"Kişisel bir şey değildir bu. Duygular bizi korkutur, bize acı verir. Bu yüzden boş ve ifadesiz olmak her zaman daha iyidir. Daha az risklidir. Kendini etrafındaki insanlara açmazsan seni kimse incitemez.”
Zaman zaman acı da verse, görmek kör olmaktan iyidir. Bu acıya katlanmayı değer kılan şey de deneyimin kendi kendini onaylayan ve geçerli kılan değeridir.
“Geçen yıllar düş gibi geliyor şimdi... Uyumaya, düş görmeye devam etsek… ama uyanıyor ve görüyoruz ki... ama neyse! Belki de, ömür boyu hayallerle yaşayan bir budala olarak kalmaktansa uyanmak daha iyidir, acı çekecek olsak bile.”
Sayfa 188 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sahip olunan her türlü fiziksel ve zihinsel ayrıcalığın felâkete sürükleyen bir yanı vardır; devrik kralların sendeleyen adımlarında izini sürebileceğimiz türden bir felâket. Diğerlerinden farklı olmamak daha iyidir. Çirkinler ve aptallar bu dünyada her şeyin en güzeline sahiptirler. Kafaları son derece rahat, ağızları bir karış açık öylece oyunu izleyebilirler. Zafer nedir bilmezler belki ama en azından, yenilgiyi de tatmazlar. Hiç istiflerini bozmadan, kayıtsız, gürültüsüz, patırtısız yaşayıp giderler; tıpkı hepimizin yaşaması gerektiği gibi. Ne başkalarını felakete sürüklerler, ne de yaban ellerde heder olurlar. Senin mevkin ve malın mülkün Harry; benim az çok sahip olduğum zekâm ve artık ne kadar değeri varsa, sanatım; Dorian Gray'in ise güzelliği; Tanrı'nın bize lütfettiği bu şeyler yüzünden acı çekeceğiz, hem de büyük acılar.
Schopenhauer'ın ölümünden sonra yaptığı yayınlanmamış çalışmalardan alınan mutlu olmak için 45 kural, kötümser felsefesinin çok tipik bir örneğidir: Zevk için değil, acı çekmemek için, kendinizi en kötüsüne bırakın ve talihsizlik geldiğinde iyi olacaksınız.
Mutluluğa inanmayan kötümser Schopenhauer, yaşamın sıkıntısına ve rahatsızlığına
Basit varlıklar,iyi ve kötüyü basit bi şekilde anlar.Rahatlık ve doyum sağlayan,acı çekmeyi engelleyen her şey iyidir.Bu yüzden de iyi hoşa gider.Rahatsızlık,tehdit ve acı getirecek her şey kötüdür ve nefret edilir ondan.