Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Renksiz

Renksiz
@Renksizgunce
"lakin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan." -Sadık Hidayet
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Benim Schopenhauer Terapim
Irvin Yalom ve onun muhteşem analizleri. Nietzche Ağladığında kitabını okuduğumda hayatımda okuduğum en muhteşem şey olduğunu düşünmüştüm yıllar evvel. şimdi tadı daha farklı bir kitabını okudum, hissettim, tattım. kitapla ilgili yazacaklarım tamamen benim psikolojik yapım ve hissettiklerimle ilgili. son derece nesnel şeyler. kitaba başlarken her Schopenhauer hayatının anlatıldığı sayfalarda sıkıldım, bunaldım, onu yargıladım ve son derece gaddar buldum. bir insan nasıl böyle düşünebilir dedim. aynı şekilde Philip de son derece rahatsız edici bir karakterdi benim için. nasıl bi insanki Schopenhauer gibi bir adamın yazdıkları ile iyileşebilir dedim. can sıkıcıydı. her grup terapisinde Philip'in kendini yavaş yavaş açması ile benim de içimde bir şeyler değişmeye başladı. her Schopenhauer sayfasında onunla aslında ne kadar benzer olduğumu anlamaya başladığımı hissettim. Philip açıldı ben rahatladım. kendimi onunla özdeşleştirdim ve son sayfalarda onun hissettiği her şeyi sanki içimde hissettim ve o ağlamaya başladı ben kendimi tutamadım. çok derindi. onu o kadar iyi anladım ki. kronik anksiyete bozukluğum var ve beni asla bırakmayan şüpheler ve kırgınlıklarla yaşıyorum. 2 sevinip 5 üzülüyorum. sevgiyi içimde her hissedemediğimde dışa kapanıyorum ve karamsarca acılar çekiyorum. belki bu benim Schopenhauer Terapimdir. belki bir gün benimde içimi derince kazacak Julius gibi biriyle tanışırım.
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20133,347 okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Araştırma Notlarım(*)
(*) Bu incelemem kitabın nasıl anlatıldığından çok neyi anlattığıyla ilgilidir. Sevgili Grigoriy bize Finlandiya'nın büyüme hikayesinin bir kısmını anlatmaktadır. İçinde çok değerli cümleler, anılar, benzetmeler vardır. bir ülkenin diriliş hikayesidir adeta. herkesin içinden bizim ülkemizi düşünüp benzerliklerine iç çekmiştir eminim. ATAM bunu
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,8bin okunma
306 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Süper Bağışıklık çok kolay
Bazı kitaplar vardır, dünya'da bütün insanların okuması gereken. işte bu da öyle bir kitap. hakkında yorum yazılmamış olması beni çok şaşırttı ve bunu özenle yapma işini sanırım şu an kendime görev edindim. İlk olarak sizde benim gibi sürekli hasta olan (grip, nezle, orta kulak iltihabı, psikolojik sıkıntılar, eklem ağrıları, retina sorunları,
Süper Bağışıklık
Süper BağışıklıkJoel Fuhrman · Platform Yayınları · 201422 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Sıradan bir adamın sıra dışı hikayesi: Puslu Kıtalar Atlası
Anadilde okuduğumuz için çok şanslı olduğumuz bir kitap. Eminim hangi dile çevrilse kimse bu tadı alamayacak. İhsan Oktay Anar'ı ilk kez okudum ve belki çok geç okudum ama hangi kitaba geç kalmıyoruz ki bu hayatta. okunacak çok kitap, bilinecek çok şey, hayal edilecek çok mekan var. hatta bazen o mekanları o kadar iyi bilmenize rağmen yazar size
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
·
49 günde okudu
tamamen odaklanma sorunu yaşadığım kitap okumak istesemde okuyamadığım bu günlerde neredeyse 1 ayda okuduğum dan brown kitabı. tarzım olmayan bir kitap ama düşünsenize her sahnesi film gibi. hayal gücüm geniş olduğundan dolayı 1 aydır bir dizi izliyormuş gibiyim. kitap okumak için huzur gerekli. kafa huzuru, dinginliği. ya da siz ne diyorsanız o. kitaplıkta okunmayı bekleyen kitaplarım, kitapyurdu'nda satın alınmayı bekleyen kitaplarım.. hepsine öyle dokunup sarılmak, öyle okuyup dalıp gitmek istiyorum ki. olmayınca olmuyor işte. çok özlüyorum. hani çok çok kitap okuyanlar var ya, her hafta bir kitap, 2 3 günde bir kitap. vay be diyorum. ne mutlu insanlar.
