Büşra

Dışarıda ağaçların yapraklarını oynatarak esen bir sonbahar rüzgârı, bu ölüme mahkûm yaprakları henüz koparamıyordu. Bu minimini yeşil mevcudiyetler bile içlerinde bu kadar kuvvetli bir mücadele ve mukavemet kabiliyeti taşırlarken, kendisinin karanlık düşüncelere dalması doğru olamazdı.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Çocuklar önem verdiği kişilerin en acı veren davranışlarını unutmazlar; çocuğun iç dünyasını yıkan onu ezen sözler ve davranışlar, çoğu kere büyüklerin dikkatini bile çekmez. Ne var ki, çocuğun belleği bu tür anıları saklar. Acı veren olumsuz olaylar çocuğun yetiştiği ortamda sık sık tekrar ediliyorsa, bellek bu olayları kendiliğinden bir araya getirir ve bir tür "anılar yapısı" oluşturur!
Uyku artık şifa veren yaşamsal güçleri geri getiren bir banyo değil, bir unutuş, yok oluşa her gece hafifçe bir dokunuş gibi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ümitsiz hastalıkların mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır, tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir gizli şefkat var gibidir, şikayet etmeyenlere kendilerini güler yüzle karşılayanlara karşı daha az zalim olurlar.
Altüst olacak, umutsuzluktan öleceğini sanacaksın ama iç dünyan seni yine kurtaracak.
Reklam
"İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur."
Sayfa 51
Lev Tolstoy, gayet haklı olarak şu sözleri söylüyor. “Hayattaki düzensizliklerin en büyük nedenlerinden biri şudur ki, herkes hayatında refaha kavuşmayı arzu eder, fakat hayatını terfi ettirmesini ve bizzat çalışma sonucunda hayatı­nı daha iyi bir biçimde düzenleme ihtiyacını hissetmez.”
Bir Kitabın Sayfaları
baktım rüzgarsın sen  baktım çamaşır ipini zorluyorsun hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun  ayağına terlik giy bildiğimiz şeylerin taşında yalınayak geziyorsun biz satranç oyuncusuyuz sevgilim  üzerimizde kara bir leke biz satranç oyuncusuyuz  inanıyoruz ceketlere düğmelere  inanmıyoruz takvimleri
İlk ölümlü olmanın kıvançlı bilinci iliklerime işlemişti sanki. Ömrümün günden güne, şaraptan şaraba eriyip gideceğini, sonunda şu ya da bu yerde şu ya da bu zamanda biteceğini, gerçekten öleceğimi, bir luke’un çarka girip de şapşal bir yaşantıyı yinelemeyeceğini bilmek…