"... Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
Yahut bir adam bıçaklasak
Yahut sokaklara tükürsek
Ama en iyisi çeker giderdik..."
Meşakkatli bir yolculuğun sonunda tam da hedeflediği noktaya varmışken, işte ben geleceğim yere geldim diyemiyorsun bir bakıma. Ya da demeye kalksan bile, tam ağzını açacakken ölçülebilen uzaklığın ne denli komik olduğunu düşünüyorsun da öylece kalakalıyorsun.
" Gözlerini tavana dikmiş yatıyordu. Zaman her şeyi hallediyor, diye düşünüyordu.
Beni hor görenler zamanla ayıklandı;
benden üstün olduğunu düşündüğüm insanlar zamanla yere vuruldu.
Nasıl olacak yarabbim? O gün gelince ne yapacağım? diye titredim
ve böyle anlar de gelip geçti.
Küçük zamanlar birikti, büyük şeyleri ezip geçti.
Bu baskılara bu sertliğe dayanamam, diyordum;
zamanla her şey yumuşadı.
Düşünceler insanın canını acıtmıyor; biraz sersemletiyor o kadar.
Şiddet değil, süreklilik insanı yıkıyor."