Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyda

315 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Sâmiha Ayverdi ile @kitaplaratutkunmuallime sayesinde tanıştım. 1905’de İstanbul’da doğan yazar, aldığı eğitimler ve yetiştiği ortam ile kendini çok iyi geliştirmiş ve yaşamı boyunca takdiri üzerinde toplamış. Kendisiyle ilgili şöyle bir açıklaması mevcut: “Vatan ve imanı, kılıcın iki yüzü gibi birleştirmiş bir âilenin evlâdı olmakla beraber, dünya görüşü ve insanlık anlayışı yolunda atmaya çalıştığım her adımı, hocam Kenan Rif’âî’ye borçluyumdur.” Okuduğum ilk kitabı ve beni öylesine içine çekti ki kalemi. Kitaplarında genellikle mekân olarak İstanbul ve çevresini aldığı, aile ortamı, tefekkür, fikri ve tarihi konulara yer verdiği bahsediliyor. “Batmayan Gün” kitabında da baş karakter Aliye’nin arayışına şahit oluyoruz. Eski Türkçe’nin lezzeti, insanı tefekküre sürükleyen sözler, olay örgüsü hepsi muazzam kurgulanmış. Ben büyük bir ilgiyle okudum. Merak eden herkese tavsiye ediyorum. Sevgiyle. “Her uğradığın musibet, kendi fiili ve kavli hareketlerinin eserleridir. Birinden tokat yerken, kendinin de kime tokat vurduğunu veya vurmak niyetinde olduğunu veyâhut başka bir sûretle etrafını rencide ettiğini düşün! Düşün. Zira en geniş hazine insanın kendi varlığıdır. Bu, öyle bir sonsuzluktur ki, şu koskoca dünya onun köşesinde toz zerresi gibi kalır.” (s.18) “Tefekkür aşksız olmaz; aşkı olan da hâkikatten uzak kalmaz. İnsan aşkla öyle bir hâle gelir ki, çok defa kendi söyler, kendinden kendi öğrenir.” (s.24)
Batmayan Gün
Batmayan GünSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2005277 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
TED( Teknoloji,Eğlence, Dizayn) videolarını izlemeyi sever misiniz? Bu sunumların ortak özelliği konuşmacıların belirli bir süresi olmasıdır. O süre içerisinde anlatmak istedikleri konuyu kişilerle paylaşmaları ve kişilerin kalbine dokunması, farkındalık oluşturması, kişileri harekete geçirecek duygular uyandırılması hedeflenir. Bu kitapta nasıl konuşma hazırlanması gerektiğiyle ilgili tüyolar yer alıyor. Kitabı okurken birçok ted sunumu da izlemiş oldum. Benim için oldukça faydalı, bilgilendirici ve ilham verici oldu. Çoğunlukla kişiler kendi yaşamlarından örnekler vererek anlattığında kişilerle bağ kurması daha kolay oluyor. Anlattıklarının canlı örneğini karşılarında görmeleri izleyenleri heyecanlandırıyor. Ve motive ediyor. Kitabı çok severek, ilgiyle okudum. Merak eden herkese okumalarını öneririm. Sevdiğiniz, sizi en çok etkileyen ted sunumu nedir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz. Kimlere katkı olur? Sevgiyle
Ted Gibi Konuş
Ted Gibi KonuşCarmine Gallo · Aganta Kitap · 20152,760 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Kimsin sen? Buraya nasıl geldin? Sana anlatılanlar dışında ne biliyorsun? Bildiklerinin derinine inmeye gönüllü müsün? Sofie gibi bir sürpriz mi bekliyorsun sorgulamaya başlamak için? Sofie, 15. yaş gününü kutlamaya hazırlanırken posta kutusunda “Kimsin sen?” yazılı kağıdı bulunca başlıyor düşünmeye. Peki senin düşünmeye başlaman için ne gerekiyor? Sihirli bir değnek mi? Ya o sihir senin içindeyse? Ve sen henüz farkında değilsen potansiyelinin? Farkına varman için harekete geçmen gerekiyorsa? Seni hareket etmekten alıkoyan şeyleri bulsan? Buldukların yolunu açsa? Yol görünür olsa? Gidebilir misin tek başına bu yolda? Hani tek başına geldiğin gibi buraya? Ve tek başına gideceğin gibi? Ya gönüllü