Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Fatih
Fatih
@_BarbaRossa_
sufrì, aprendí, cambié | Ad Astra Per Aspera
1245 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
266 syf.
·
Puan vermedi
- Spoiler içerebilir! -
1932 yılında yazılan kitap ABD'de kurulan Ford fabrikasının kurucusu Henry Ford sonrası için milat oluşturur. Fabrikalaşma sonrası insanların kafasını karıştıracak her şeyin ortadan kaldırılması ve onlara mutlak mutluluğun, huzurun verilmesi için insanların nelerden vazgeçmek zorunda kaldığını anlatıyor. Aslında yavaş yavaş da ona doğru gidiyoruz. Yaratıcının varlığı unutturuluyor, tüketim çılgınlığı teşvik ediliyor, doğurmak artık alt kesime özgü bir davranış oluyor, insanların bedeni tek bir kişi için değil herkes herkes için olmaya başlıyor. Anne baba kavramı, aile kavramı yok oluyor... Sentetik haplar ile artık mutluluğa ulaşmak ya da düşünceden uzaklaşmak kolaylaşıyor. A. Huxley soğuk bir bakış ile geleceğin daha soğuk olduğunu soğuk bir şekilde yüzümüze çarpıyor. İlk başlarda oldukça yoğun bir bilimsel literatür kelimesi yer alırken biraz sonra ilkokul 2. Sınıf sohbetine dönüyor ortalık herkes monolog konuşmaya başlıyor ve sonra yavaş yavaş kitap tüm ihtişamıyla karşınızda.
İnsanların Alfa Beta Gama Delta Epsilon sınıflarında Artı Eksi olarak üretilmesi ve her modelde eklenen çıkarılan özellikler ile mutlak düzeni sağlayan bir devlet modeli.
255 syf.
·
Puan vermedi
Kuramsal Fizik her zaman vakit ayırıp okuduğum ve okuyacağım bir alan. Belki matematiksel bazı işlemler için kafam yeterince basmıyor olabilir ama makro ölçekte Gezegenler, Yıldızlar, Galaksiler ve Evren hakkında edinmek istediğim bilgiler vardı.
~~~~
Aristotales ve Ptolemaios ile başlayan bu evren modellerinde Dünya'nın evrenin merkezinde olduğu düşünülürken Kopernik, Galileo, Kepler bunun böyle olmadığını yavaş yavaş kanıtlarıyla ortaya koymaya başladı... Artık bilim insanları Dünya'nın Evrenin merkezinde olmadığını. Ay dışında herhangi bir nesnenin bizim etrafımızda dönmediğini kavramıştı. (Darısı Türk kızlarının başına)
~~~~~
Makro evrende dönen olayların büyük bir kısmını kavramış olsam da iş mikro evrene gelince quarklar, karşıt maddeler, sicimler, sanal parçacıklar, psikolojik oklar ve zaman okları gibi hepsi biraz daha bilgi ve ilgi isteyen noktalar oldu.
~~~~~
Kitap size Evrenin bir Tanrı tarafından yaratılıp yaratılmadığını vermiyor zira rahmetli her ne kadar buna inanmasa dahi o da emin değildi.
~~~~~
Okunması gereken ancak bir o kadar da ilgi ve zaman isteyen bir kitap.
167 syf.
·
Puan vermedi
Bir Önceki kitapta (Zamanın Kısa Tarihi) anlatılanları da özet olarak içeren aynı zamanda çocukluğunu, akademik kariyerini, hastalığını (ALS), Kara Delikleri, Bebek Evrenler ve Geleceğe dair öngörülerini anlatan özet bir kitap niteliğinde. Yine özgün anlatım ve mizahı ile kendini okutan bir eser.
Okur Takip Önerileri
111 syf.
·
Puan vermedi
Farklı olanın dışlandığı, yaratık olarak, yabancı olarak görüldüğü bir dünyada yaptığınız davranış değil duygularınız göze batar, onlar gibi düşünmüyorsan eğer ya ölmelisin ya da onlar gibi düşündüğünü söylemelisin.
Toplumun sizi sokmaya çalıştığı kalıplar bazen size dar gelebilir. Bütün problemler dar gelende değil de kalıbın içinde rahat olanlardan kaynaklanıyor.
