Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyye Karasu

168 syf.
·
Puan vermedi
Küçük Şeyler 1
Küçük Şeyler 1Üstün Dökmen
8.1/10 · 6,2bin okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman
7.4/10 · 12,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
92 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba, Çok güzel bir o kadar "sinir bozucu" bir kitabı daha bitirdim. Sinir bozucu dediğime bakmayın elimden bırakmadan okudum. Kısaca bir konuya değinmek istiyorum. Ama bu konu hakkındaki bir yorumum değil. Yalnızca bahsetmek istiyorum. Şöyle ki aşkın tutkunun bizi ne zaman bulacağını bilemiyoruz. Bazen bugün bazen yarın buluyor. -
Aldanan Kadın
Aldanan KadınThomas Mann · Can Yayınları · 20121,383 okunma
Reklam
376 syf.
·
Puan vermedi
Bazı kitaplar vardır tamamen yazıldığı dönemin ve şehrin (ülkenin) ruhunu yansıtır. Kitabı okurken o dönemi bizzat yaşar gibi olursunuz. İşte "Sahnenin Dışındakiler" romanı da böyle bir roman. Tanpınar ın düşüncesine göre sahne kurtuluş savaşıyken sahnenin dışı ise İstanbul'dur. Ve kitabın anlattığına göre İstanbul da kimileri işgalci kuvvetlere silah sattığı, yardım ettiği gerekçesiyle hain diye anılırken kimileri ise işgalci kuvvetlere karşı koyduğu cesurca tavır sayesinde kahraman diye anılıyorlar. Ama ilginç olan şu ki bütün bunlar olurken insanlar aşık olmaya, ev gezmelerine gitmeye hatta bazı zamanlar İstanbulluların(o dönemki) vazgeçilmez aktivitesi olan tekneyle boğaz turlarına bile devam ediyorlar. Bunuların yanı sıra aslında kitap bir çift gencin birbilerine olan aşkıyla o dönemin ruh halini en güzel şekliyle harmanlayarak bize sunmuş. Ayrıca bugünlerde yine Tanpınarın Huzur kitabını okuyorum bu kitapta karakterlerin ruh hallerini o kadar çok anlatmış ki bazen insanı çok sıkıyor güzel olan şu ki bu kitapta insanı sıkacak betimlemeler yok.
Sahnenin Dışındakiler
Sahnenin DışındakilerAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20192,786 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
-Çoğumuz huzurlu olmak isteriz hayatımız huzurlu geçsin saadet içinde yaşayalım diye düşünürüz. - İkinci dünya savaşı patlak vermek üzere, herkes savaşa girip girmeyeceğimizi tartışıyor. Kimisi savaşa kesin gözüyle bakarken kimisi yalnızca savaşa girmeyelim yeter diyor. İşte kitabın dönem atmosferi bu Cumhuriyet sonrası Türkiye yi adeta Tanpınar
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Savaş korkunç! " böyle mi düşünüyorsunuz. Aynen öyle düşünüyorsunuz. Şöyle etrafımızdaki insanlara sorsak" savaş olmasını ister misiniz" diye çoğu insan "olmasın"der. Bunun niyesini sonra araştıralım. Yine aynı şekilde insanlara" ülkemizdeki Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmelerini ister misiniz?" diye
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202131bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
"Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm." Bütün kitabı özetleyen bu cümleyi okuyunca kendi nankörlüğümle yüzleştim. Sağlıklı bir bedenin insanı nasıl şanslı hale getirdiğini anlamıyoruz. Bu kitapta da öyle şeylerden bahsetmiş ki en azından benim için anlamamak artık mümkün değil. Kitaptaki hasta genç karakterini onunla özdeşleşerek adeta birlikte yaşıyorsunuz. Onun gittiği doktorlara birlikte gidip annesine konuşurken onun ağızından konuşuyorsunuz. İçim ezildi kitabı okurken. Zaten Peyami Safa nın öyle müthiş cümleleri var ki o cümlelerde kaybolmamak mümkün değil. Tanpınar bu kitap için "acının ve ıstırabın yegane kitabı" demiş o kadar doğru ki. Hep ruhsal bir ıstırap okudum kitaplarda şimdiye kadar ama bu kitapta hem fiziksel hem ruhsal ıstırabı adeta yaşayarak okudum. Tüm bunların yanı sıra bahsetmek istediğim bir mevzu daha var ki beni hem şaşırtıyor hem de üzüyor. Türk Edebiyatı klasiklerini okumayı çok seviyorum çünkü bir yandan dönemin tarihi dokusunu öğrenirken bir yandan da kitap okuma zevkimin doruğuna varıyorum. Ancak şöyle bir durum söz konusu ki ne zaman Türk Edebiyatından bir" roman " okusam o kitapta mutlaka aşk teması da yer alıyor. Belki yeteri kadar okumadığımdandır ama dediğim gibi her zaman bununla karşılaşmak Türk Edebiyatına karşı hevesimi yitirmeme sebep oluyor. Yine de Türk Edebiyatı benim için vazgeçilmez bir" hazine".
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,4bin okunma
70 syf.
