Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Karanlığın Yüreği ve Sömürgecilik Üzerine
İnsan yönetme tutkusu olan bir yaratıktır. Güçlü insanlar zayıf insanları ve hayvanları yönetme eğilimindedir. Tıpkı insanlar gibi güçlü ülkeler de zayıf ve fakir ülkeleri yönetir ve onlardan faydalanmak isterler ve buna sömürgecilik denir. Güçlü devletler zayıf devletlerin topraklarından, emeğinden ve kaynaklarından yararlanır. Sömürgecilikte
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · Can Yayınları · 20114,217 okunma
·
Puan vermedi
"savaşın kazananı yoktur.." “En çok yarayı da kadınlar ve çocuklar alır..” “Açlıktan ölmemek için çalışacağız. Gerekirse açlığı yiyerek yaşayacağız.” “İnsanoğlu doğduğu günden beri iki nesneye kulluk etmek zorundaydı: Allah'a ve hükümete. Bir insan bu ikisiyle oldum olası başa çıkamamıştı. Burada ancak ölümün sözü geçer,
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 20171,297 okunma
Reklam
175 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kahpeliğin Masumiyeti Richard III
Hiçkimse doğuştan potansiyel suçlu değildir. Hepimiz içten içe iyliğin ve kötülüğün savaşını veriyoruz. Hepimizin içinde iyiliğin olduğu kadar kötülük te vardır. Şartlar ve koşullar insanı şekillendirebiliyor "iyi insan'' ve "kötü insan" diye. Ve tabi çıkar çatışması. Makyevelli'nin de dediği gibi ; " Amaca
III. Richard
III. RichardWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,071 okunma
198 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yakın zamana kadar felsefi bir görüş olarak varlığından haber olmadığım, David Benatar'ın 'Keşke Hiç Olmasaydık' isimli kitabı ile karşılaştıktan sonra temellerini Arthur Schopenhauer'ın fikirlerinden aldığını öğrendiğim Antinatalizm felsefesini derinlemesine düşünmenizi sağlayacak oldukça yıkıcı bir kitap. Ancak bu konuda okumanız gereken son kitap olmalı. Çünkü bu kavramla ilk defa karşılaşanlar, yaşadıkları hayatın kötümser yanları üzerine hiç düşünmemiş olanlar ve zaten depresif bir ruh hali içindeki okurlar için uygun bir seçim olmadığını söyleyebilirim. İsim olarak asıl 'Huzursuzluğun Kitabı (Fernando Pessoa)' bu olmalıydı bence. Okumaya karar verirseniz Cioran'ın ne kadar acımasız ve sınırsız olduğunu farkedeceksiniz ve kitabı aynı huzurlu kişi olarak bitiremeyeceksiniz. Antinatalizme göre hayatta iyi anların hepsinin kısa, kötülüğün ve acının ise sonsuz olduğu düşünüldüğünde, yaşamakta olduğu hayatı kendi seçimi olmayan biz insanların başka hayatlara sebep olma cüretini yeniden sorgulamalıyız. Doğum olayından bağımsız, insanoğlu olarak bize biçilen süreyi biraz olsun mutlu geçirmek istiyorsak ta sorgulama yeteneğimizi ya hiç kazanmamalıyız ya da bilinçli olarak kaybetmeliyiz diye düşünüyorum. Kendi adıma bunun için çok geç kaldığımı biliyorum ve bu noktada kitaptan bir alıntı eklemek istiyorum; "Anlamaksızın" bakmak, cennet budur işte! Cehennem de, insanın anladığı, gereğinden fazla anladığı yer olacaktır... İyi okumalar.
