(Çinin tek çocuk politikası)
Para cezası yok muydu bunun?
" Var ya! İkinciye iki bin, üçüncüye dört, dördüncüye de sekiz bin! Ama yaptırımı yok! Parası olanın korkusu yok para cezasından, parası olmayan da zaten hiç takmıyor yasayı masayı.
Noel Babalar sakallı değil sakarlar,
Biliyor musun dedim Zeyna' ya
Traş olurken yüzlerini kesip bir paket pamuk yapıştırıyorlar esasında.
Aslında kaymak gibi adamlar.
Hissettiklerimle manzaralar çiziyorum ben. Duyularımı tatil ediyorum. Üzüntülerini bastırmak için nakış işleyen, hayat denen şey var olduğu için örgü ören kadınları çok iyi anlıyorum.
Hayat enerjilerinin sokağımızda koştuğu bir mahalledeyiz
Evimizden el etek çekilmiş
Durmuş insan çok akıllanmışsa eşya
Deniz bu sancıyla
kabuk bağlayacak çalkalanaraktan
Ben böyleyim işte, işe yaramaz ve duyarlıyım, ister iyi olsun ister kötü, soylusundan yada bayağısından bütün coşkulara olanca varlığımla kaptırabilirim kendimi - ne var ki asla kalıcı bir duygu, asla ruhun özüne nüfuz eden, kalıcı bir heyecan duyamam. Ben de ne varsa, bir başka şeyi izleyerek varlık kazanır, ruh kendine karşı, yaramaz bir çocukla uğraşırcasına sabırsız; giderek büyüyen ve hep aynı kalan bir sıkıntı var. Herşey ilgimi çeker, ama hicbir şey beni avucunda tutamaz. Durmaksızın düş kurarak, yapılmadık iş bırakmam.