Hani hep deriz ya, bize de zamanında birileri yol gösterseydi biz de böyle olurduk diye. İşte o birileri, İlber Ortaylı gibi insanlardır. Tabi böyle insanlara denk gelmek, onlarla karşılaşmak da oldukça zordur. Çünkü toplum içerisinde az sayıda bulunan bu seviyedeki insanlarla her zaman her yerde karşılaşamazsınız. Bazen bu tamamen
Ölüm varsa hayatın anlamı ne diye soranlar,
Her nefesle günden güne havaya karışanlar!
Meçhuldür sizden sonrakiler, unutuldu hep öncekiler:
Ruhlar baki olsa da, zamana yenik düşen fani bedenler.
Ey okur ! Oyleyse, zamanın hakkını ver, hala vaktin varken,
Ne diye ölümü kovalarsın henüz hayattayken !
Kitabın kapağını açınca beni selamlayan dörtlükle başlamak daha uygun bu yoruma. Paul'un hayatını okurken ah be dediğim çok yer oldu. Ama şaşırdığım çok fazla yer de vardı. Düşünsene hayatinin zirvesinde maling bir tümöre sahip olduğun ortaya çıkıyor ne kadar yaşayacağın belli değil ama yaşayabildiğin son ana kadar savaşıyorsun. Ne kadar süreceğini bilmediğin ama ölüme çok yakın olduğunu hissettiğin halde bir çocuk sahibi oluyorsun. Aslında pek bir şey yazasım yok en başa dönüp yeniden okumak istiyorum sanki sonunu değiştirebilirmisim gibi ama Paul gerçekten artık yaşamıyor. Onun son nefesi havaya karışalı yıllar oldu. Ve geriye de çok sevgili bir eş biricik bir kız çocuğu hep yanında olan aile ve dostları , ve en önemlisi hiç tanımadığı bizlere bu kitabı bıraktı. Teşekkürler Paul.
Okurken aklıma Senai Demirci' nin "Öldüğüm Gün" kitabının kapağını açtığım zaman beni karşılayan şu diyalog geldi:
- Öldüğün gün okunacak bir kitap yazabilir misin?
+ Zor. Yazamam.
- Ama deneyimli bir yazarsın.
+Hayır değilim.
-...
+ Ben hiç ölmedim ki...
Belki bu kitabı Paul tamamlayamadı ama karısı Lucy tamamladı. Ve eminim ki Lucy ile birlikte Paul'un ardından binlerce insan okudu şimdiye kadar ve hissediyorum bu sayı her geçen gün artıyor.
Poliste ifadem alınırken jandarma yüzbaşısı Rıfat Bey şaka tarzında: "Ah! sana yüz bin lira vermeli idi de o zaman görmeliydi" dedi. Ben de cevaben: "Yüz bin liraya malik olmak bana fikirlerimden fedakarlık ettirmezdi. Fakat belki bazı eşgaline muhalif olduğum bir hükümete hizmet etmezdim" dedim.