ya zorunlu? Farkında mısın? Varoluş, doğum ve ölüm hâlâ düşünülen, araştırılan, sorgulanan, belki de anlam aranan gizemli konular. Bu kitapta ilkçağlardan günümüze filozofların ortaya attığı düşünceleri kurgulanmış bir akışla okuyoruz. Kitabı okurken ilkçağ felsefesi dersinin tekrarını yapıyormuş gibi hissettim. Romanın içine serpiştirilmesi akıcılık kazandırmış. Uzun sürede okuduğum için sonlara doğru biraz sıkılmış olabilirim. Ama yine de her yaşa uygun, zorlamayan bir anlatımı olduğundan merak eden herkese tavsiye ederim. Okuyanlara yeni pencereler, farklı bakış açıları, derin düşünceler katmasını temenni ederim. Sevgilerimle
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
324 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Jose Saramago’nun çok farklı bir tarzı var. Virgüllerle süren uzun anlatımı, karakter ismi kullanmaması, isimlerin değil yaşananların akılda kaldığı düşüncesinden yola çıkarak yazması, akıcı ve sürükleyici kurguları... “Körlük” kitabının devamı niteliğinde olan bu kitap görenlerin körlüğünü sorgulatıyor. Hava şartlarından dolayı oy kullanmaya gelmeyen halk için oylama tekrarlandığında bu sefer %83 oranında boş oy kullanıldığı görülüyor. Ve karşıt görüşlü partilerin “şimdi ne olacak”, boş oy kullananları tespit edip cezalandırmalıyız, kendi içlerinde bir örgüt olmuşlar devlete kafa tutmaya kalkıyorlar düşünceleriyle, bir devletin yapması gereken güvenlik, koruma, temizlik, çevre düzeni gibi temel idare ve yönetimi durdurmaya karar veriyorlar. Böylelikle hırsızlıkların, tecavüzlerin artacağını ve halkın bir yönetime ihtiyaç duymasını bekliyorlar. Bekledikleri gibi olmuyor. İnsanlar birbirleriyle gayet iyi anlaşıyor ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getiriyorlar. Körlük salgınıyla ilgili yaşanan bazı şeyler açığa çıkıyor. (Burada Körlük kitabını okumayanlar ne olup bittiğini anlamayabilir) Kitap oldukça akıcı ve sürükleyici gidiyor. Fakat “Körlük” kitabını daha akıcı bulduğumu ve daha çok etkilendiğimi belirteyim. Merak edenlere sırayla okumalarını öneririm. Sevgiylee.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma
758 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Kendi dönemine göre çok ileri seviyelerde bir eğitim modeli olarak 1762'de kaleme alınan bu eser, yazarın hayalinde yarattığı erkek olan Emile karakterini doğumundan yetişkinliğine kadar nasıl yetiştirdiğinin bilgisini okuyucuya beş bölümde sunuyor. Özellikle eğitimcilere ve annelere hitap ediyor. Yalnız beşinci bölümde feminist damarıma
Émile
ÉmileJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,890 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Schopenhauer’in kitaplarını başka bir yayınevinden de okumayı seçiyorum. Bu kitabın içinde çok güzel bilgiler olmasına rağmen beni epey zorladığını söyleyebilirim. Kitabın akıcılığını bozan bir düzenleri var. Farklı yayınevinden çeviriden okuyanlarınız varsa önerilerinize açığım. Onun haricinde bilmek, istemek, ölmek konularına fizik, metafizik,
Bilmek ve İstemek
Bilmek ve İstemekArthur Schopenhauer · Say · 2012369 okunma
303 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yaşadığımız salgınla birlikte bende okuma isteği uyandıran bir kitap oldu. Albert Camus’un 1947 yılında yayınladığı, Cezayir’deki Oran şehrinde yaşanan veba salgınını, felsefi, psikolojik, varoluşcu olarak kurgulayarak yazdığı bir roman. Böyle bir salgın yaşamasak yazılanları bu kadar hisseder miydim, anlayabilir miydim acaba diye düşündüm.
