Ben çocukları şu veya bu bilim dalında tahsile zorlamayı doğru bulmuyorum; ama ikna etmenin bir zararı olmaz. Eğer Tanrı bir çocuğa, tahsiline imkân tanıyan bir anne baba bağışlamışsa, yani talebe, pane lucrando(ekmeğini kazanmak) için okumaya mecbur olmayacak kadar talihliyse, bence, en fazla temayül gösterdiği bilimin tahsiline devam etmesine izin verilmesi gerekir. Şiir bilimi, faydalı olmaktan çok zevkli olmakla birlikte, kendisini bu bilime adamış kişinin şerefini gölgelemez. Saygıdeğer asilzade, benim gözümde şiir, körpe, gencecik ve son derece güzel bir kız gibidir; çok sayıda başka genç kız, yani diğer bilimler, onu özenle süslerler, bezerler, parlatırlar; hepsi ona hizmet ederler, onu temel alırlar. Ancak bu genç kız, elden ele gezmeye, sokaklarda sürüklenmeye, meydanlarda, saray köşelerinde teşhir edilmeye gelmez. O kadar faziletli bir simyası vardır ki, ona nasıl muamele edileceğini bilenler, paha biçilmez, saf altına dönüştürebilirler. Sahibi onu sınırlamak, ahlâksız hicivlerde, vicdansız sonelerde dolaşmasını engellemek zorundadır. Kahramanlık şiirleri, acıklı trajediler veya neşeli, sanat değeri yüksek komediler haricinde hiçbir biçim altında satılmaması gerekir. İçerdiği hazineleri tanımaktan, takdir etmekten âciz serserilerin, cahil avam tabakanın eline düşmesine izin vermemelidir. Sanmayın ki beyefendi, burada avam derken sadece çalışan köylüleri, yoksulları kastediyorum; senyör de olsa, prens de, cahil olan herkese avam sıfatı verilebilir, verilmelidir.