Lunaparkın parlak ve renkli ışıklari evimin altmış mumluk çıplak ampullerini yendiler Parmağım henüz düğmeden ayrılmamıştı ki, ayaklarımın kapıdan çıktığını gördüm. Kınamıyorum onları, heyecanlar
Yazmak için masa mi gerek? Vapurlarda küpeşteler, bekleme salonlanında duvarlar, parklarda banklar, yollarda elektrik direkleri ne güne duruyor? Ne gü duruyor dizler, yazılmayacaksa üzerlerinde. Vapurların bacaları, otobüslerin perdeleri, simitlerin susamları, tepelerin rüzgârları, ne güzel duruyor üzerlerin de. Gittigim her verden bir seyler kovuyorum zarfin içine. Sen işaretlere bakıp nerede olduğumu anlıyorsun. Bu yüzden zarfları uluorta açmıyorsun her yerde. İçinden ne çıkacağını bilmediğin bir hediye paketi merakını kamçılıyor.