Şeyma Demir ~ #kalbimellerinde
2024~28.kitap syf 432
☆•°~Başka ne yasaktı Eslem'e? Evet, aşk katiyen yasaktı. Âşık olamazdı Eslem. Olmak da istemiyordu gerçi. Eğer gülmek ve koşmak istiyorsa, âşık olmaması gerekirdi. Çünkü aşk sadece özgürlüğünü değil, kalbini de ondan alırdı.
Hayatını ve geleceğini...
Aşk onu öldürürdü. Koşmaktan daha
11 Şubat 2024 /Pazar günü
Yarın okul var. Saat 17:36. Hatırşinas'tayım. En sevdiğim hava: güneş çoktan bulutların arkasında kaybolmuş. Kartal tarafı gri bulutlarla dolu. Yağmur yağacak belli ki. Hatırşinas'ın bahçesinde önümde üç dört kitap-yeni bir tevbe saati- çay-üşüme hissi-hepimiz bir aradayız. Bulak günlerdir yok. la Marine
NEFESSİZ KALANA DEK
Herkese Merhabalar...
Size bugüne özel bir kitap ile geldim.
Malum 14 Şubat şöyle bir aşk kitabı okumamış mı olalım yani.
Bir başladım zaten anlatıma kapıldım gittim birde baktım bitirdim.
Bazen bazı aşklara ulaşmak o kadar da kolay olmuyor.
Hele yaralı bir yüreğe yeni misafir olmak adeta sil baştan yaşaman hiç de kolay
Kanat
"İnsanlar ve sokak çocukları arasında kimsenin göremediği bir sınır olurdu. Bizler bu sınırı en başından öğrenirdik ve umursamaz gibi görünürdük. Bakın görünürdük diyorum çünkü aslında içimizde ağlayan bir sınırdı bu bahsettiğim."
Islahevinden firar etmiş iki sokak çocuğuydu Kanat ve Benli Nevzat. Onlar seçmemişti bu hayatı.
Merhaba2021 Everest İlk Roman Ödülü’nün sahibi olan “Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler” kitabıyla geldim.
Devrim Koçak’ın da dediği gibi kitap bir affedilme hikayesini anlatıyor ama daha çok affedilememeye dair bir hikaye.
Kitapta birbirine yedirilmiş iki hikaye var ve bu iki hikayenin kahramanlarının birbirlerini tanımadan birbirlerinin
Yılın yavaş yavaş sonuna gelirken ,hiç çeyiz sandığım olmadığı aklıma geldi !Anamın evinden çıkarken aman kitaplarına bişey olmasın tembihi ile bir kamyon çeyizin yarısı kitaptı. Ankara’ nın sisli 🌫️ gri havasında elimde halk ekmek poşeti sırasına girmeye diye çıkıp soluğu karanfilde ikinci el sahaflardan alırdım .Anamın ev giderlerine katkıda bulunmak için bu tedbirli davranışına saygı duyar ekmek kalmamış deyip 5 ekmek alıp bir kitaba Meteorolojiden Kızılay’a yırmi dakkıkada koşarak gıdıp geldıgımı bilirim. Ahh şimdi önce ağzımı ,sonra genzimi sonra içimi yakan bu şarabın tadı kadar keskindi. Yokluğun kokusunu ,ikinci el bir kitapla dindirirdim. Anlamazdı anacım. Ne güzel okuyorsun deyip o gün aldığım kitabı sabahın üçüne kadar ben okurdum o dinlerdi. Şimdilerde FaceTime denilen havalı görgüsüz ve görüntülü veri tabanlarında nice anılar biriktirdiğimiz malum şeyle yapıyoruz.Laf lafı açar ,laf götü açar derler ya Anadolu ‘da burda boyumu aşan laflar etmenin manasız olduğunu bilgim için ,içeriği Dünya edebiyatında çok önemli yer arz eden kitaplara bırakıyorum. Şerefe 🍷🍾
(10 Ekim 2015 Ankara patlamasında çocuğuyla birlikte ölen babanın ardından)
Tam da barış tadında sarılacakken
Tam da dumanı üzerinde tüten iki demli çay
Ve iki simit tadında paylaşacakken hayatı
Tam da el ele… Tam da gülecekken
Tam da göğün mavisine dokunacakken zafer işaretlerimizle
Tam da barış dilinde merhaba diyecekken
Tam da güneşe… Tam da
400.gün... Evet sevgili tam 400 gündür hasretini çekiyorum. Bir gün bile senden vazgeçmedim. Bir günüm yok ki sana ihtiyaç duymadığım. Bir günüm yok ki seni aramadığım. Sakın işleri kendin için zorlaştırıyorsun deme sevgili, senden de bunlar duymayayım. Ne hissettiğimi ne sen ne de başkaları biliyor. Neler yaşadığım bir tek ben biliyorum. Artık
*** Dikkat, kitap içeriği içerir!!!
Bir eseri yazarından ayırmak, tutmuş yoğurttan mayayı ve sütü geri kazanmakla iştigal olur. Artık istesem de ayıramam fakat soğumuş yoğurdu, ağız yakmayacak kadar ısıtıp yiyeceğim. Neyse ki yazar, eserinin sonunda veryansın marjımızı bir nebze daha genişletiyor. Önce yazara dair 18 küçük not aktarıp akabinde
Gün Yüzü Ahh Umut ahh... Sen ne güzel bir karakterdin öyle. Naifliğin, cümlelerin, kalbin, hele o günlüğüne yazdıkların. Evet hızlı bir giriş oldu farkındayım Umut kitabımızın ana karakteri. Bu kitapta sevgili Umut'un çocukluğu, gençliği, ailesi, arkadaşları, aşkları ve tabii ki Ankara var. Evet böyle söylendiğinde sıradan gelebilir ama öylesine naif cümlelerle örülmüş bir kitap ki duygular, düşünceler, hayaller, hayal kırıklıkları hepsi ama hepsi muhteşem bir kurguyla bütünleşmiş. Ayy ben bu aralar okuyamıyorum, çok sıcak, kitaba odaklanmıyorum gibi cümleler kuruyorsanız o zaman aranan kan bulundu. Nasıl bittiğini anlamayacağınız, alıntılarla mest olacağınız çok tatlı bir kitap. Kitap seçimlerimi sevenlere kesinlikle tavsiyemdir. Kitaplarla ve sağlıkla kalınız efendim. (23/15)
Ali Bektaş 'ın kaleminden Gün Yüzü
" İstanbul'da romantik olmak için özel bir çabaya gerek yok. Gözlerin görüyorsa, yanında bir de sevgilin varsa işlem tamam. O güzellikler içinde aşık olmak, en azından sevgili bulmak da zor değil..."
"Ama Ankara öyle mi? İğneyle kuyu
Ahh! Yine bu gece de kedere boğulmuştum. Gökyüzünde yıldızları görmek istedim ama nafile. Bir tek yıldız bile göremedim. Ankara'nın yoğun ışıkları gökteki yıldızları görmeme mani oluyordu.