Melekler ve Şeytanlar
Melekler ve ŞeytanlarDan Brown · Altın Kitaplar · 200436,3bin okunma
Reklam
404 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Okuyun, okutturun!
yine bir "Amin Maalouf" yine bir durduralamayan "onun tüm kitaplarını okuma isteği." her cümlesinde yeni bir bilgi, yeni bir düşünme kapısı, yeni bir keşfetme arzusu. evet bu Amin Maalouf. Cübely'den yola çıkan kahramanımız Baldassare Embriaco'nun İstanbul-İzmir-Sakız Adası-Cenova-İngiltere yolculuğu ile bize tarihin derinliklerinden yepyeni bilgiler getirmesi. cübeyl'deki cenevizliler, sebayatçılar, sakız adasından çıkan sakız, ingiltere'deki büyük yangın. daha bir sürü bilgi. kabul etmeliyim ki oturup özellikle sebayatçıları araştırdım. tıpkı Hasan Sabbah kadar ilgi çekici geldi bana. ve kitabın tamamını inanılmaz büyük bir keyifle okudum. evet sonu biraz vuruşsuz bitti ama ne önemi var ki. kitap yavaş, akmıyor, sıkıcı diyenleri aksiyon kitapları bölümüne alalım. zira burası onların yeri değil. ve Osmanlı'yı yerden yere vurduğunu söylemiş bazıları. şimdi bile her şey aynı iken huylu huyundan vazgeçmemiş anlayacağınız. Osmanlı da aynıymış. yani biz hep aynıymışız arkadaşlar. nedir sizi rahatsız eden? ve bir söyleşisinde Maalouf'a neden Osmanlı'yı bu kadar yerdiğini sormuşlar. o da "yüksekte olanı ben yersem yüksekliğinden ne kaybeder ki" demiş. kısaca bayılıyorum bu tarz kitaplara. dolu dolu hissediyorum kendimi. sıkıcı bir seyahat değil, müthiş bir tarihi yolculuk. okuyun!
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,9bin okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
İlk Dan Brown ve Hayal Kırıklığı
yine çok popüler olduğu için, yine herkes önerdiği için, yine "Dan Brown nasıl okumazsın kızım?" diyenler olduğu için sordum arkadaşlarıma ilk hangi kitabından başlayacağımı. dediler ki Dijital Kale'den başla sonrası zaten gelecek. beni hiç tanımayan arkadaşlarım olduğundan bahsettim mi bilmiyorum ama hiç tarzım olmayan bir kitap. polisiye, aksiyon, son anda kurtarılan hayatlar, baş karakterin her zaman kazanması gibi klişe romanlar seviyorsanız bunu okuyabilirsiniz. ama benim gibi derinlik, duygu içeren, bakış açısı geliştiren, yeni bir şeyler öğreten kitaplar seviyorsanız bu kitap size bomboş gelecek. resmen zaman kaybı. özür diliyorum Dan Brown seven herkesten. kitabı bu kadar yerdikten sonra içeriği hakkında bahsedecek olursam; dehaların şifre çözücüler olarak çalıştığı NSA diye bir kurumdan ve çözülemeyen bir şifreden yola çıkarak yaşanan aksiyonu anlatıyor. bu kadar. bir cümleden fazlaya ihtiyacım olmadan anlattım. iyi okumalar.