·
Puan vermedi
Nietzsche nin hayran olduğu kadın : Salome       Hep böyle anıyoruz bu harika kadını yalnızca bundan ibaretmişçesine. Oysa okudukça anlıyor ki insan bu kadını yalnızca böyle tanımlamak hiç de yeterli olmuyor. İçinde bağımsızlığın kupasını taşıyan, özgürlükçü bu hanımefendi çok daha fazlasına layık. Kitaba geçmeden önce şunu da söyleyeyim " Feniçka" kitaptaki kadın karakterin adı.       Bu kitabı okurken bir kadın figüriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Salome bu figürü yaratırken alışılmış "kadın" kalıbının dışına çıkıp kendini erkeklerden aşağı görmeyen (bu durum sanki kadının yaratılışında varmış gibi yansıtılıyor - zorlama değilde doğaçlama hareket ediyor karakterimiz-) kendi cinsinden olanların aşağılanmasına göz yumamayan - kadının en büyük düşmanı kadındır cümlesini kitabın bir kısmında belirgin gözlemleyebiliyorsunuz- ama bizim Feniçkamız böyle bir duruma tabi ki karşı çıkıyor. Bunun yanı sıra Feniçka nın başka bir özelliği daha var. Feniçka diğer aşıkların aksine evlenip sonsuza dek mutlu olmaya inanmak yerine insanın aşığıyla geçirdiği kısacık zamanlarda onunla paylaştığı durumların, konuşmaların, değerlerin büyüsüne inanıyor.     Son olarak bu kitap bizlere kadınların ve erkeklerin cinsiyet olarak ayrılaması yerine her iki cinsinde birer "İNSAN" olarak değerlendirilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,8bin okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okurken " hah işte huzura kavuştu" dediğiniz Ahmed Cemil hemen ardından başka bir yıkımla karşılaşıyor. Bir iyi bir kötü... Ancak benim burada değinmek istediğim bir konu var. Toplumda Ahmed Cemil gibi insanlar uysallıklarından ve temiz kalpli olduklarından dolayı sevilirler. Ancak ben insanın kendi hayatını bizzat kendi yönetmesi için gerek diğer insanlar üzerinde gerek kendi üzerinde belli bir otoriteye sahip olması gerektiğine inanıyorum. Bu eleştirimi ya da yorumumu kitapla bağdaştırmam gerekirse de şunu söylemek istiyorum : Ahmed Cemil in hayatı sürekli bir huzursuzluk içerisinde ama eğer biraz başkalarının onun huzurunu ve ailesinin huzurunu bozmasına izin vermeseydi ve rahatsızlık duyduğu olaylardan, durumlardan kaçmasaydı onlarla yüzleşip çözüm arasaydı çok daha rahat ve huzurlu bir hayatı olurdu. ( bu düşüncem gerçek hayat için, yani Halid Ziya Uşaklıgile neden böyle güçsüz ve pısırık bir karakter oluşturdu diye kızmıyorum) Eğer insanlara kendimizin onların hayatını şenlendirmek için veya onların işlerini halletmek için gelmediğimizi bizim de bir hayatımızın olduğunu gösterirsek, kendi kendimizi salıp yaşamazsak çok daha güzel bir hayatımız olur.   Güle ağlaya okuduğum bu kitabı son derece çalkantılı bir havası olduğu için en son sayfasına kadar umutla okudum. Siz de okuyun. 
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Kaldırım Yayınları · 201626,9bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Oku oku anlamıyorum! Bitmiyor da. Günaydın, iyi akşamlar, iyi öğlenler, iyi geceler! Günün hangi saatindeyseniz. Dün bitirdiğim bu kitabı yorumlasam mı, yorumlamasam mı diye tereddüte düştüm. Nedenlerini sonuçlarını kısaca aşağıda açıklayacağım. Öncelikle bu kitabı okumadan önce "ANLATI" türünün ne olduğunu bilmek gerekiyor. Ben de bilmiyordum . Her ne kadar Wikipedia dan okumuş olsamda çok da anlamadım bu türü. Anlatı (anladığım kadarıyla) olayları tasvir eden bir tür, diğer adı da (daha bilindik gelecek) KISSA dır. İbret verme amacı taşıdığı söyleniyor. Bu kitap da tam olarak ders verme amacı taşıyor. Yaşadığı yerden kaçmak, yakın olduğun insanlardan kaçmak bir yandan da bir şehrin dokusunu bozmanın nasıl hissettirdiğini yada nasıl hissettirmesi gerektiğini anlatıyor. Kısaca kitap böyle. Benim kitap hakkındaki düşüncelerime geçecek olursak : Kitabı elime ilk aldığımda yahu bu ne biçim kitap böyle demeden edemedim. Ancak böyle bir türü ilk kez okuduğum için olmuş bu ki bunu da kitabın uslubuna alıştığımda farkettim. Alıştığım andan itibaren her kelimesini ayrı bir zevkle okudum. Bu kitap öyle bir kitap ki o anlatımıyla ana karakterin hissettiklerini açık bir şekilde duyumsuyorsunuz. Kitabı bir daha okumayı düşünüyorum. Okudukça beğendim biraz sabır gerekiyormuş.
Ungenach
UngenachThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2018334 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Uzun bir süredir Sabahattin Ali nin kitaplarını okumuyordum. Çünkü bu kitaplar o kadar güzel ki bir daha asla böyle yazan bir yazar bulamam diye erteleyip durdum. Ama tabi en son aldıklarımdan- artık dayanamadım - bir tanesini okudum. Ve yine ne kadar harika olduğunu kendimce bir kez daha tasdik ettim. Hemen kitaba geçeyim. Bu kitabın kapağında
Yeni Dünya
Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,3bin okunma
120 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.