Günümüzde de her ne kadar kişiler duygu ve düşünce özgürlüklerinden bahsetse de bunu sadece kendileri için düşünüyorlar..
Keyifli okumalar
352 syf.
·
Puan vermedi
Dönemin siyasi gelişmelerini kullanıp o günü, bugünü(geleceği) inceleyen ve uyaran bir olay örgüsü.
Bazen ne kadar bilirsen bil devam etmek istiyorsan 2+2=5 demek zorundasın. Ne kadar seversen sev öyle bir noktaya geliyor ki satmak zorundasın. Eğri çubuğu doğrultup sonra kıran bir sistem, sistemin bozulması hayali kuran Winston.
Kitabı okurken biraz da çevremizde olan bitenleri düşünürsek bazı sayfaları burada yayınlamak bile yeri gelince suç olabilir. Cesur Yeni Dünya yazarı Aldous Huxley aslında George Orwell'ın Edebiyat öğretmeniymiş. Distopya tarzındaki bu eserde bazen Huxley'in izlerini görmek mümkün.
568 syf.
·
Puan vermedi
Ne söyleyebilirim bilmiyorum. Pişmanım 2034 ve 2035'i zamanında almadığım için. Muhteşem bir hikaye gerçekten. Özellikle pek sonradan keşfettiğim bir şeyle, evet müzikle birlikte okuyunca hikaye gerçekten tüyler ürpertici olabiliyor. Özellikle beyazperdedeki eşsiz katkılarıyla bilinen Hans Zimmer'ın çalma listesiyle metro tünelllerindeki koşturmaca ve final sahnesi heyecan, korku, çaresizlik ve pişmanlığı hissetmenizi sağlıyor.
Hikaye inanılmaz bir çekim gücüne sahip günde 50 sayfadan fazla okuduğumu hatırlamıyorum ama bu kitabın son 150 sayfasını 1-bir- günde okudum. Yer yer sizi güldüren polemikler olsa da her anını dikkatle okuduğum bu eser gerçekten büyük eser.
Nükleer savaş sonrası enkaz hale gelen dünyadaki insanların son kalesi Moskova metrosu. Yıl 2033 ve metroya gerçekleştirilen saldırılar zaten yeryüzüne çıkamayan insanlar için büyük tehlike arz ediyor. Evrim burada devreye giriyor ve insanlığı farklı bir noktaya taşıyor. Artyom'a verilen görev Metro'nun geleceğini belirliyordu. Ama o görevi başından beri yanlış algıladı. Belki de tüm metro yanlış algıladı.
Hikaye içinde çok güzel ve sağlam irdelemeler mevcut. Akıl karıştıracak kadar sağlam irdelemeler.
Ve son olarak insanlık asla sahip olduğu kibiri yenemiyor. Doğada kendisinden daha güçlü ve daha gelişmiş bir varlığı kabul edemiyor. Hep bu yüzden kaybediyoruz. Tıpkı bizi öğrendiği işaret dili ile uyarıp ölen primat gibi. Kibirimizde boğulup gideceğiz.
112 syf.
·
Puan vermedi
Birbirinden güzel hikayeler ile toplumsal sorunlar için pratik çözümleri sunan ve insanın yaşaması için neye ihtiyacı olduğunu ortaya koyan bir kitap.
Bana göre bozulan toplumsal yapının onarımı için okunması gereken bir kitap. Belki de böyle kitaplardan ders almadığımız için toplum giderek sevgisiz ve hoşgörüsüz hale geliyor.
152 syf.
·
Puan vermedi
Kitap bir yergi aracı olarak tasarlanmış hikaye barındırıyor. Stallin, Napeleon adındaki domuz ile karaktersize edilmiş ve çevresinde bulunması muhtemel devrimci yancılar, şakşakçılar... Kitap içinde en çok sevdiğim nokta 1984'te de olduğu gibi, "geçmişi elinde bulunduranın geleceği de elinde bulunduruyor olması" gerçeği. Gerçekleri istediğin gibi çarpıtabilirsin eğer geçmişi değiştirme gücün varsa.
