Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okullar başladı. O yüzden lütfen çocuklarınızla 5 dakika oturup uzun,kısa,şişman veya zayıf olmanın bir şaka olmadığını anlatın. Her gün aynı ayakkabıları giymenin yanlış olmadığını, kullanılmış bir sırt çantasının yenisiyle aynı hayalleri taşıdığını açıklayın. Onlara birilerinin farklı olduklarını yada başkalarıyla aynı fırsata sahip olmadıklarını,dalga geçmenin acı verdiğini ve incittiğini açıklayın. EĞİTİM EVDE BAŞLAR.
Sahte Alıntılar
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'a ATFEDİLEN SAHTE ALINTILAR. BUNLAR
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'a AİT DEĞİLDİR... #Biliyor musun Olric Neyi efendimiz? Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Neden efendimiz? Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Reklam
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak
Çünkü acı, gidenin değil; kalanın hikayesidir. Ve hikayeler kalanlara aittir..
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Konuşulmayan acı, kalbi parçalar.” ||
William Shakespeare
William Shakespeare
“Bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı duymuyorum.” Zeki Demirkubuz
Reklam
Felsefe Okumaları
1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi 2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya 3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği 4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi) 5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt 6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında 7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde 8. Nietzsche - Ecce
Düşünsenize ;
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
ENC
ENC
“Konuşulmayan acı, kalbi parçalar.”
Olmuyor değilmi?
Size acı veren hiçbir şeyi bir kenara bırakamıyorsunuz…”
Reklam
İlk şiirim :)
Anlatamıyorum.. Ne kadar yazsam olmuyor. Bu düzeni bozuk aşka iki satır yazayım diyorum; Beceremiyorum. Zulamda üç kırık cigara ,yaksam yanıyorum yakmasam ölüyorum. Yutkunamıyorum, boğazım düğüm düğüm.. Sevmek neydi ha söyle? Senin gibi çekip gitmek mi, yoksa benim gibi arsızca sevmek mi ? Kokuşmuş küflü ranzamın paslı demirinden soğuk
"Kadın"
Sessizce hayatını sürdüren kadınlar var Kendinden başka kimseye zararı dokunmayan İçindeki acıları, Yüzlerindeki tebessümle örterler Bazıları uykuyu çok sever, Onlar için geçici olsa bile bir kurtuluş sayarlar, Yorgunluklarıni kalbinde taşıyan, Gündüzleri tebessümlerle gizler, Geceleri ise yalnızlığa sarılan her şeyi bildiği halde yine de ayakta
Cahit Zarifoğlu'nun ‘gönlümün yükünü kaldıramıyorum’ dediği yerdeyim. “Ne çok acı var...”
Can verirken çekilen tarifsiz acı insanda bir sarhoşluk hali meydana getirir. Buna Arapça'da ''Sekerat'ül mevt'' denir. (Ölüm sarhoşluğu) İnsan bu merhalede sağlıklı düşünemez, doğru muhakeme yapamaz. Bildiklerini unutur. Acıya giriftar olan bedenin her bir hücresi aklı zaafa uğratır. İşte bunu fırsat bilen şeytan-ı
Sevgi Eşiği
İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.