"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Aysun Kayacı'nın sosyoloji dünyasını çatlatan meşhur tespitini pek çoğunuz bilirsiniz;
"Ben vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, 'dağdaki çoban'la benim oyum eşit mesela. Niye? Hiç vergisini vermeyen biriyle niye benim oyum eşit. O benim kadar duyarlı benim kadar sorumluluk sahibi bir şekilde yaklaşıyor mu acaba"
'BEN VERGİMİ
Anne ve babalarımız biz daha doğmadan önce tanışan bir çocukluk arkadaşım var,doğmadan önce tanıştığımız için embriyo arkadaşım demek daha doğru olacak,adı Ozan. Aileden toprak zengini anne baba çiftçi,İlber hocanın bu kitabını al Ozan'ın anne babasına okut derler ki "amaaan bunlar hep masraf be evladım" yemeyi değil kazanmasını bilen
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Bir vakte erdi ki bizim günümüzYiğit belli değil mert belli değilHerkes yarasına derman arıyorDeva belli değil dert belli değilAdalet kalmadı hep zulüm dolduGeçti bu baharın gülleri solduDünyanın gidişi acaip olduKoyun belli değil kurt belli değilÇerh bozulmuş dünya ıslah olmuyorFukara ehlinin yüzü gülmüyor Ruhsati de ne dediğin bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil
Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Devâ belli değil dert belli değil
Adalet kalmadı hep zulüm doldu
Geçti bu baharın gülleri soldu
Dünyanın gidişi acaip oldu
Koyun belli değil kurt belli değil
Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Fukara ehlinin yüzü gülmüyor
Ruhsatî de ne dediğin bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
ADALET DEDİĞİN BÖYLE İŞLER..
👏👏👏👏👏
Kanada’da ihtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp mahkemeye sevk edildi.
Yaşlı adam suçunu kabul edip itiraf etti.
Ve yaptığı hatayı şöyle açıkladı:
"Çok acıkmıştım neredeyse açlıktan ölecektim."
Hakim şöyle hükmetti:
"Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun ve ben senin on dolar tazminat ödemene hükmediyorum.
Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için senin yerine ben ödeyeceğim. "
Duruşma salonunda herkes susmuştu, hakim cebinden on dolar çıkardı ve ihtiyar adamın tazminatı olarak hazineye götürülmesini istedi.
Ardından ayağa kalktı ve salondakilere hitaben: "Hepiniz suçlusunuz ve her biriniz on dolar ceza ödemelisiniz zira sizler öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki ihtiyar bir adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor.
Duruşma salonunda 480 dolar toplandı ve toplanan parayı hakim ihtiyar adama verdi.
Ve sözlerine şunu ekledi.
"Eğer medeni insanların yaşadığı bir şehirde fakir görürseniz bilinki o şehrin yöneticileri halkın malını çalıyorlar"
Kurak topraklara değse bir damla yaş
Dolu tufan' ında boğulsak ne olur
Elleri semaya açsak yarrab çölde deniz görsek ne olur
Gözyaşları nimet olsa ben kuluna hayrı olur
Günahlara affı olsa durmaz akar seller olur
Bir Sevi ki yağmur olsa çorak yüreğe derman olur
Bir zemheri bir fırtına ırgatlara çile olur
Bir dilim ekmek aşına hâmâl desen hâmâl olur
Ağa desen konakta sefa emir ferman sıra olur
Vijdan desen yok kahya'da
söyler söyler söyler durur
Yarrab sen görüyorsun böyle adalet mi olur?
Bifave yüreğe yağmur yağsa kir pasından zillet olur
Bataklığına saplanırsan feryat figan kaçış olur
Nuh gemisi yakın olsa demir atmaz uzak durur
Dolu yağsa arınamaz yürek dediğin sadık olur.
@Almina_Eliz
‘’Hz. Hüseyin'in mübarek başının nereye defnedildiğini hâlâ tartışıyor Müslümanlar. Medine'de Bakî Mezarlığı'na, Necef'te babasının yanına, Kûfe dışında bir yere, Kerbelâ'da cesedinin konulduğu yere, Rakka'ya, hatta Kahire'ye... Hayır, hayır, doğrusu, Hz. Hüseyin'in mübarek başının mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanların omuzlarının
Erzincan'da doğdu. Erzincan Lisesini (1964), Erzurum A.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümünü (1968) bitirdi.
Öncelikle Mustafa Kutlu'nun okuduğum ilk kitabı Uzun Hikaye oldu. Okuduğum uzun ve kalın kitaplardan sonra arada öyku kitabi koymayı seviyorum daha önce bunu Sabahattin Ali ve Sait Faik Abasıyanık öykü kitapları yada Zweig
Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil
Adalet kalmadı hep zulüm doldu
Geçti bu baharın gülleri soldu
Dünyanın gidişi acaip oldu
Koyun belli değil kurt belli değil
Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Fukara ehlinin yüzü gülmüyor
Ruhsati de ne dediğin bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil
Söz konusu hesapta adalet ama herkes herkesi yiyor.
Sonunda hayat dediğin de bu gerçi. Bu işi ne kadar hızlı kıvırdığı. Deneyim işi mükemmel kılıyor.
.
Evlilik, adalet üzerine değil, muhabbet, ihsan, iyilik üzerine kurulur ve idare edilir. Muhabbetin olduğu yerde haklı haksız aranmaz. Evlilikte muhabbet, sevgi, saygı, bağışlamak, onarmak, adaletten önce gelir. Şairin de dediğin gibi “seven bir yolunu bulur”
| Fatih Sultan Semiz