Ya bu adamın nasıl bir tahlil etme gücü var. İnsanın çelişkilerle dolu yapısını öyle bir anlatıyor ki akıllara zarar. Resmen ağzı açık kalıyor insanın.
Bazen anlatılarda karakterlerin düştüğü tereddütlü durumlar size kafayı yedirtse de bunun bazı zamanlar gerçekten böyle olabileceği gerçeğini hatırlayınca hak veriyorsunuz Safa'ya.
Tereddütlerin
Uzun ve detaylı incelemeye başlamadan önce doğru bilinen yanlışları sıralamam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yanlış okumalar ve anlamlandırmalar Nietzsche'yi bambaşka, hiç alakası olmadığı bir yere taşıyor ve her yeni okuyan bir kere daha yanlış anlıyor yanlış anlatan tarafından...
Öncelikle Nietzsche'nin hiççi/nihilist olmadığı, faşizmle
Fayton adlı hikayeyi bir kenara koyacak ve Neva Bulvarı adlı hikayeyi de bu kitaba bir giriş niteliğinde bir hikaye olarak niteleyecek olursak, geri kalan her bir hikaye birer baş yapıt olarak niteleyebiliriz. Dönemin Rusya'sina hakim olan ve kökü derinlere uzanan ve aynı zamanda değişmek zorunda olan düzeni eleştirel bakış açısıyla gerçekçi
"Sözcükler zamanın denizinde seyir eden ve her limana uğrayan gemilere benzer. Onları neyle doldurduğunuza iyi dikkat edin, çünkü rotalarında giderken yüklerini sizin kapınızın önüne de bırakabilir."
Kelimeler hikmet dolu insanların dillerinden düştü mü ne kadar da çok anlama geliyor, zor görünen kördüğümleri nasıl çözebiliyor öyle.