‘Açlık Oyunları’ndaki (Hunger Games, 2012, 2013, 2014) devrim selamı (üç parmaklı selam), bugün Tayland’da askeri yönetimine karşı direnen gençlerin simgesi olmuş durumda. Kamusal alanda bu selamı vermek, gözaltı nedeni olabiliyor (Bangkok Post, 2014). Tayland’da ‘Açlık Oyunları’nın kimi gösterimleri siyasal nedenlerle iptal edilmiş durumda (the
Alıntılardan Seçmeler _Yüzyılın en korkunç despotu II. Abdülhamid, çağ dışı imparatorluğun sultanıdır. Bu despot, bütün tebaası üzerinde yaşam ve ölüm yetkisini tek başına elinde tutmakta, zindanlarda Türk aydınlarını boğdurtmakta, bir kısım azınlıklarla birlikte kendi öz oğullarını da acımadan öldürmekte, hareminde de binlerce kadını kendi keyfi
Bu konu hakkında düşünme gereğinin ikinci nedeni, bu dikkat parçalanmasmm sadece bireysel düzlemde değil toplum genelinde de krizlere yol açıyor olması. İnsan türü olarak, iklim krizi gibi eşi görülmemiş bir sürü fay hattı ve tuzakla karşı karşıyayız ve önceki kuşakların aksine, bu büyük güçlükler karşısında pek harekete geçmiyoruz. Neden peki? Bunun kısmen dikkat anzalandığında sorun çözme becerisinin de arıza yapmasından kaynaklandığını düşünü yorum. Büyük sorunların çözülmesi için pek çok insanın uzun yıllar boyunca o sorunlara odaklanması gerekiyor. Demokrasi bir halkın gerçek sorunları teşhis edebilecek, bunları kuruntulardan ayırt edebilecek, çözüm bulabilecek, çözüm sunamayan liderlerden hesap sorabilecek ölçüde dikkat verebilmesini gerektiriyor. Bu becerinin kaybolması, gereğince işleyen bir topluma sahip olma kabiliyetinin de kaybolması demek oluyor. Dikkat konusunda baş gösteren bu krizin demokrasinin 1930'lardan bu yana yaşadığı en büyük krizle çakışmasının tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Odaklanarnayan insanlar basit otoriter çözümlere daha fazla yönelecek, bu çözümler başarısız olduğunda da durumu açık seçik göremeyeceklerdir. Twitter ile Snapchat arasında gidip gelen dikkat yoksunu yurtlardan oluşan bir dünya, hiçbiriyle başa çıkamadığımız krizlerin sağanağı altında kalan bir dünya olacaktır.
Eser, Aristoteles'in genel okur kitlesine hitaben yazdığı, devlet rejimlerini konu alan kapsamlı eseri Politeia'nın ilk ve en ayrıntılı kısmıdır. Aristoteles Atina tarihini anlattıktan sonra kendine has metodik ve bilimsel yaklaşımla Atina devletinin yapısını ve işleyişini anlatır.
Kitap, MÖ 5. yüzyılda, özellikle ünlü devlet adamı Perikles'in yönetiminde, çağın ötesinde bir yaklaşım benimsenerek tüm vatandaşların katılabildiği bir yönetim modeli oluşturulmasını konu alır. Bu yönetim şeklinin çağdaş demokrasi anlayışının gelişip şekillenmesinde derin etkileri olmuştur.
Aristoteles, Atina demokrasisini ideal bir yönetim şekli olarak görmese de, onun insan doğası ve toplum ihtiyaçlarına uygun bir sistem olduğu görüşündedir. Ona göre, demokrasi, vatandaşların özgürlük ve eşitlik taleplerini karşılayabilen, ancak aynı zamanda düzen ve istikrarı da sağlayabilen bir yönetim şeklidir.
Kitap, Atina demokrasisi ve kurumları hakkında bugün bildiklerimizin çoğuna kaynaklık eden bir klasiktir. Sadece içeriğiyle değil üslubuyla da çok değerli bir eserdir. Aristoteles, konuyu oldukça anlaşılır ve akıcı bir dille ele alır.
Kitap, siyasete ilgi duyan, tarihe meraklı ve felsefi konulara açık olan herkes için keyifli bir okuma olacaktır.
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_
_Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir.
_Önerme Türleri_
_1- Nitelik bakımından:
Yazmış oldukları, yapmak istedikleri tekrarlanmadan Regas’ı özetlersek, Osmanlı Devleti içinde Fransız Devrimi’ne benzer toplumsal ve politik bir devrimin gerçekleşmesini istemiştir diyebiliriz. ' Kimi tarihçiler Regas’ın bir “federasyon” peşinde olduğunu İleriye sürmüşlerdir. Oysa Anayasa’da görüldüğü gibi düşünürün böyle bir isteği yoktu.
*Platon, Atina demokrasisinin uzun yüzyılı (MÖ 461-322) döneminde yaşamış, bu dönemin birçok siyasal ve toplumsal olayına tanıklık etmiştir. Genel olarak demokrasi ve kısmen de oligarşi yönetimlerine tanıklık eden Platon, bu yönetimleri bozuk devlet düzenleri olarak eleştirmiş, Devlet’te ise kendi yönetim modelini ortaya koymuştur. Platon’un,
Toplumlarının ve dünyanın vicdanı durumundaki yazar ve sanatçıların yeni yüzyıla ilişkin düşünce, beklenti ve talepleri şunlardı: Diyalog, barış, eşitlik, özgürlük, insan hakları, düşünce özgürlüğü, demokrasi ve açık, uygar toplum.