- Sadık Hidayet'in "Kör Baykuş" kitabı bana biraz Stefan Zweig biraz da Franz Kafka'nın eserlerini hatırlattı açıkçası. Belki de bunun en büyük nedeni Sadık Hidayet'inde Stefan Zweig gibi intihar ederek hayatına son vermesi ve Franz Kafka gibi genç yaşta ölmesidir. "Kör Baykuş" kitabı baştan sona kalite kokan ve sembolik öğeleri epeyce barındıran bir kitap. Özellikle kurgusunda yer alan geri ve ileri gidişler ayrıca hayal ve gerçeği okuyucuların birbirinden ayıramasi kitaba farklı bir hava katmakla beraber okuyucuya müthiş bir haz vermekte. Klasik olay örgüsü olan ve insan beynini yormayan kitapları seven okuyucular için okuması zor bir eser lakin iç buhranları, çaresizliği, gizemi, karmaşık olay örgüsünü ve beyni yoran, insanları düşünmeye sevk eden kitapları seven insanlar için bulunmaz bir başyapıt. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Özellikle kitabı daha iyi anlamak ve analiz etmek istiyorsanız Behçet Necatigil'in kitap için yazdığı "önsöz" ve yazarın yakın dostu olan Bozorg Alevî'nin yazdığı "sonsöz" kısmını kesinlikle okumalısınız. Son olarak şunu da ifade edeyim. Yazarımız kitabını olustururken Ömer Hayyam'in rubailerini kıstas olarak almıştır. Şimdiden keyifli okumalar. Oldukça uzun bir tanıtım kısmı oldu, kitabın her cümlesi çok kaliteli olmakla beraber size sadece kitabın ilk cümlesini yazmak istiyorum. Sadece bu cümleye bakarak bile kitabın kalitesini tavavvur edebileceğinizi düşünüyorum.
#SadıkHidayet
#KörBaykuş
#Alıntı
"Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar"