Osmanlı'da heykelcilik neden gelişmedi
Osmanlı heykel dikmek yerine ebedî âbideler dikmeyi seçti. Muhitini baştan başa çeşmelerle, kubbelerle, sebillerle, köprülerle, hanlarla, kervansaraylarla, aşhaneler, bimarhanelerle süsleyip, bunların bekası için vakıflar vücuda getirdi.
Onun nazarında ebedileşmenin ölçüsü faydasız bir heykel yontmak değil, bir mâbede imza atmak ya da insanlığın hayrına hizmet edecek bir medreseye kubbe çakmaktı.
Sayfa 184 - Nesil
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Okur Takip Önerileri
Gülnur YILDIZ tekrar paylaştı.
İspat, kesin sonuç elde etmek için kesinlik taşıyan öncüllerden oluşturulan bir kıyastır (akıl yürütme, çıkarım). Kesinlik taşıyan öncüller ise altı kısımdır:
Evveliyyât (önsel[bilgi]ler, aksiyomlar):
Bir, ikinin yarısıdır.
Bütün, parçadan daha büyüktür.
Müşâhedât (gözlemler):
Güneş aydınlatıcıdır.
Ateş yakıcıdır.
Mücerrebât (deneyimler):
Sakmunya safrayı gidericidir.
Hadsiyyât (sezgiler):
Ayın ışığı, Güneşten alınmadır.
Mütevâtirât (doğru haberler):
Muhammed (a.s) peygamberlik davasında bulundu ve mûcize gösterdi.
Sayfa 91 - türkiye bilimler akademisi, 2016, ankara
Bir kitap okudu
567 syf.
·
Puan vermedi
Anlamak çoğu kez sonuçları tekrarlamak ya da ebedileştirmek amacına değil,o sonuçları değiştirmeye çalışma amacına hizmet eder.İşte bu yüzden psikologlar katillerin ve tecavüzcülerin ruhlarını anlamaya çalışır, toplumsal tarihçiler soykırımı anlamaya çalışır, doktorlar hastalıkların nedenlerini anlamaya çalışır.Bu araştırmacıların amacı cinayeti, tecavüzü, soykırımı, hastalıkları haklı göstermek değildir. Tam tersine onlar, zincirleme nedenleri anlayarak bu zinciri kırmak isterler.
Bir kitabı okumaya başladı
Kalbini, şafak sökerken çiy damlalarını yudumlayan ve güzel kokusunu uçsuz bucaksız semaya yayan beyaz bir güle çeviren bu hissi ilk kez tadıyordu
Kırıldığı yerden filizlenir hayat...
Kum Tefrikaları~Ömür İklim Demir
Eğer biri kendini toplumdan ve yasadan ayırırsa insanlar onun ve onun gibilerin bir asi ve aralarından kovulmayı hak eden kötü biri olduğunu söylerler...!
Alıntı
Dedemden öğrendiğim, "İnsan olmak" kendi mutlu olduğun şeyleri yanındakilere de iletmektir. İnsan,kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddetle isteyebiliyorsa "insanım" diyebilir.
Ercan Kesal
Sayfa 72 - İletişim
Yaşadıklarınızdan kan ter içinde kalırsınız. Ama bir şeye hala inanırsınız nedense . Bu dünyada hala rüzgar esiyor ve onlar sizin terinizi kuruturlar . Mutlaka kuruturlar...
Sayfa 167 - İletişim
1000Kitap'a katıldı.