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,1bin okunma
219 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
Ruhu Allah’a yükselten oruç.. “Eğer gerçekleri anlıyorsanız, her güçlüğe rağmen oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara,184) Kitap 4 bölümden oluşuyor. Orucun vücut mekanizmasının bilinçli bir revizyonu olduğundan bahsediyor. Sadece beden için değil, ruh için de önemini anlatıyor. Ramazan ayını daha çok idrak etmek için bu kitabı okumayı seçtim. Orucun önemi, faziletleri, ramazan ayının önemi, kadir gecesi, sahur, susma orucu, nefs terbiyesi gibi anlatımı ayetler, hadislerle güçlendirilmiş, Cemâlnur Sargut’un konuşması gibi nahif, inceliklerle dolu bir kitaptı. Resûlullah(s.a.s.) şöyle buyurdu: “Yüce Allah buyuruyor ki:’Âdemoğlunun işlediği bütün ameller kendisi içindir; oruç hariç. O Bana aittir ve onun ecrini Ben veririm.’” Oruç, Allah ile kul arasındadır. Her şeyin başı niyet deriz ya kişinin oruçlu olup olmadığını yalnızca Allah bilebilir. Söylenmese dışarıdan fark edilemez. Görülemez. Kalple yapılır. Çok etkilendim bu hadisten. “Allah, Kalplerde olanı hakkıyla bilendir” ayetini hatırladım. Sadece yeme, içmeden kesildiğimiz bir oruçtan Allah’a sığınırım. Nefsimizin mertebelerinde yükselmek için, ruhumuzun tekâmülü için değerlendirebileceğimiz mübarek bir ay Ramazan. Hakkıyla edâ edenlerden olalım inşallah. Kitabı merak edenlere tavsiye ederim. Sevgiylee.
Ruhu Allah'a Yükselten Oruç
Ruhu Allah'a Yükselten OruçCemâlnur Sargut · Nefes Yayıncılık · 201634 okunma
404 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Bir varmış bir yokmuş bu kitabın içinde titanlar, olimposlu tanrılar, tanrıçalar, ölümlüler, canavarlar varmış. Helios ile Perseis’in kızı,Aiaine Adası’nda yaşayan bir cadı olan Kirke’nin hikayesi yazıyormuş. Mitolojiye ilgisi olanların severek okuyacağı, başlarda karakterlerin kim olduğunu anlayana kadar zorlanılsa da sonrasında akıcı hale dönüşen kurgusal bir romanmış. Kirke’nin gözünden yaşadıkları, sevdikleri, duyguları, hisleri, aşkları, yaptıkları anlatılmış. Kirke tutkulu bir aşık. “Cadılık illa nefret, kıskançlık ya da başka türlü bir kötülükten doğmaz; ben ilk büyümü aşkımdan yapmıştım.” Ölümsüz bir tanrıçanın, ölümlü birine aşık olması ve onu sonsuza dek kaybetmekten korkması. Ruhumuzun sonsuz olduğunu hissedip yine de ölmekten korkmamız gibi. Ölüm hep diğerleri için bir deneyimdir, denir. Ölene ne olduğunu, ölenin neler hissettiğini bilemiyoruz. “Ve bir gün, artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm. Bunun üzerine denizin derinliklerindeki kadim bir tanrı seslendi: Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap.” Öyleyse biz de başka bir dünya yapmanın mümkün olduğu umuduyla öncelikle kendi dünyamızı çiçeklendirelim, güzelleştirelim, sevelim, şükredelim. Ne dersiniz? Kitabı merak edenlere tavsiye ediyorum.Sevgiylee.