"İki eliyle arkasındaki ağacın kabuklarına sarıldı. Parmakları soğuk yarıkların arasına girdi. Göğsünün içinde, bu asırlık ağacın kabuğu gibi, yarıklar bulunduğunu sandı ve gırtlağına kadar bir ateşin çıktığını hissetti. Aman Yarabbi, ne kadar yalnızdı..."
"Bıçak, insan
icatlarının en kalıcı, en ölümsüz, en hünerlisidir. Bıçak,
zamanında bir giyotindi; bıçak, tüm düğümleri çözen evrensel
yoldur ve paradoksun yolu, sadece korkusuz akıllara layık
yol, bıçak boyunca uzanır."
"Yakmaktan yorulmayın! Etrafınız tamamen aydınlanana kadar kendiniz yanın, başkalarının da yanmasını için çaba gösterin. Yürüyeceğiniz yol dikenlidir, hemen başarılı olmaya şartlanmayın. Takdir ve anlayış beklediğiniz bir anda sizinle alay edebilirler. Onur ve şöhret yerine iftira ve nefretle, yardım yerine gizli entrikalar ve hatta açık savaşla karşılaşabilirsiniz. Onlarca, yüzlerce ve binlerce karanlık güç aydınlık emellerinizi söndürmek için çaba gösterecek ve söndürecektir de, ama siz yanmaya devam edin. Yanın ve diğerlerini de ateşleyin."
"Size - hayatın numaralarına sesleniyorum: Siz de hiçbir zaman sönmeyin. Kendiniz de yanın, başkalarının da yanmasını sağlayın. Kuruculuk görevinizi ister köyde ister şehirde, parlamentoda, orduda, eğitim bakanlığında yapın, ama bulunduğunuz her yerde yanmaya devam edin! Ani bir şekilde, bir günlüğüne, bir haftalığına veya bir aylığına bir tutuşup bur sönmeyin, sürekli yanın! Yanın ve başkalarının da yanmasını sağlayın.
Yolunuza engeller çıkacak, başarısızlıklar olacak, düşmanlarınız, yaptığınız işe karşı gelenler bazen zafer elde edecekler, ama siz sönmeyin. Umutsuzluğa kapılmayın! Hiçbir zaman ellerinizi indirerek vazgeçmeyin!
Başarısız olduğunuzda veya önünüze engeller çıktığında "Biz denedik, başlattık, mücadele ettik, ama destekleyen olmadı. Her adımımızı attığımızda engellerle karşılaştık, düşmanlık gördük." Şeklinde konuşmayın. Karanlığın kötü ruhu söndürüyorsa, siz tekrar yakın. Işık bir kez sönerse, siz ikinci kere yakın, üçüncü, beşinci, yedinci, yüzüncü, bininci kez yakmaya devam edin."
Hiç düşündünüz mü; denizkızı var da, neden denizerkeği yok?.. Yanıtı çok basit: Çünkü denizcilerin hepsi erkektir. Eğer kadınlar da denizlerde aylarca gezinselerdi, erkeğe benzetecek bir deniz canlısı bulurlardı.