Dün Gece , El Ayak Çekilince , Kurdum Mahkemeyi Yargıladım Yüreğimi...!Aklım HAKİM.... Vicdanım SAVCI.... DUygularım TANIK... Yüreğim SANIK...Avukata Gerek Duymadık....Sordu Hakim;
Nasıl Seversin Bunca Zaman Sen....?
Boyun Büktü Yürek; Ah Bir Bilsen...!.......Duygular Kıpır Kıpır Söz İstediler....!---Hakim Bey, Sevmek Hangi Yasada Suç....?---
Peki , Dedi Hakim..... Vurdu Yeniden Tokmağı...
SEVDİĞİN KARŞILIK VERDİ Mİ BARİ....?
YÜREK Yine Kırık, Yine Ezik.....BEN KARŞILIK İÇİN SEVMEDİM Kİ
Ah, sen bu yüreği bilmezsin! O ne deli ne uçarıdır bilsen.. Bunu sana mı soruyorum? Sen ki benim tehlikeli bir durgunluktan coşkun bir sevince, tatlı bir hüzünlülükten azmış bir çarpıntıya düştüğüme tanık olarak kaç kez benim için kaygılanmış, üzülmüşsündür.. İşte bu nedenle, kalbimi hastalanmış bir çocuk gibi nazlandırıyor ve şımarmasına ses çıkarmıyorum. Sakın bunu kimseler duymasın! Öyle adamlar vardır ki onlara göre bu, büyük bir suç, bir günahtır!
Hayal
gelsen şaşırırım vallahi
bilsen,
ah bir bilsen
gülüşlerini avucumda sakladığımı,
bir içim su gözlerin(de) ki kaçışı.
yalnız ve sevgiye susamış,
kudurmuş düşlerimde ki uzak diyarların kadını.
boğaz, esinti ve kızkulesi
ve bir bardak çayla
var mısın demlenelim geceye.
dostamisc
06.01.2016 – İstanbul
Ah ne çok özledim seni
Bir bilsen ah bir görsen
Sonbaharlarım gelir
O yaprak hiç düşmez
Hepsi bitti hepsi bitti
Hepsi kaybolan günlerdi
Bir yalnız sen bir yalnız ben
Bizi ne nasıl tüketti ki
Belki unuturuz onu
Tüm kasımdan kalma çiçekler gibi
Arasına koyarız şarkı yazdığımız
Kırık hayaller saklı defterin...
"TNK"
Habersiz
Çocuk uykusunda gülüyor
Yılların acı çığlığından habersiz
Elleriyle oynuyor karanlıklar
Sessiz sessiz.
Ah bebem
Rüzgâr saçlı bebem
Bilsen insanların hâlini bir
Bu kara yalnızlıkta körelen
Işık benimdir.
Bu uzayıp giden yolda
Ağlayıp ağlayıp da
Aklımı sokmuşum girdabına
Yaşamanın.
Çocuk uykusunda gülüyor
Yılların acı çığlığından habersiz
Elleriyle oynuyor karanlıklar
Sessiz sessiz.
Alaeddin Özdenören
Şahe kızım, başka bir yol bulamadın mı kendine? Ah benim bahtsız kızım, bebeğini sırtına sıkıca bağlarsan o da seninle gelir mi sandın? Sana ipin ucundan başka bir çare bırakmayan ülkemde hâlâ neler gündemde bir bilsen. 1.5 yaşındaki kara gözlü oğlun seni çıktığın yolculukta yalnız bıraktı. Artık onu hırsızların ve üçkâğıtçıların saygı gördüğü, soytarıların alkışlandığı, işbirlikçi ve onursuzların baş tacı edildiği bir ülke bekliyor. Dilerim bir gün sağ salim büyüdüğünde bir büyük kentin kara duvarlı sefil bir mahallesinde umutsuzluk ve acılar içinde kaybolmaz.
Elde avucta kalmamış hiç bir umut.
Boş koyuyoruz baslarımızı yastığa.
Hayalleri yıkıp dagitiyoruz. Yahut siz giderken dağılıyor sessiz olmadığınız için.
Bu nasıl bir seçimdir . Kendimizden geçiyoruz kirmiziyi seçip içerken.
Beyaz biraz daha ağır başlı yapıyor içine kattikca suyu.
Her dumanda biraz daha sen .
Her yudum şarap kokunu getiriyor bana rüzgarla esen.
Ah Seni ne kadar sevdiğimi bir bilsen.
Kelebekler yaşamaz bir gün dahi kiskancindan.
Yıldızlar duramaz yerinde heycanindan
O güzelim dolunay kimseler görmesin diye bizi yükselmez Aşk dolu gecelerimizde.
.Sırf yanlız kalalim die.
Birbirimizi tekrar sevelim diye...
Ah, ne delilikler yaptim bir bilsen! Elinin değdiği kapı tokmağını öptum, dairene girmezden önce fırlatıp attigin bir puro izmaritini çaldım ve onu dudakların değmiş olduğu için artık kutsal bir nesne saydım.