Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hicran Öztürk

Seçme hakkına sahip olmayan kişi, kişiliğini yitirmiştir.
Reklam
Sevgili çizgilerim benim, sevgili kırışıklıklarım, sizi ne kadar seviyorum... Siz bana ne çok şey öğrettiniz... Siz beni ne kadar çok seviyorsunuz... Siz benim mutluluğum, siz benim savaşımım, siz benim mutsuzluğum, siz benim acılarım, siz benim özgürlüğümsünüz... Sevgili, ince, küçük, zarif çizgilerim... Dostlarım. Siz olmasanız ben ne yapardım? Siz benim kararlılığım, siz benim gücümsünüz. Sizi oluşturana dek neler yaşadım... neler çektim... nasıl savaştım ben... ve size böyle anlayışla, mutlulukla bakabilmek için... ne çok uğraştım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Binlerce kez iyi geceler sana. -Binlerce kez beter olsun gece senin ışığın yoksa!
Özgürlük son tahlilde korkuyla birlikte yaşama yeteneği, korkuyu göğüsleme, korkuyla yüz yüze gelme cesaretidir.
Reklam
Gün boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaşamaya çalışırız.
"Sana bir şey diyeyim mi? İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır."
Anormal olan şeyleri nasıl da normalmiş gibi görmeye başlamıştık?
-Amok'un ne olduğunu biliyor musunuz? -Amok mu? Galiba hatırlıyor gibiyim. Malezyalılarda bir tür sarhoşluk. -"Sarhoşluktan öte bu... delilik, insanın öfkeden gözünün dönmesi gibi bir şey... Hiçbir alkol zehirlenmesiyle kıyaslanamayacak kadar korkunç ve dehşet verici bir saplantı. Bir şekilde iklimle bağlantısı var bunun, fırtına gibi sinirlere baskı yapan ve onu patlama noktasına kadar getiren bu boğucu ve yoğun havayla... İste Amok ... evet Amok, böyle oluyor: Sıradan iyi kalpli Malezyalı içkisini yudumluyor... oracıkta donuk, ilgisiz ve bitkin bir sekilde oturuyor ve ansızın yerinden fırlayıp, hançeri kaptığı gibi sokağa koşuyor... sağa sola sapmadan koşuyor nereye gittiğini bilmeden... Yoluna çıkan herkesi hançeriyle yere seriyor ve bu kan cümbüşü onu daha da heyecanlandırıyor. Ağzından çıkan köpükler dudaklarından akıyor ve kudurmuş gibi uluyor ama o sağına soluna bakmadan koşuyor koşuyor, acı haykırışıyla ve elindeki kanlı hançeriyle koşuyu sürdürüyor... ta ki kuduz bir köpek misali oldürülene ya da ağzından çıkan köpükle boğulana kadar..."
Aslında size bir şey anlatmak istiyorum. Biliyorum elbette karşılaştığım ilk kişiye bunu anlatmanın absürt olduğunu... Ben... ben korkunç bir ruh hâlindeyim... Öyle bir noktaya geldim ki, birileriyle konuşmak zorundayım... yoksa mahvolurum. Eminim ki siz anlayacaksınız anlattığımda bana yardım edemeyeceğinizi biliyorum. Ama bu susmalar beni hasta ediyor ve bir hasta diğerleri için hep gülünç olmuştur.
Reklam
Kendine güvendiğin için yalancı değilsin. Yalan dolan bilmediğin için yenileceksin.
Şu Anadolu insanı, misafirperver, asil, kahraman, yoksul, yiğit... Şu Anadolunun kutsal insanları. Bunlara hizmet etmek büyük şeref.
Sen de benim kadar uzun yaşasaydın, zalimlikle yardimseverligin aynı rengin iki tonu olduğunu anlardın.
Doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde uzanan bir toprak var. Seni orada bekleyeceğim. Mevlâna Celaleddin Rumi
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.