Halis Tan
@Halistan
"Dünyadaki en sağır edici ses, acı çeken bir mazlumun suskunluğudur! "
Ögretmen
Lisans Felsefe ve Edebiyat
Eskişehir
Eskişehir
14 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir kitap okudu
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
209 günde okudu
Ahlaksal
Eğer bir yerde çoğunluk kendini olduğyndan daha ahlaklı göstermeye çalışıyorsa, orada ahlak sorunu vardır.
Sayfa 100 - BilgiyayıneviKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Aşk her şeyden evvel hissi bir alışkanlıktır. Gözleriniz belli bir güzelin yüzüne alışır; muhayyelemiz belli bir hava içinde sarılı kalır; kalbimiz yanlız bir sesin, bir ismin tiryakisi olur ve bunu değiştirmek zorunluluğu başgösterince insan kendini çırılçıplak soyulup evinden sakağa atılmış, kimsesiz, avare yaşamağa mahkum olmuş hisseder.
Sayfa 39 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Halis Tan tekrar paylaştı.
Cebinize sığanı kafanıza, kafanıza sığanı da cebinize sokmayın.
Sayfa 4Kitabı okudu
'İfade edilmemiş duygular asla ölmez; sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde tezahür ederler.' - Sigmund Freud
"Hayalleriyle hayatı arasında uçurum olmamalı insanın. Hayalin bile saygısı olmalı gerçeğe. Umulur ki o vakit gerçeklik de bizim hayallerimize saygı duyar, bir nebze hakikat katardı onlara."
KarakumKitabı okudu
Halis Tan tekrar paylaştı.
Çıkardığınız her sesin duyulduğunu, karanlıkta olmadığınız sürece her hareketinizin gözetlendiğini varsayarak yaşamak zorundaydınız; zorunda olmak ne söz, artık içgüdüye dönüşmüş bir alışkanlıkla öyle yaşıyordunuz.
Sayfa 13 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Halis Tan tekrar paylaştı.
İnsanlarla münasebetin, ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın, çok yaklaşma yanarsın!
Sadi Şirazi
Halis Tan tekrar paylaştı.
İnançlı olmadaki kaçınılmaz tehlike, inandıklarımızın Tanrının garantisinde olduğunu sanmamıza sebep olan yaygın yanılsamadan ileri gelir. Tanrıya olan derin bağlılığımız, bizi onun adına konuşmaya hatta onun adına davranmaya yöneltebiliyor. İnançların çoğu Tanrıya inandım sanıp kendilerine inanıyor, inanca davet adı altında da yanlarına cağırıyorlardı.
Sayfa 34 - Karakum YayıneviKitabı okudu
Bir günah bulsam da işlesem. Göt kadar kasabada üç meyhane. Beş tekel büfesi. Dört cami. Kasabalı ellisine kadar meyhanelerde içip içip, ölene kadar camilerde nedamet getirecek. Dünyanın en zor işi ölmek. Kasabada pazar günleri gibi.
Sayfa 60 - KarakumKitabı okudu
Benim saatim artık işlemiyor. Benim saatim artık durmuş. Sabit bir noktaya, belli ana takılıp kalmışım... Benim şimdimi bir geçmiş rehin almış bırakmıyor.
Sayfa 60 - KarakumKitabı okudu