Hep kazanın içindeki kurbağa hikayesi gelir aklıma; su yavaş yavaş ısınınca kurbağalar artan sıcaklığı hissedemeyip ölüyordu. Özgürlük vaadiyle çıkılan yolda yapılan her fedakarlık aslında özgürlüğüne vurulan bir kırbaçtır, kelepçedir. Taviz tavizi doğurur bir bakmışsın ilk başta isyan ettiğin durumdan daha beter bir yerdesin.
SIRADAKİ KİTAP : Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams
Yolculuğa hazırlanın... Havluyu unutma sakın
158 syf.
·
Puan vermedi
Hayatınızda yaptığınız davranışları haklı gerekçeler görerek delik deşik eden kahramanımız daha sonra kendisini yeraltına nasıl çektiğinden bahsederken bir de örnek veriyor. Liza'ya verdiği öğütler oldukça güzeldi. Çocukluğundan beri gelen bir dizi davranışlar onu yeraltına götürdü yavaaaş yavaş. En son yeraltından bizlere alevli oklarını attı. Kimi zaman da kahramanın yerine koydum kendimi çünkü bazı konularda onun gibi hissediyordum. Nedendir bilmiyorum ben de yavaş yavaş soyutlar oldum kendimi. Bir kibir ile değilde insanlardaki mantıksız hareketlerden kaynaklanıyor bu sanırım. Herkes yapıyor diye yapılanlar, toplumdaki yozlaşmalar, çıkar ilişkileri, kişisel hesaplamalar vs vs
Vel hasıl kelam İğneyi de çuvaldızı da büyük bir ustalıkla batırmayı ve bundan da zevk almayı biliyor... İlk bölüm biraz sıkıcı gelebilir. Tahlilleri yapmak ve açıklamak biraz zaman ve dil gerektiriyor.
Keyifli okumalar
408 syf.
·
Puan vermedi
Bir Bilim yazarlığı kitabı olan MİKROBİYOTA, Ed YONG'un kaleminden çıktı. Yaptığı araştırmalar ve ropörtajlar sonucunda sağlam bir kitap ortaya çıkarmış. Mikrobiyoloji (mikrop bilimi) üzerine yazılan kitap başlangıçta bu alanda ortaya konulan ilk çalışmaları: ilk mikroskop çalışmalarını ve deneyleri anlatıyor. İlerleyen bölümlerde ise keşfedilen
312 syf.
·
Puan vermedi
Ray Bradbury, birbirinden güzel ve dahiyane kurgulanmış hikayeleri ile karşımıza çıkıyor kitapta. Bu hikayeler ile Mars'a yapılan ilk roket yolculuğu ve sonuncusu arasında olanları bizlere sunuyor. Bu hikayelerde ilk temas, son Marslı, Mars'a Misyonerlik, Mars istilası, Mars savunması gibi konuları işliyor. Yine kendi yazdığı Fahrenheit 451, Orson Scott'ın "Yüzyılın en iyi Bilimkurgu öyküleri" derlemesinde yer alan hikayesinin konusuna ve diğer yazarlara göndermeler yapmadan da durmamış.
Keyifli bir kitaptı.
-
SIRADAKİ KİTAP
MİKROBİYOTA - İçimizdeki mikroplar
Ed YONG
408 syf.
·
Puan vermedi
2019 Yılında okuduğum ilk kitaptı bu. Daha önce Ray BredBury kaleminden çıkmış olan kitapları (Fahrenheit 451 ve Mars Yıllıkları) ve hikayeleri (Orson Scott'ın derlediği Yüzyılın en iyi Bilimkurgu öyküleri kitabındaki Ray BradBury hikayesi) okumuştum.
Okuduğum bu son kitap yine tema olarak kitapların yakıldığı olayları kapsayan hikayeler ve Fahrenheit 451 in öncesinden yayınlanmış birkaç farklı kopyasını içeriyor.
Dil olarak oldukça sade ve anlaşılır olmakla birlikte nüktedan yaklaşımı bazen kştnsı okurken sizi gülümsetebiliyor.