Dijital Kale
Dijital KaleDan Brown · ODTÜ Yayıncılık · 200419,8bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
öncelikle 28 yaşındayım, kitap okumaya çok küçük yaşta başlamama rağmen öyle çok çocuk kitabı okumadım. direkt aslında okul kütüphanesine bulduklarımla başladım. bir süre sonra fark ettiğimde epey yol almıştım. bazı kitapları okumak için kendimi hep büyük gördüm ama içten içe de okumadığım için utandım. şeker portakalı onlardan biri. 28 yaşındayım, bu kitabı yeni okudum ve yemin ederim okurken bazı yerlerinde o kadar duygulandım ki kendimi tutamadım. bazı kitapların yaşı, yeri, zamanı yok arkadaşlar. teşekkürler Zeze.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,9bin okunma
610 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
161 günde okudu
"coğrafya kaderimizdir" hayatımda ilk kez "yeryüzünde her insanoğlu bu kitabı okumalı" türünde bir kitap okumuş oldum. o kalın, kocaman kitabın özeti bu. bugüne geldiğimizde olduğumuz gripten tutun da Irak Savaşı'na kadar geniş aydınlık bir yol sunuyor kitap bize. çünkü bu bir kitaptan çok daha fazlası. YDS'ye çalıştığım için uzun bir sürede okumak zorunda kaldım ama sıkıcılığından ya da akmadığından değil. tarihe birazcık meraklı olan bir insanın büyük bir zevkle okuyacağı şaheser. her sayfası o kadar minik küçücük detaylarla dolu ki. tek sıkıldığım kısım "avustronezya" kısımlarıydı. nedense ilgimi çekmedi. ama geri kalan tüm kısımları yutarak okudum. okudukça çevremdekilere anlattım. eminim benden sonra okuyacak çokça tanıdığım var. okuyun, okutun!
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Tübitak Yayınları · 20167,7bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
kitap hakkında ne deyim bilemiyorum. büyük bir kırgınlık. aylak adam tutkunu, bay c hastası biri olarak yusuf atılgan bir yana diğerleri bir yana diyen ben ve bunu her zaman dile getiren ben bu kitaptan sonra midem bulanıyor. kusmak istiyorum. satre'nin kavanozdaki sineği gibi içim kalkıyor. neden diyorum çok sevgili yusuf atılgan, saygıdeğer yusuf atılgan, gönlümün baş köşesindeki yusuf atılgan neden böyle bir kitap yazdınız? zebercet mide bulantımın sebebi. arkadaşlarıma, kitap bittikten sonra çöpe atacağım bile dedim. çok üzülüyorum. hani en sevdiği kötü bir şey yapar ya insanın, sonra üzülürsün öyle bi his içimde.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
Reklam
573 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Okumanın sonuna yolculuk
bir başyapıt bitirdim. öncelikle Yiğit Bener'in önünde saygıyla eğiliyorum ve herşeyden önce ona şükranlarımı dile getirmek istiyorum. kendisi Vüs'at O. Bener'in kardeşinin oğludur ki Vüsat üstad çok ama çok sevdiğim bir yazardır ve yeğenine de en az onun kadar saygı duydum. Hayatımda -ki çok uzun bir hayatım yok- okuduğum en en güzel sonsözdü "çevirinin sonuna yolculuk". en az kitap kadar etkileyici, en az Bardamu kadar içtendi. Kitaptan bahsedecek olursam; hayatımda en uzun sürede okuduğum kitap olabilir. kitabın akmadığından ya da sıkıcı olduğundan vs değil. başlangıçta kitaba giremedim. ben kitap okurken çok dalıp giderim, kah kitabın içindeki bir şeye, kah kendi hayatıma. hem bu kitap öyle 'ben 1 saat okuyayım, bırakayım' kitabı asla değil. 1 saatte anca kıvama geliyorsunuz ve sonra kopamıyorsunuz. en güzeli de ne kadar ara verirseniz verin unutmuyorsunuz, öyle işliyor içinize Robinson'u, afrikası, rachy'si, papazı, henrouille ailesi.. ama sonunda kitap bitiyor ve tam o nokta da hiç bitmesin istiyorsunuz. gece hiç bitmesin, sonu hiç gelmesin, yolculuk hep sürsün istiyorsunuz. Ferninand Bardamu'nun anlatışı, cümleleri öyle derine daldırıyor ki sizi bazen çıkamıyorsunuz, bazense kahkaha attırıyor metro da bile giderken. öylesi içten ve samimi. ben çok güzel bir kitap okudum. kitaplığımda favorilerim arasına koydum bile. YKY yayınlarına ne diyeyim bilemiyorum, benim gibi seyyar gezerek kitap okuyanlar için korkunç bir kitap yapmışlar. ama cildinden tutun, sayfa türüne kadar hepsi eşsiz kaliteli geldi bana. bir başyapıta uygun diye de düşündüm, varsın ağır olsun. "heves kadar kolay kırılan başka ne var ki şu dünyada?"