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,9bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Sisifos, Yunan Mitolojisinde, Yeraltı Dünyasında sonsuza kadar büyük bir kayayı bir tepenin en yüksek noktasına dek yuvarlamaya mahkûm edilmiş bir kraldır. Sisifos tam tepenin doruğuna ulaştığında kaya her zaman elinden kaçmakta ve Sisifos her şeye yeniden başlamak zorunda kalmaktadır. “Sisifos cezasını bilinçli olarak kabullenmiştir, tekrar yuvarlanacağını bildiği halde taşı bütün gücüyle yukarı taşır. Camus saçma kavramını işte bu noktada tanımlar: boşuna olduğunu bildiği halde direnen insan. Yaşamın anlamı ancak, dünyanın saçmalığını ve yenilginin daima tekrarlanacağını bile bile kötülüğe direnmek olabilir, insanlığa gerçek boyutlarını ancak bu başkaldırı kazandırabilir.” Albert Camus, Sisifos’un hikayesinden yola çıkarak bu kitabında, gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu olarak gördüğü intiharı irdeler. “Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir.” Bazı kitapları anlamak için daha önce birçok kitap okumuş olmanız gerekebiliyor. Camus, başka kitapların ana karakterlerinden örnekler vererek çıkarımlarda bulunmuş. Benim de henüz okumadığım kitaplar vardı içlerinde. Kullanılan terimler, anlatım gereği bazılarına ağır gelebilir. Sakin bir kafayla okunsa iyi olur. Yaşamı sorgulatacak bir etkisi var. Dilerim okuduktan sonra yaşamınızdaki anlamları fark edersiniz. Merak edenlere tavsiye ederim. “Bir insanın yaşama bağlanışında dünyanın tüm düşkünlüklerinden daha güçlü bir şey vardır.”(s.25)
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
Reklam
263 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Thetahealing tekniğinin kurucusu Vianna Stibal’ın eşi Guy Stibal ile tanışma hikayesi ve aralarındaki aşk gibi thetahealing’in nasıl büyüdüğü, geliştiği, beraberliklerinden aldıkları güçle nasıl ilerlediklerini anlatmışlar bu kitapta. Vianna ve Guy Stibal’ın otobiyografisi de diyebiliriz aynı zamanda. Önce içlerini açmışlar okura. Bu büyük bir cesarettir. Birbirleriyle buluşana kadar başlarından neler geçtiğini, birbirlerini bulmalarını, birbirlerini bulduktan sonra olanları, thetahealing seminerleri için yaptıkları seyahatleri, ülke ülke gezip başlarına gelen ilginç hikayeleri çok samimi bir dille yazmışlar. Vianna’nın, “thetahealing ruh eşinizi bulun” kitabında bahsettiği konuları bu kitabı okuduğunuzda kendi hayatında nasıl anlamlandırdığını, değerlendirdiğini, nasıl ruh eşleriyle buluştuğunu görebiliyoruz. Ancak kendiyle barışmış olan insanlar açar içini, nötr olarak bahsedebilir geçmişinden.. Çünkü öğrenmiştir öğrenmesi gerekenleri ve affetmiştir önce kendini sonra diğerlerini ve tüm olup bitenleri.. Özellikle thetahealing tekniğini merak edenlerin kurucusunu tanıma açısından samimi, sevgi dolu, faydalı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Merak eden herkese tavsiye ediyorum.. Sevgiylee. “Hayat büyümekle ilgilidir ve daha iyi bir insan olabilmek için eski alışkanlıklarımızı, bağlarımızı geride bırakmalıyız. Önemli olan içimizde taşıdıklarımız, bizi biz yapan geçmiş deneyimlerin ve hatıraların zenginliğidir. Bu deneyimleri onurlandırmalıyız, ancak yolda durmaksızın ilerlemeliyiz.” (s.166)
Duanın Kanatlarında - ThetaHealing Tekniğini Yaratan Aşk Hikayesi
