Toplumsal hayatın kıyısında yer alan “silik” bir karakterin, Akakiy Akakiyeviç adlı sıradan bir “devlet memuru”nun trajikomik hikâyesi anlatılıyor Gogol’ün Palto’sunda. Trajik olanla komik olanın ustaca bir araya getirildiği bu hikâye, gerek Rus edebiyatını gerekse dünya edebiyatını yarattığı karakter itibariyle derinden etkilemiştir. Modern hayatın bürokratik mekanizmaları içine çekilmiş, para sıkıntısı çeken, işini kaybetmekten ürken, çevresindeki insanlar tarafından sürekli aşağılanan, ezilip hor görülen bir memurdur Akakiyeviç.
Birdenbire Petersburg’da birtakım söylentiler yayılmaya başladı: Anlatılanlara göre, Kalinkin Köprüsü civarında geceleri memur kılığında bir hortlak görülmeye başlamıştı. Hortlak, çaldırdığı paltosunu arıyor ve rütbesine ya da unvanına bakmadan karşısına çıkan herkesin sırtından paltosunu çekip alıyordu…
- Daha sonra ömrü boyunca insanın içinde ne kadar çok merhametsizlik olduğunu, zarif, okumuş yazmış sosyete insanlarında ve hatta, aman Tanrım, toplumun efendi ve dürüst olarak kabul ettiği bir insanda bile nice acımasız kabalığın gizli olduğunu görerek pek çok kez elleriyle yüzünü kapatmış ve ürpermişti.
- İnsan, onurunun, özsaygısının aşağılanmasına katlanabilir. Eğer bütün iş burada bitiyor olsaydı, ben de, bu konuda ağzımı açmamamı sağlamaya yetecek aklı bulabilirdim kendimde. Ama hakikat duygusunun ve insanlık onurunun aşağılanmasına katlanmak elden gelmiyor.
- "aslında mühim olmayan adamların" çevresinde, onların mühim adam olarak görülmesini sağlayan insanlar da her daim var