Nefesi bir türlü sakinleşmiyordu, her nefes alışında kin ve öfke sanki fırtına zamanındaki dalgalar gibi beynine vuruyor ama dalgaların aksine geriye çekilip gitmek yerine,içinde birikiyordu.
"Tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı?"
"Hayır efem, yapmadığım şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan."
O Biliyor Du Efendim..!
O Kişinin Ben Olmadığını…