Ray BradBury gerçek anlamda hayalgücü yüksek bir yazar. Bazen Okuduğunuz şeyleri kafanızda canlandırdığınızda sağlam bir kurgu helal olsun dedirtebiliyor. Ben dedim en azından
Kitapların yakıldığı gelecekte yaşanan olaylarda baş karakterimiz sürekli değişiyor. Kimi zaman bir itfaiyeci kimi zaman bir ölü kimi zaman bir kütüphaneci. Değişmeyen şeyler ise Edgar Allan Poe ve Shakespeare
114 syf.
·
Puan vermedi
1606 yılında William Shakespeare tarafından yazılan bu eser günümüze ulaşmayı başaranlardan birtanesi Rastladığı üç cadının söyledikleri ve cadılar ayrıldıktan sonra cadıların söylediklerini de onaylayan elçelerin söyledikleri üzerine bir de yangına benzin döken bir eş ile olaylar çığırından çıkıyor.
Bir taht sevdası yüzünden ne babayiğiyler can verdi peheeey ne korkaklıklar ne cesaretler, ne sadakat ne ihanetler, ne ölüler ne diriler geldi geçti buradan Allahım Allahım...
⭐⭐ "Kendini boşa harcamış olur insan
Dilediğine erer de sevinç duymasa,
Yıktığın hayat senin olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir Mutluluksa.. "
⭐⭐
Yazık oldu iskoç kralına yazık oldu kral olanlara, yazık oldu gözü görmeyenlere.. Keyifli okumalar
712 syf.
10/10 puan verdi
Yaban Diyarlarda Yabancı Robert A. HEİNLEİN
Büyük çabalar ile toplanmış Mars keşif ekibi dünyadan ayrıldıktan sonra Mars'a ulaşır ama yıllar sonra geride büyük bir şey bırakarak kaybolurlar. Giden ikinci ekip ise İlk kafilenin mirasını alıp Dünya'ya getirir. Valentine Michael Smith (Mike) Büyük bir gizlilik ile hastanede bakıma alınır.
Mars'tan gelen bu adam anne babasının geride bıraktığı Devletler üstü mirasın tek sahibi ve Mars Halkının Elçisi, Kralı olarak Güneş'e en yakın üçüncü gezegende, gezegen şartlarına ve kültürüne uyum sürecini hızlı bir şekilde atlatır. Onu koruyan, kollayan çevresi ona sahip olduğu gerçek hazineyi bulmasında en önemli yardımı sağlıyor.
Kitapta dinler hakkında çeşitli irdelemeler yapıldıktan sonra Mars'tan Gelen Adam bir çok noktada 'yı grokluyor ve mutlak barışı, huzuru ve toplumsal refahı sağlayacak şeyi çıkarıp masaya koyuyor. Ancak böyle bir şeye en bozulmuş din bile tepki gösteriyor.
Mike, tüm görevlerini yerine getirip kendine ayrılan masabaşı işine başlıyor.
Oldukça keyifli bir okuma sunan hikaye yer yer düşündürüp yer yer kahkaha atmanıza neden oluyor, en azından ben attım
Keyifli Okumalar
192 syf.
·
Puan vermedi
Bugün Macaristan Budabeşte'de misket oynayan gençlerin heykelleri ile yaşatılan bu hikaye Pal Sokağı çocuklarının askeri birlik kurup savunduğu, futbol oynadığı sahayı da kapsayan bir buharlı hızarın etrafına dizilmiş tomrukların üzerine kurulan kaleleri kapsayan Arsa'da geçiyor. Her şey askeri kurallar ile yönetilir emir komuta zincirine dikkat edilirdi. Bir de Macun Derneği var ki sormayın
Her şey Futbol oynayamayan Kızıl Gömlekliler'in Arsa'yı alma planı ve gelişen casusluk girişimleri ile alevlendi. Er Nemecsek rütbesi olmamasına rağmen Üstlerinden daha büyük bir silaha sahipti. Cesaret, Mangal gibi bir yürek. Bu ona biraz pahalıya patladı ama her şey Arsa da arkadaşları rahatça top oynasın diyeydi.
Kardeşlik, Dostluk, İnsanlık, Mertlik, İhanet, Alçak Gönüllülük , Cesaret, Korku, Strateji ve Komedi
Keyifli okumalar
