Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve bu dünyada gerçek aileler kan değil, acı bağıyla kuruluyordu
YAZDIKLARIMI BATI ÜLKELERİ OKUYOR TÜRKLER NEDEN OKUMUYOR? Okuyan bir toplum olmuş olsaydık bu halde mi olurduk sorusu yazının başlığı sorunun yanıtını veriyor. Çok üzücü olmasına rağmen gerçek bu. Yüzleşiyoruz kendimiz ile ve acısı artan çare arıyor. Acıya dayanıklı hale gelmiş acı bağımlısı olan herkes emperyalizmin sömürgesini ayakta
Reklam
Damlaya damlaya göl olur..
Acı gerçek şudur: İnsanların onuru­muzu ve kişisel bütünlüğümüzü zedelemesine izin verdiğimiz her an, bizi daha fazla incitmelerine katkıda bulunuyoruz. Duygusal şantajın yaşamımızın tepesine birden indiği sanırısına kapılabiliriz. "O kişi nasıl olur da bu kadar sarsıcı bir tavır takınabilir?" diye sorarız kendimize. Duygusal şantajın ilişkiye girişi, bazen gerçekten ani olur; ama genelde birikim sonucdur. Biz izin verdiğimiz için zaman içinde sağlam bir temel bu­lur.
Sayfa 156 - Altın KitaplarKitabı okuyacak
Bilinçsizce dünyanın en keyifli alışkanlığını, okuma alışkanlığını edinmişti: Böylece kendisine hayatın tüm sıkıntısından kaçacak bir sığınak sağladığını bilmiyordu; gündelik yaşamı acı bir hayal kırıklığına dönüştürecek gerçek dışı bir âlem yarattığını da bilmiyordu.
Elinin tersiyle göz yaşlarını sildin. Karanlık burası gerek var mı? Olmadı bunların hiçbiri. Düşüncesi bile üzdü biliyorum. Sen masumsun. Bu kurdukların hayal ama az önce göğsünü kemiren acı gerçek. Acıların hepsi gerçek.
Acı gerçek şu ki, yaşadığınız her korkunç öfkenin her damlasını yaratan kendinizsiniz.
Reklam
Acı ve tehlikeli bir gerçek
Âdeta, PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde yaptığı etnik temizlik ile Suriye’nin kuzeyi “Arapsızlaşırken”, Türkiye’nin güneydoğu hattı ise gelen Suriyeli Arap nüfusun baskısı ile Türksüzleşmektedir.
Evet, şahane bir aşk yaşamıştım. Çünkü şahane bir aşk, harcanmış bir hayat demektir... Çünkü gerçek aşk, acımasız bir sarmaşık gibidir. Nasıl ki sarmaşıklar sarıldıkları kocaman ağaçlar dahil etraftaki bütün bitkileri boğar, öldürürse aşk da kendisinden başka hiçbir duygunun yaşamasına izin vermez. Aşkta başarının, mutluluğun ve ahlakın yeri yoktur. Sadece acı ve güzellik... Gitgide tümüyle acıya dönüşecek bir güzellik. O sebepten final genellikle trajiktir...
" Kalplerle ilgili en acı olan gerçek hepsinin bir gün kırılmaya mahkûm olmasıydı."
Sayfa 211Kitabı okudu
Sizin için gerçek anlamda orada olmayan birisine bağlanmak çok acı verir.
Sayfa 121
Reklam
Yevgeni Onegin Petersburgludur, mutlaka Petersburglu olmalı, kuşkusuz bu durum yapıt için gereklidir, Puşkin de kahramanının yaşamındaki bu gerçek ayrıntıyı atlayamazdı. Onegin ileride acı içinde seslenirken Aleko'nun ta kendisidir: Tula'lı yargıç gibi neden Felçli yatmıyorum yatağımda? Yapıtın başlarında Onegin, yarı yarıya bir züppe, bir sosyete adamıdır, yaşamında düş kırıklıklarına uğramayacak kadar gençtir daha. Ne var ki "Gizli iç sıkıntılarının soylu cinleri" ziyaret etmeye, onu rahatsız etmeye başlamıştır. Yurdunun tam ortasındadır, ama evinde değil, sanki bir ıssızlıkta yaşıyor gibidir. Ne yapacağını bilemez, yurdunun toprağında bir konuk gibi hisseder kendini. Sonraları, içi yurt özlemiyle dolu yabancı ülkelerde boş boş gezerken, tartışmasız zeki ve işten bir kişi olarak yabancıların arasında gitgide kendini de yabancı hisseder. Gerçekte yurdunu seviyordur, ama güveni yoktur; kuşkusuz yurdunun ülkülerinden haberi vardır, ama inancı yoktur. Hangi iş olursa olsun, yurdunun toprağında çalışmanın olanaksız olduğuna inanmaktadır, buna inananlara da kederli bir alayla bakar.
Sayfa 1107 - Yapı Kredi Yayınları
“En acı gerçek, en tatlı yalandan daha az yaralar.”
Acı da verse hoşlanmadığımız kendimizle yüzleşebilmeli ve bu yüzden asla kendimizi lanetlememeliyiz. Kendini lanetlemek ya da kendine acımak insanın sorumluluklarını görebilmesini engeller. Güçlülük, yürekli olmayı gerektirir. Yüreklilikse insanın kendi gerçekleriyle yüzleşebilmesini içerir, İnsanın kendine yabancılaşması pahasına kazanılan güç, gerçek güç değildir.
Sayfa 84 - Metis Yayınları 26. BasımKitabı okuyor
Zirve-son etkisi (Peak-end effect)
Zirve-son etkisi(Peak -end effect) Örneğin, bir tatilin büyük bir çoğunluğu sık sıkıcı veya olumsuz olabilir, ancak tatilin son günü veya bir etkinliğin sonunda yaşanan olumlu bir deneyim hatırlanma üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabilir. Bir hafta boyunca aslında kötü geçmiş olan bir tatil o son gün sayesinde” güzel bir tatildi “diye depolanır beyinde. Restoranda yemek yediğinizi düşünelim. Yemek sırasında servis oldukça yavaş ve yemeklerin lezzeti çok da iyi değildi. Fakat siz siz hesabı ödedikten sonra garson güler yüzle yanınıza geldi ve yanında ücretsiz ikramlar getirdi size. Yemeğin üzerine içtiğiniz kahve ve tatlı ikramı, bu restoran deneyimi, yavaş servise ve lezzetsiz yemeklere rağmen, sonunda mutlu ayrıldığınız ve “çok da kötü değildi “diye depolandığınız bir anı olabilir. Özetleyecek olursak, sadece sonunun ne kadar acı olduğuna odaklanarak güzel geçmiş kocaman ve kıymetli bir deneyimi kendi içinizde değersizleştirmeyin. Onca yılın hatırı var demek değil bu, onca yıl yaşanan bütün güzel şeylerin de aslında gerçek olduğu demek… Acıklı sona bakarak “yalanmış“ “demeyin, finalde yaşadığınız deneyim ne kadar canınızı yakıyor olsa da zirvede yaşadığınız deneyim de gerçekti.
Sayfa 121Kitabı okudu
Mantıklı olsun ya da olmasın, korku acı verir ve güçten düşürür. Politikayı belirleyenlerin ise halkı sadece gerçek tehlikelerden değil, korkudan da korumaları gerekir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.