Tekdüze ve savurgan bir denizci hayatı sürerken başta aşk diye adlandırdığı fakat sonradan yanıldığını anladığı duygu sayesinde muhteşem bir yıkım-yapım aşamasına geçme hikâyesi aslında . Aşkı için en yabancı olduğu konuları öğrenmek için gecesini gündüz eden Martin,içindeki gücü keşfedip ve durduramayıp bunu edebiyata taşıyacak seviyede bilgilenmişti. Eski cahilliklerini yıkıp yeni bilgilerle kendini yeninden yapıyordu. Ne var ki başta tutmayan yazıları aşk hayatını,düşünce hayatını,arkadaş çevresini hayli etkilemişti. Sonradan çok ünlü bir yazar olarak damga vursa da hayatın asılllarını,özendiği hayatların aslında nasıl da menem şeyler olduğunu anladığı için hayatına daha fazla devam etmenin yükünden sıyrılmak istedi. Ve aslında görünürde her şey çok muhteşem olsa bile istediği hayat ve yaşadığı şeylerin sadece rezaletten ibaret olduğunu öğrenmişti,hayatına son vermesi bundan kaynaklıydı.
Kitabın başında fakir,hayat dolu,mutlu,dertleriyle kendince baş eden biriyken,kitabın sonunda ise zengin,acı dolu,umutsuz,hissiz ve artık ölü bir adamdı.
