan, gişe memurluğuna kadar çalıştıran bir şirketi bu topraklarda -üzülerek belirtiyorum ki- göremeyeceğimiz için okumanızı tavsiye etmekle yetiniyorum.
Amaç Sahibi İnsanlar
Amaç Sahibi İnsanlarKevin Murray · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201911 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Savaşanlar cephedekiler mi yoksa geride kalanlar mı? Kitapta, üç oğlunu ve kocasını cepheye gönderen Tolgonay isimli bir Kırgız kadınının verdiği mücadeleyi okuyoruz. Toprak ve emeğin değerini; sonu gelmez savaşların içerisinde bizlere en dramatik haliyle gösteriyor, Aytmatov. Akıcı üslubuyla tek nefeste okumak isteyeceğiniz, bitince üzüleceğiniz nitelikte bir yapıt.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,2bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Bu bir inceleme değil saygı duruşudur benim için. Serinin bendeki yerini anlatmam her ne kadar mümkün olmasa da seri hakkında bir şeyler yazmamak da bir o kadar rahatsız edici. Yazar ve çizer Kentaro Miura’nın 363 bölümdür devam eden hikayesi ölümünün ardından çıkan son bir sayıyla nihayete erdi! Peki tüm gizemler çözüldü, sorular cevaplandı mı?
Berserk 1. Cilt
Berserk 1. CiltKentaro Miura · Gerekli Şeyler Yayıncılık · 2012445 okunma
116 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Kitaba adını veren kahramanlarımızdan Talat Bey henüz yeni işe girmiş 17 yaşında genç bir delikanlıdır. Annesi Saliha Hanım, babası Rıfat Efendiyle zor bir aşkın süzgecinden geçip evlenmeyi başarabilmiştir. Rıfat Efendinin ölmeden önce son vasiyeti Talat’ın iyi bir eğitim almasıdır. Talat Bey bir gün iş çıkışından sonra tütün aldığı Hacı (Mustafa) Baba’nın dükkânına uğrar. Kafasını dükkândan çıkardığında ise Hacı Babanın 16 yaşındaki kızı Fitnat’ı görür pencerede. Fitnat’ın baba diye bildiği bu kişi huysuz, aksi, bağnaz bir adam ve âşıkların arasındaki en büyük engeldir. Talat ise tüm engellere rağmen Fitnat ile tanışmak istemektedir, hikâye böylece başlar. Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Talat ve Fitnat’ın aşkı), Türk Edebiyat tarihimizin ilk romanı olarak kabul görmektedir. Bu roman ki dönemin eğitim sistemindeki cinsiyet farklılığını, görücü usulüyle yapılan evliliklerin doğurduğu sorunları okuyucusuna yalın bir dille anlatmayı başarıyor. Kitapta, Talat Bey’in kadın kılığına girip, sokakta yürüyüp kendi kendine konuştuğu bir bölüm var ki; acınacak halimize güldüren nitelikte. Mutlu sonla bitmemesi de dönemin ruhunu yansıtıyor.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,6bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
İbrahim Şinasi'nin 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesinde yayımlanmış eseri “Şair Evlenmesi” bu toprakların bilinen ilk modern Türkçe Tiyatro eseri olarak kabul ediliyor. 29 sayfadan oluşan bu ufak tiyatro metni beklenildiğinin aksine döneminin birden fazla sorununa değinmiştir. Hikâye, kahramanımız Müştak Bey'in görücü usulüyle evlendiği esnada, gelin odasında geçmektedir. Görücü usulüyle yapılan evliliklerin ne gibi riskler taşıdığını trajikomik bir dille anlatan bu eser; nikâhı kıyan Ebüllaklaka gibi imamların paraya nasıl tamah ettiklerini, nikâhı şahitlik eden mahalle ahalisinin ise Ebüllaklaka gibilerinin peşinden nasıl riyakârca gidebildiklerini bizlere gösteriyor. Aradan 161 yıl geçmesine rağmen bazı şeylerin değişmemiş olduğunu görmek üzüntü verici.
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201816bin okunma
180 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Mustafa Meraki Efendi, 27 yaşında Felatun adında bir oğlu ve 15 yaşında Mihriban adında bir kızı olan alafranga meraklısı bir adamdır. Mustafa Meraki Efendi çocuklarını da bu doğrultuda yetiştirmiş ve sonunda; oğlu züppe, kızı hoppa olmuştur. Mustafa Meraki Efendi'nin ölümüyle çocukların bu tavırları daha belirgin olsa da Mihriban Hanım
Felâtun Bey ile Râkım Efendi
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201822,6bin okunma
84 syf.
7/10 puan verdi
Samipaşazade Sezai, bir roman veya öykü konusu dahi olamayacak "Küçük Şeyler"in, sıradanlıkların ve ayrıntıların; edebiyat yoluyla nasıl kendini okutabilecek seviyeye gelebileceğini gösteriyor. Bu nedenledir ki İş Bankası Kültür Yayınları'nın Türk Edebiyat Klasikleri Serisi'nde yerini alması. Dokuz adet kısa yazının içinde bulunduğu bu eser, özellikle bir şeyler yazmak isteyen kişilere nasıl yazabileceklerine dair fikir verebilir nitelikte. Kendinizi duyabileceğiniz bir ses tonu ile okunması tavsiyemdir ki kelimeler ve cümleler arasındaki ahengi tam olarak hissedebilin. İçindeki her bir yazı okunmaya değer olsa da yüksek sesle kendime okumaktan keyif aldığım üç eser oldu bunlar: Bu Büyük Adam Kimdir, İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır ve tabii ki Pandomima.
Küçük Şeyler
Küçük ŞeylerSamipaşazade Sezai · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201813,1bin okunma
74 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.