Ahlaksızların, insanlara, ahlakçılardan ve ahlak dersi vermeye kendinde yetki görenlerden daha az zarar verdiği dünyada, insanları doğruya ve iyiliğe yönlendirmesi gerektiğini kendilerinde ödev gören liderlerin, talihe ve kendilerine rakip olanlara karşı nasıl mücadele etmeleri gerektiği anlatılır bu kitapta.
Liderlik, Tanrı vergisidir ve doğuştan gelir. Herkes kendinde liderlik vasıflarının olduğunu düşünür, ama bir insan topluluğu içindeki liderler, bir habitatta yaşayan yırtıcı sayısı gibi azdır. Liderlik, doğuştan gelen bir yetenek olmasına rağmen, talihin ve kişinin yaşantısının yardımıyla sonradan da kazanılabilir; fakat bu bir ördeğin, ördekler sürüsünde liderlik yapmasından farksız olacaktır.
Lider, kendi fantezi dünyası ile gerçekliği harmalayıp karşılaştığı zorluklarda hedefe ulaşmak maksadıyla mahiyetinde bulananlara güç vermelidir, bunu yapmakta zordur. Çünkü lider, büyük komutan Anibal'in de dediği gibi "Bir yol bulmalı, yoksa yeni bir yol açmalı"dır. Klasik realizmin kurucusu sayılan Machiavelli'ye göre bahsettiğim durum, akademik çerçeveden bakıldığında zafere giden yolda yapılan herşey mübahtır klişesine indirgense de Prens'ten çıkarılacak ders, her zaman bunun ötesinde yer alacaktır.