Tepeye tırmandığımı zannederken aslında bayır aşağı koşmak. Tam böyleydi durum. İnsanların gözünde giderek yükselirken, aynı anda hayat da benden o kadar eksiliyor, ayaklarımın altından çekilip gidiyordu.

Hani yazgının en belirleyici anları, size dokunmadan burnunuzun dibinden çekip gider ve sizi solmuş yapraklardan oluşan bir burgacın ortasında bırakırlar ya , işte o yiten korkunç ama dev fırsat duygusunu hissediyordu.
İnsan hayatının normal amacı dört mevsimde de, yani hayatının dört çağında da fazla hoplayıp zıplamadan yaşamak ve son gününe kadar hayat kadehinin hiçbir damlasını israf etmemektir: ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir.
Hevesleri,beklentileri,erteledikleri,kursağında kalmış kelimeleri,kaçırılmış bakışları ,gizledikleri,bitirilmemiş mektupları ,susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan.