Bir çocuk doğdu, bendim.
Sıraya girdim insanlar içinde.
Alay-bayrak büyüdüm
Odalar, sofalar içinde.
Bir ayna doğdu, gördüm.
Sıraya girdi aynalar içinde.
İşime geldi, aldım,
Çarşılar, pazarlar içinde.
Bunca yıl yüzüne baktım.
Kendisini aşmadı
Olanlar içinde.
Bir sabah uyandım,
Duruyordu karşımda
Düşmancasına,
Bir cam,
Aldanmış,
Kendini ayna sanmış..
Sekiz yıl boyunca hiçbir öğretmen bir kez bile olsun bizim ne öğrenmek istediğimizi sormadı, her genç insanın içten içe özlemini duyduğu teşvik edilme ve geliştirme arzusu bizim dönemimizde hiçbir zaman karşılık bulmadı.
Böylesine perişan olmayı nasıl becerebiliyorsun? Her yerde yağmur yağıyor, sen susamaktasın. İmkansız olanı başarıyorsun. Her yer aydınlık ve sen karanlıklarda yaşıyorsun. Ölümün bir yerlerde olduğu yok ama sen sürekli ölüp durmaktasın. Hayat bir rahmet, sen ise felaketlerdesin. Daha iyi bir yer olması için dünyaya yardım et. Terk etme dünyayı bulduğun gibi. Biraz daha iyi, biraz daha güzel bir yer haline getirmeye bak
...
Resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.
Resulullah Azrail’i yolda görse tanırdı; ben Azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu, derdim ki: şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.
Resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi; o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey Allah’ın Resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?
Resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret!’; ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’
ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’; annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz
Resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı; ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.
ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının...
anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…