Çok güzel bir kitaptı arkadaşlar kesssinlikle okumalısınız. Bu kitap çocukluğumdan beri kitaplığımda vardı ama nedense bir türlü okuyasim gelmedi hatta hafiften bir antipati bile besliyordum. Hayatımın hatasını yaptığımı okurken fark ettim. Çok duygusal biri olduğum için okumak pek kolay olmadı. Bir anda sinirden parlayıp kitabın içine dalmak
Bugün sizlerle 178 sene önce yazılmış ve hala okunabilirliğini koruyan bir eser hakkında konuşmak istiyorum: İnsancıklar ‘ Dostoyevski ...
Dostoyevskinin ilk eseri ile...bundan tam koskoca 178 yıl önce yazılıp 2021 e girmeye bir gün kala halen büyük bir ilgiyle okunan İnsancıklar eseri ile karşınızdayız.Makar Devuşkin ve Varvara Alekseyevna
.."durdurulamaz biçimde büyüyen kaos" "gündelik hayatın tahmin edilemezliği" ve "yaklaşan felaket" ..
"aşağılık bir gelecek ve adı batasıca bir geçmişin kaçışı olmayan cehenneminde yaşadığımızdan" ..
Bulaşıcı korkularının nedeninin günbegün kendisini daha da güçlü hissettiren kaçınılmaz bir sonun kesinliğinden değil, kendi kendini huzursuz eden hayal gücünün yok edici hastalığından kaynaklandığını ve bunun bir gün gerçekten de bir felakete neden olacağını, içsel bağlantıları gevşediğinden amacını yitirmiş insanları kaplayan, insanlar dikkatsizce ruhun ezeli kanunlarından saptıklarında, kendi alçakgönüllülükten yoksun tasarlanmış dünya üzerinde kontrollerini kaybettikleri sırada ortaya çıkan yalancı bir his ..
Soğuktan eli yüzü mosmor olmuş zavallı-belki de aç-çocuk yalan söylemiyordu, kesinlikle biliyorum yalan söylemediğini. Şu adı batasıca analar yavrularını, ellerine bir kağıt sıkıştırıp bu soğukta sokağa niçin salarlar acaba? Belki de aptal, kafasız oldukları için... Bencilliklerinden eziyet ediyorlardır yavrularına. Belki gerçekten hastadırlar. Ama gene de gereken yerlere başvurmalı. Bunların dolandırıcı olmadıklarını; cılız, aç çocuklarını halkı aldatmaya, yollamadıklarını nereden biliyoruz? O çocuk bu çeşit mektupları taşıya taşıya ne olacak sonunda? Oradan oraya, ötekiden berikine koşup dilenmekten yüreği katılaşacak.
Eğer birkaç yıl önce biri bana insanlara tavsiye vermek için kitap yazacağımı söylese, dalga geçiyor diye suratına yumruğu indirir dim. Sonuçta vereceğim tavsiye mezarı ya da hapsi boylamakla ilgili olmadıkça, işin ehli sayılmam. Ozzy Osbourne'um ben, adı batasıca Oprah Winfrey değil.