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Doğmuş Olmanın Sakıncası ÜstüneEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20192,072 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
yalnız insanların başucu eseri. dostoyevski bu romanında insanların beyin kıvrımlarında neşter dolaştırıyor diyebiliriz. kulak verin dostoyevski'ye, o insanlık adına tüm gerçekleri söyleme cesaretini gösteriyor. insanlık...hani şu kibrinden geçilmeyen, hani şu her şeyi bildiğini sanan, hani şu sen, ben, bizler, hepimiz... kafası karışık bir
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,2bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Anlaşılmak ve Cesaret
Bazen okuduğumuz kitaplar bizim hayatımızdır, anlatamadıklarımızdır, olmak istediklerimizdir, korkularımızdır, kurtulamadığımız mağduriyetimizdir. Sadece bitirmek değildir üretilmişi. Onu dinlemek, özümsemek, anlamak, duygusal alanda şarj olmaktır. İşte, bu kitap, onlardan biri. Popüler edebiyat bazen satın alınmış raflar, puanlar, yorumlar ve
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20231,985 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Baltalı hano'nun peşinde
Komiser Muharremden ,Hanzade ve arkadaşlarından herkes bahsetti . Konuyu kısaca anlattı. Ben kitabı şöyle anlatmak istiyorum gözlerim acıyana kadar elimden bırakamadım! Muharrem öldü mü? Hanzade 'nin gerçekte amacı ne ? Fahriye neden Hanzade 'nin yanında? Asla görevinde başarısız olmayan Muharrem bu sefer yenilecek mi? Bunları düşünürken bulacaksınız kendinizi Resmen ters köşe yaptı yazar. Baştan sona harika bir kurguydu. İçinde ince sohbetler de geçiyordu sadece bir polisiye roman değildi benim için . "Başa kim gelirse gelsin ,iyi yönetir , kötü yönetir,bu başka bir şey ama insan oğluyuz şaşar beşeriz. Mevki sahibi insanlar azla yetinmeyi asla sevmez , gözü doymaz ,tabi hepsi için geçerli değil, insanoğlu aç gözlü okuduktan sonra, bu devran bu şekilde devam edecektir. Demem o ki her mevkideki insan düzgün görevler verilmiş olsa da herkes kendi doğrusuna ,gelecek paraya göre yön alacak ve seçimleri şeytanın yanında olacak." Bu sözlere imzamı atarım. Dahası da var ama okuyun ve görün. İnsanoğlu nasıl şaşar , nasıl pislikler yapar, nasıl acı çeker, acı masum bir insanı nasıl acımasız bir hale getirir . Hem öfkeyle hem gözyaşıyla fazlasıyla okuyacaksınız.
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023240 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
“İyiliğe kötülükle değil, iyilikle karşılık vermemiz isteniyor: Bizi çevreleyen dünyaya ve kendi vicdanımıza karşı sorumlu olduğumuz hatırlatılıyor. Efsaneler, masallar halka ahlâk eğitimi verir bir yerde. Ama bu eğitim, bilindiği gibi, yalnız olumlu örneklere ve mutluluk vadeden sonuçlara dayanmayabilir.” İnsan kendine hayat verene de, verdiğine
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,3bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #Asal adlı bir eser ile geldim. Size gerçekten çok güzel ve farkındalık yaratacak bir kitabı anlatacağım. Tabi anlatmaya nasıl başlayacağım bilmiyorum. İnsanı bu denli etkisi altına alan bu kitabı nasıl anlatacağım? Ne kadar söylersem o kadar eksik kalacak. Bazı tercihlerin sonuçlarını görmeden bilemeyiz iyi bir
Asal
AsalSevil Üçüncüoğlu · Nemesis Kitap · 058 okunma
