Bir gün dalgın dalgın pencereden bakışını gördüğüm ümmi kadına sormuştum: - Anneanne ne düşünüyorsun? Cevap vermişti - Allah'ı düşünüyorum! Ne düşüneceğim? Ciğerlerime kadar ürpermiş ve kendi kendime demiştim : - Keşke bizim ilmimiz, bunun ümmiliğinin ayak tozuna erişebilse...
Garibiz; her yerde herşeyin içinde ve herkesin ortasında garibiz. Vatanımız burası sanmayın..! Ve bu gurbet Allah hasretinden başka hiçbir şey değil...
Özgürlük bağımsızlık sorumluluk üzerine bu kadar söyleme karşılık,modern zamanların gençlere bakışı güvensizliği dayanıyor kısacası. Genç ya bir "tüketim öznesi" olarak görülüyor,yada henüz "şeklini bulamamış nesne olarak..."
Bir insanı geçmişinden dolayı eleştirmek bana mı düşmüştü?
Ama hırsızlık bağışlanamayacak tek suç, değil miydi? Bütün günahların anası? Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşam çalarsın. Karısını bir kocadan, çocuklarını bir babadan mahrum edersin. Yalan söylediğin zaman, bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun. Aldattığın zaman, bir insanın doğruluk, adalet hakkını elinden alırsın. Çalmaktan daha büyük bir kötülük yoktur."
Nen var Zeze?” ”Hiç. Şarkı söylüyordum.” ”Şarkı mı söylüyordun?” ”Evet.” ”Öyleyse ben sağır olmalıyım.” İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.