Duanın Kanatlarında - ThetaHealing Tekniğini Yaratan Aşk HikayesiVianna Stibal · Nemesis Kitap · 202112 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
“Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda dinleyen toplum için bir ibret vardır.” (Nahl/65) “İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?” (Enbiyâ/30) Masaru Emoto, 1990’lı yıllarda
Suyun Gizli Mesajı
Suyun Gizli MesajıMasaru Emoto · Kuraldışı Yayıncılık · 2017459 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“..aşkın üçüncü boyutu tanrısaldır: sevecek bir obje olmadığında, aşk hiçbir şekilde bir ilişki halini almadığında, aşk senin varlığına özgü bir durum olduğunda.. Sadece seviyorsun, belli birine aşık değilsin, sadece bir sevgi halindesin, o yüzden her yaptığını severek yapıyorsun, her karşılaştığına sevecen davranıyorsun. Bir kayaya dokunurken
Aşk Özgürlük Tekbaşınalık
Aşk Özgürlük TekbaşınalıkOsho · Butik Yayınları · 20091,173 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu konularla ilgili okuduğum bilmem kaçıncı kitap. Yazarın da dediği gibi iyileşmeye doğru giden o kadar çok yol var ki. Hepsini deneyin, sizin için en uygun olanı seçin ve kullanmaya karar verin, diyor. O yüzden hâlâ bu konularla ilgili okuyorum ve her okuduğum bana yeni şeyler katıyor. Neyi, neden yaşadığımı fark etmek, anlamlandırmak bu
Düşünce Gücüyle Tedavi
Düşünce Gücüyle TedaviLouise L. Hay · Altın Kitaplar · 20203,719 okunma
221 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
(İnstagram-seydadandir) Bu kitabı ilk 2017 senesinde okumuştum. O zaman bir arkadaşımdan almıştım. Altını doya doya çizemediğim için, içimde kalmış olacak. :) Kendi kütüphanemde bulunsun diye yeni aldım ve tekrar okudum, altını çize çize. Kitabı okuduğum süre boyunca sizlerle kitapta geçen birçok bilgiyi paylaştım. Kadın-erkek ilişkilerinin iyileştirilmesi açısından hem kendi hem de karşı cinsinin beyin yapısının bilinmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bazı şeyler bilindiğinde kabul etmesi daha kolay oluyor. Mesela kadınların, erkeklere göre işitme ve muhakeme ile ilgili beyin yapılarının gelişmiş olması erkek tarafından kadının çok konuşuyormuş gibi algılanmasına sebep olurmuş. Kadına, “günün nasıl geçti?” diye sorulduğunda en ince detayına kadar anlatabilecek kapasiteye sahipken, aynı soru erkeklere sorulduğunda tek bir yanıt alınır, “güzeldi.” İşte bu farkın beyin yapılarımızın farklı olduğundan kaynaklandığını bilmek, olayların, durumların, konuşmaların kişisel algılanmasını engellemiş olur. Erkekler bir işle meşgulken bir şeyler anlatıldığında anlatılanı dinleyemezlermiş. Odak noktaları tekmiş. Yani sevgili hemcinslerim erkekler bizi anlamıyor değilmiş, zamanlama önemliymiş. Sinirbilim uzmanı olan Serkan Karaismailoğlu kitabı o kadar esprili bir dille anlatmış ki okurken sanki karşınızda oturuyor ve sizinle sohbet ediyormuş gibi hissetmeniz mümkün. Birçok deneysel araştırma ve tespitlerden bahsetmiş. Merak eden herkese okumalarını tavsiye ederim.
Kadın Beyni - Erkek Beyni
Kadın Beyni - Erkek BeyniSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20198,9bin okunma
226 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.