779 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Dostoyevski'nin saflık, masumiyet, aptallık, olaylara pozitif bakma, iyi niyet, gibi tüm yetileri bir arada topladığı "Budala" karakteri Prens Mışkın kitabımızın kahramanı. Dostoyevksi'nin şimdiye kadar okuduğum tüm romanlarını beğenen biri olarak beğeni serisini bozmadan ilerliyorum diyebilirim:) Dostoyevski, sürekli yeni bir şeyler deneyen, hayata dair, insana dair şeyleri farklı anlatılarla bizlere sunan bir yazar. Budala kitabında da bunu bize hayli güçlü bir şekilde aktarıyor. Sakin ve anlaşılır olarak başlayan kitabımız, her yeni karakterin eklenmesi ve olayların genişlemesiyle tabiri caizse bir karmaşaya dönüşerek devam ediyor. Bazen ipin ucunu kaçıracak gibi olmadım değil. Prens herkesin iyi olduğunu düşünerek belki de en büyük yanlışı yapmıştı. Sürekli (haklı ya da haksız olduğunu düşünmeden) özür dilemek, kimseyi kırmamaya çalışmak, fazla fedakarlığın yük olacağının farkına varamamak gibi. İşte tüm bunlar onun "Budala" olarak düşünülmesinin en büyük sebepleriydi. Niyeti iyi insan olmaktı belki lakin yol yanlıştı. Belki de biz yanlışız bilemiyorum. Ama insanoğlu acımasız bunu unutmamalı... Velhasılıkelam, akıcı, etkileyici, yer yer sarsıcı muazzam bir Dostoyevski romanı. Keyifli Okumalar!
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,1bin okunma
Reklam
247 syf.
9/10 puan verdi
1890larda yazılmış olması, ilk bilimkurgu eserlerden biri olması da değerlendirilirse gerçek bir başyapıt. Goodreads verilerine bakarak Türk okuyucular tarafından da çok fazla tercih edilmemiş olmasına şaşırdım ve üzüldüm. Yazar bilimkurgunun atası olarak biliniyor ve eser uzaylıların dünyayı istilasını anlatan bilinen ilk eser olmasına rağmen
Dünyalar Savaşı
Dünyalar SavaşıH. G. Wells · İthaki Yayınları · 04,562 okunma
258 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Birlikte avlanıp avlarını birlikte yere indirdikleri, birlikte açlık çektikleri günler unutulmuş, geçmişte kalmıştı artık. Şu anda önlerindeki mesele aşktı ve aşk, yiyecek bulmaktan daha amansız, daha acımasız bir meseleydi." Yıllar önce okuduğum harika bir kitabı tekrar okudum. Geçmişte kitap ile ilgili en çok vahşi yaşam dikkatimi çekmişti oysa şimdi biz insanoğlunun doğaya verdiğimiz zararlarından tutun da hayvanlara karşı davranışlarımıza kadar her şeyi hissettim. Gelelim kitabımıza; kırma bir kurt olan Beyaz Diş'in anne sevgisi, vahşi doğa yasalarını öğrenmesi, insanoğlunu tanıması ve yaşama savaşının anlatıldığı harika bir eser. Tüm canlılar gibi annesinden sonra dünyayı tanırken zavallı insanoğlu hem onu daha çok vahşileştirirken, diğer bir insanoğlu ise katıksız sevgisini veriyor. Annesinden ayırıyorlar, dövüyorlar, kapatıyorlar, para karşılığı dövüştürüyorlar. Bir çok kişiye satılarak doğal ortamından koparıyorlar... Son sahibinin sevgisi ile doğasında olan tüm özelliklerini kaybederken, sahibi ve ailesinin de hayatlarını kurtarıyor. Ailenin yardımıyla yaraları iyileşiyor. Hayatına çocukları ile devam ediyor. Beyaz Diş'in hikayesi ve namı da dilden dile sürerek efsaneleşiyor. Kitaptan çıkardığım duygular ise şöyle; zorluklara karşısında pes etmemek, tüm hayvanlara sevgi göstermek, doğaya zarar vermemektir. Sevginin gücü ile tüm canlılar sadık bir dost olabilirler. Kitabı çok beğendim, takdir sizlerin keyifli okumalar dilerim.
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,3bin okunma
274 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.