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20224,088 okunma
373 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
bu uzun zamandır yaptığım en kötü kitap incelemesi olabilir. kitabı seven kişilerden şimdiden özür dilerim. kitap baştan sona hastalıklı düşüncelere sahip, kinci, nefret besleyen, saplantılı bir adam olan Heathcliff ile ilgili. olaylar tamamen ona bağlı şekilleniyor. Catherine Linton ise tamamen dengesiz ve şımarık hareketler içerisindeki kız ve Heathcliff ile (kime göre bilmiyorum ama bana göre değil) bir aşk içerisindeler ve kitap bundan ibaret. kitaptaki kimden bahsetsem hepsi ayrı kötü. hiçbirinin hareketlerine anlam veremediğim, sadece yarıda kitap bırakmaktan nefret ettiğim için usana sıkıla okuduğum bir kitap oldu. sanırım benim için tek samimi karakter olan Heraton oldu. tüm kararterler bir buzdağı ve samimiyetten yoksun geldi bana. kötü tesadüfler, gereksiz korkular, anlam veremediğim hareketler. kitaptaki şey aşk değil arkadaşlar, malesef.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242,3bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Papalagi'yi okumak yetmez . Bizi içimizde küllenmiş olan duygularımızı yeniden canlandırmayı da öğrenmemiz gerek. Okyanusya’daki Samoa Adası’nın şefi Tuiavii’nin konuşma notlarından oluşan ve ilk kez 1920’de Almanya’da basılan bu eser okurken adeta çıplak bırakıyor insanı. Alıştığınız, doğal olarak var olduğunu düşündüğünüz ne varsa bir bir soyuyor zihninizden. Birçok kabul edilmiş şeye farklı bir açıdan bakmayı sağlıyor. Kitabı okurken ne kadar kapitalist ve mülkiyetçi bir insan olduğumu farkettim. anlayacağınız aynı fikirde olmadığım çokça kısmı vardı ama bu bakış açısıyla okumamanız gerekiyor öncelikle. önsözünde yazar da bundan bahsediyor zaten. yine de ısrarla okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014bin okunma
182 syf.
7/10 puan verdi
·
19 günde okudu
öncelikli olarak kitap gerçekten akıcıydı. hakkını yiyemem. sonuna kadar merak ederek bağladı beni. bi aması var bu kitabın tabi. bana çok çocuk kitabı gibi geldi ve konusu gereği büyük beklentiler içerisinde okuduğum için hayal kırıklığına uğradım ve açıkçası diğer kitaplarını okuma isteğim gitti. bi kaç kitabını daha almıştım okumak için çünkü. her yaşa hitap eden bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
Yolun Sonundaki Okyanus
Yolun Sonundaki OkyanusNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20131,455 okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Şule Gürbüz'ü belki bundan 2 ay öncesine kadar tanımıyordum. ne adı, ne sanı, ne kitapları, hiç ama hiçbir şeyi. bir sayfada bir röportajına denk geldim. o sıralar da Saatleri Ayarlama Enstitüsünü okumuştum. Milli Saraylar bünyesinde bir saat ayarcısı olduğunu öğrendim. inanılmaz hoşuma gitti. Deli işi dedim. o günden sonra beni derinliklerine çekti Şule Gürbüz. röportajında bir kez bile kendinin muazzam özelliklerinden bahsetmeyip sadece saat ayarcısıymış gibi bir hal takınması beni inanılmaz etkiledi. okumak isteyenler için: mekaniksaat.blogspot.com.tr/2008/07/sarayn-... hakkında nerde ne okusam hepsi başka bambaşkaydı. hepsinde gizemli bir ruh hali. kambur kitabı ise 18 yaşında -yanlış hatırlamıyorsam- yazdığı bir kitap. ve 18 yaşındaki gelgitlerini anladıkça daha da kapıldım ve tüm kitaplarını aldım. kitaplarından çok kendisi bir esrar barındıran nadide bir kadın. "Aslında şunu söylemem gerekiyor: Hani bazı filmlerde kadın oyuncu beyaz, ipek bir sabahlık giyer ve erkek yaklaşınca, o sabahlık sessizce görevini tamamlayıp usulca düşer ya – işte, ben o kadın değil; o sabahlık olmak istiyorum.’ ‘Deli olduğumu mu sanıyorsunuz? Nereden anladınız ?"
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma
60 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.