Ozan Taner
@Ozan9
9 80 87
Beden eğitimi öğretmeni
Üniversite
5 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
520 syf.
·
Puan vermedi
Füsun kolonyayı dökerken Kemal'i sona saklamıştı. İnsan vedalarda da en sevdiğini sona saklar...
Okur Takip Önerileri
Onu Bana Hatırlatan Sokaklar
Onu unutmak için bir plan program yapmazsam, eski günlük hayatımı da sürdüremeyeceğimi artık anlıyorum.
Sayfa 156 - YKDKitabı okudu
“Mükemmel diye bir şey yok.”
Bunu şimdiden öğrenmesi, hayatın bir gün mükemmel olacağına dair yanlış fikirlere kapılmasından iyidir. Hayat kocaman, güzel bir karmaşadan ibaret. Darmadağın, trajik, harika ve esrarengiz.
Yapraklarım ellerimdir,
Tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
#CevizAğacı
“Sigaranın o kadar sevilmesi, nikotinin gücünden değil; bu boş ve anlamsız alemde insana anlamlı bir şey yaptığı duygusunu kolaylıkla vermesindendir.”
Nefes nefese koşarken bize hepimizin derdini anlatmak için üç roman, bir öykü kitabı, bir de şu “kırık” günlüğü, yani beş buçuk yapıtı bırakan bir insanı unutmak birçok kişinin işine gelebilir belki, ama onu “unutturmak”, işte o biraz zor olabilir. Ne yapılsa nafile bence; perde yeniden açılıyor işte.
Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti...
Orhan Veli Kanık
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
Bir yer var; biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Oğuz Atay
Bu sabah uyandığım zaman, gecenin sıkıntısı göğsümden kalkmamıştı. Demek ölüm bu, diye düşünüyordum. Sabahları uyandığıma sevinemiyorum. Gecenin sıkıntısı, öğleye kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum. Öğleden sonra da akşamın hüznü çöküyor.
Ozan Taner tekrar paylaştı.
Genç nesli değil, kendinizi suçlayın. Siz nasıl yetiştirdiyseniz, gençler de öyle olacaklar. Gençlere terbiye verdiğinizi söyleyebilir miyiz? Hayır! Anneler ev işlerinden başlarını kaldıramıyor, günleri mutfak, alışveriş, temizlik ve çamaşırla geçiyor. Memuriyet, ticaret ve diğer işlerle uğraşan babalar akşamları meyhane ve kulüplerde oturup kağıt oynuyorlar. Çocuklarla kimse ilgilenmiyor, buna zaman yok, ayrıca, çocuklarla uğraşmak sıkıcı ve meşakkatli bir iştir.
Çocuklarla konuşmuyor, hayatlarının nasıl geçtiğini sormuyorlar. Zaman bulunca biraz okşayarak, ellerine bir oyuncak veriyor ve "Çocuklar, şimdi gidin ve kendiniz oynayın" diyorlar. Bu, aslında "Gözümden kaybolun, ne yaparsanız yapın, yeter ki bizi rahat bırakın" demektir.
Sayfa 123
Ozan Taner tekrar paylaştı.
Herkesin geçip giden zamana ağıt yakma yöntemi farklıdır.
Bir iskelet, ne de olsa, az çok insana benzer yine de...
Küllere kıyasla her zaman için yeniden canlanmaya daha yakındır.
İnsanda düş gücü yoksa, ölmek de fazla dert değildir...
