Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :)
Linkleri de koyayım anında yararlanın:)
Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
Freud'un yardımcısı Wilhelm Reich'ten son derece keskin bir kitap. Neden keskin bir kitap? Çünkü küçük adam olduğunuzu düşünüyorsanız ya da okuduğunuz şeyleri üzerinize alınacaksanız bir yerleriniz kanayabilir, canınız yanabilir veya küplere binip kitabı atabilirsiniz. Ama bunları yapmazsınız çünkü kimse kendini "Küçük adam"
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
22 Şubat 2018
İstanbul
Ahmed abime;
Mektubuma yeni başlamış gibi görünüyorum değil mi abi, ilk hitap edişimmiş, ilk cümleye başlayışımmış gibi. Yok ama. Sana mektup yazmayı dördüncü deneyişimdir bu. Sen nasıl yazıyordun ki acaba, canından çok sevdiğin Leylin'e? Hiç düzeltmeden içinden geldiği gibi mi, yoksa törpüleyerek mi? Ah, evet. Okudum
"Cahil' sin okur öğrenirsin.
Gerisin, ilerlersin. Adam yok yetiştirirsin.
Paran yok, kazanırsın.
Herşeyin bir çaresi vardır.
Fakat
insan bozuldu mu bunun çare si yoktur."
~ Ahmet Hamdi Tanpınar ~
~~~
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana...
Herkese selam. Beni çok keyiflendiren, okurken içimin yağlarını eriten intikam temalı bir kitapla geldim. Kitap Poppy'nin günlüğü ve günümüz şeklinde ilerliyor. Böylelikle bu dört bitches'ın iğrençlikleri hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. O malum dörtlü karakterin pişkinlikleri bir ara saçımı başımı yolduracak olsa da okuduğuma asla
''Eğer tekrar geleceksem, senin de bir şeyleri idrak etmiş olman gerekiyor, tamam mı?''
Bekledi.
''Şöyle,'' dedim ve açıkladım. ''Kimin vampir kimin kurt adam olduğu umurumda değil. Bunun konuyla bir ilgisi yok. Sen Jacob'sın ve o da Edward, ben de Bella'yım. Bunun dışında hiçbir şeyin bir önemi yok.''
Hemen gözlerini kıstı. ''Ve o da vampir,'' diye ekledi gözle görülür bir tiksintiyle.
''Ve ben de başak burcuyum!'' diye bağırdım, sabrım taşmıştı.
Mehmet Akif Ersoy
İstiklal marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy… “Kahraman Ordumuza” başlığı ile kurtuluş savaşından çıkmış bir millete bu adla şiirini hediye etmişti. Şiirini safahat adlı kitabına koymamıştı. Bunun nedeni kendine sorulduğunda: “Bu benim değil, milletimin malıdır.” Diyordu. Bu marşı yazan şair, sadece yazmamakla kalmayıp bunu bir
Mevzu Rus Edebiyatı olunca hikaye içinde yazarın bazen hafiften, bazen de gözümüzün içine sokarcasına ideolojik düşüncelerini aktardığı eserler bekliyorum. Zaten bu yüzden çok seviyorum.
Turgenyev de bu kitabında kendi fikirlerini Potugin karakteriyle vermiş. Duygusal ilişkilerini de Litvinov ve İrina ile. Yani anlayacağınız üzere bir Rus eserini
Gerçekte olduğu gibi gör kendini. Führer'lerinin sana utanmadan söylediği şu sözlere aldırma: Sen "küçük, sıradan bir insansın
Sen, «küçük, sıradan bir insan"sın. Bu sözcüklerin çifte anlamını kavrıyorsun, değil mi:
küçük » ve
«sıradan».