Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Dan Brown'un Dijital Kale eseri oldu. Yazardan okuduğum ilk kitaptı. Heyecanla ve merakla okudum. Üstelik akıcı olması da hedeflediğimden daha kısa bir sürede bitirmemi sağladı. Robert Langdon serisine başlamadan bir kitap daha var İhanet Noktası sonraki okumam o olacak. Akabinde seriye giriş yapmayı planlıyorum bakalım.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA) da çalışan Susan Fletcher, profesyonel bir şifre çözücüdür. Komutan Strathmore ile birlikte TRANSLTR adını verdikleri bilgisayar ile en kritik şifreleri çözerek bilgi sahibi olurlar.
Tüm teşkilatlar ve örgütlerin tehdit unsuru olabilecek, saldıralara kadar her şey, önemsiz görünenler dahil her türlü bilgilerin TRANSLTR sayesinde gizli şifreler ağının kırılarak çözüme kavuşması sağlanır.
Fakat bir gün şifre çözücülerin, özel hayata ihlal ettiğini savunan birinin, Dijital Kale diye büyük bir virüsü NSA'nın veri tabanına yüklediği ve tehdit edildiği öğrenilir. Onu durdurabilcek tek şey de başka insanların eline geçmiştir.
Bir yandan kimin virüs yaydığını anlamaya çalışan Susan Fletcher'in çabalarını okurken aralarda da (bence en önemli görevin kendisine yüklendiği) üniversite de öğretmenlik yapan nişanlısı David Becker'dı. Kaybolan şifre aygıtını ele geçirmek için İspanya'daki tehlikeli kovalamacasını okuruz.
#kitapalıntıları :
“Quis custodiet ipsos custodes?”
“ 'Bekçilere kim bekçilik edecek?' ”
Bir ele zorla bir şey yaptırmaya çalışırsan,
... seninle mücadele edecektir. Ama bir aklı senin düşünmesini istediğin şekilde düşünmeye ikna edersen, bir müttefikin olacaktır.
Da Vinci Şifresi ve 
Melekler ve Şeytanlar kitaplarını çeyrek asır önce okumuştum. Çok önceden okumuş olmama rağmen etkileyici olduklarını hatırlıyorum ancak bu kitap çok etkiledi diyemeyeceğim. Başlayınca bitireyim diye okudum. Okumasınız kaybınız olmaz:)
