Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Türkistan erenlerinin Piri Hoca Ahmet Yesevi, Anadolu'nun tarihte icra edeceği misyonu mana aleminde görmüş ve yetiştirdiği müritlerini Anadolu'ya göndermiştir... Bu misyonun parlak iki şahsiyeti olan Gönüller Sultanı Mevlânâ ve Hünkâr Hacı Bektaşî Velî, Anadolu'nun İslamlaşmasında en önemli rolü oynamışlardır... Bu büyük ruhlar, yaşadıkları devirde Anadolu Müslümanlarına nasıl yol göstermişlerse, bugün de eserleriyle bizlere ışıktan yollar çizmeye devam etmektedirler... "
Sayfa 100 - Halk Kitabevi 2015 İstanbulKitabı okudu
Hacı Bektâş-i Veli’yi Alevi yolunun başlangıcı, suyun başı olarak sunan yapay tarih tezi, bu yolla inanışın öncesini karartmış olmakla yetinmez. Hacı Bektâş ve onunla birlikte Alevi inanışını asıl yatağından, kendi yurdundan, geçmişinden ve soylu geleneğinden kopararak aklın kabul etmeyeceği bağ­lantılarla Türkistan’daki bir Nakşibendî dergâhına,
Reklam
Türkler Müslüman olduktan sonra, Ahmet Yesevi'nin, Hacı Bektaşi Veli'nin ve tabii Mevlana'nın ve Yunus'un hümanist yak­laşımından büyük ölçüde etkilenmişlerdir. Bu nedenle Anadolu Müslümanlığı, Arap Müslümanlığı'ndan büyük ölçüde değişik ve çok daha hoşgörülü tonlar taşır.
Hacı Bektaş Veli Vilayetnamesi’ içinde, kutsal bir bilgi gibi okuyucuya sunulan iki büyük yalan vardır. Bu yalanlan Vilayetna­me’nin sayfaları arasından ayıklayıp, uzaklaştırmadan gerçeğe ulaş­mak için yapılacak bütün çalışmalar, daha başlangıçta sonuçsuz kal­maya mahkum olacaktır. Anadolu ve Balkanlar’daki Alevi zümrelerini Osmanlı devlet safına
Sayfa 43 - KalkedonKitabı okudu
Güneşin yükseldiği yer: Horasan... Alevi-Bektaşi geleneğinin en önemli merkezlerinden biri Horasan'dır. Horasan "güneşin yükseldiği yer"dir. Oradaki en önemli figür öncelikle Ebu Müslim Horasani'dir. Ebu Müslim, Emevi zulmüne başkaldırıyı örgütlemiş, Emevilerin yıkılışının zeminini yaratmış bir devrimcidir. O bir efsanedir. Türkler, Kürtler, Acemler, Araplar bu yüzden ona sahip çıkarlar ve herkesin bir Ebu Müslim'i vardır. Herkesin bir Ali'si, Hüseyin'i olduğu gibi... Horasan'da Ebu Müslim'den sonra Hacı Bektaş Veli yükselir, güneşle birlikte. Hacı Bektaş da, Ebu Müslim gibi o coğrafyada herkesin Hacı Bektaş Veli'sidir. Çünkü o, "Hazreti Ali'nin Veli adıyla, velâyetini yeryüzüne doğrudan doğruya tanıtmak için ortaya çıkmış tecellisidir". Rivayet böyledir... Ve bu rivayete göre, Alevilikte on iki simgesel post vardır. Postların tamamı Hacı Bektaş Veli'ye ait olan Horasan Postu'na bağlıdır. Hz. Ali'den geldiğine inanılan bu postu, Hacı Bektaş Veli'ye Horasan'dan ayrılırken Lokman Perende, Ahmet Yesevi'yi temsilen vermiştir."
Anadolu Halkı Hacı Bektaş’ı, Taptuk Emre’yi, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi ve Anadolu’nun diğer gerçek Sultanları’nı, bir istilacı gibi karşılamamış, çok özledikleri dostlarını ağırlar gibi bağırlarına basmışlardır. İsyandan kurtulmuş Hacı Bektaş-i Veli’yi saklayan Hagios Caralambos Tapınağı’nın rahiplerinin, Hacı Bektaş-i Veli’yi istilacı gözü ile
Reklam
Hacı Bektaş-ı Veli
Hacı Bektaş-ı Veli, 1209-1210 yılları arasında Nişabur’da doğdu. Doğduğu kent 25 Mart 1221 yılında Moğol Ordusu tarafından ele geçirildi ve yakılıp yıkıldı. Hacı Bektaş’ın ailesi ve yakınları Nişabur’un Moğollar tarafından kuşatılması öncesinde şehri terk ederek Kuhuzistan’daki Nizari İsmaililer’in kalelerinden birine sığındılar. Hacı Bektaş-ı
190 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Tokat Alevileri
İslam Peygamberi Hz Muhammed'in kızı Hz.Fatıma ile damadı Hz.Ali ve onların soyundan gelenlere duyulan muhabbet merkezli bir inanç olarak tanımlanan Alevîlik, üzerinde en çok konuşulan konulardan biri olmasına ve hakkında çok şey yazılmasına rağmen, henüz tüm yönleriyle tam bir açıklığa kavuşturulamamıştır. Çünkü bu konuyla
Tokat Alevileri
Tokat AlevileriHasan Coşkun · Kitabe Yayınları · 20215 okunma
Türklüğün Kayboluşu!
Nisan 1939'dan itibaren kazanımların yok edilmeye ve eğitim içinde eğitimsizlik başlamıştır. Pir Hünkar Hacı Bektaş Veli ve Piri Türkistan Ahmet Yesevi Arap ve Acem kültürüne karşı Türk Ocakları kurmak üzere Anadolu'ya Erenler yolladığını ve bunlara; "Türklerin içerisini geziniz nerede Araplık ve Farslık kuvvetli ise orada Ocak açarak biriniz otursun. Arap'ın kültürünü, Fars'ın edebiyatını Türklerin dilinden çıkarmak, bu iki korkunç vaziyetten kurtarmak üzere can, baş vererek mücadeleye devam etmeye vazife biliniz." der. İkinci Mahmud, 17 Haziran 1826 tarihinde Yeniçeri Ocağı ile birlikte Bektaşi tekkelerini de kapattırmış, tekkelerin mallarına el koydurmuş, tarikat mensubu müfrit şeyh ve dervişleri, merkez dışına sürgüne gönderimiştir. Bu süreçte “kadim” addedilerek yıktırılmayan Bektaşi tekkelerinden elverişli olanlar cami, medrese veya mektebe çevrilmiş ya da Nakşibendi tarikatı mensuplarına dağıtılmıştır. Erdebil Ocağı'nın koruma ilkesi, zaman içerisinde Arabi ve Farsi kültüre teslim olmuştur. "Kızılbaş" olarak adlandırılan Türk Töresi, "Alevi" sözcüğü olarak değiştirilerek, Kızılbaşlık'ın temel ilke olarak "Türk" olma şartı, "Alevi" olduktan sonra aşınmalar yaşayarak, "hümanist bir yapı yüklenmiş ve bozulmalar devamında Arabi ve Farsi bir yapıya sürüklenmiştir. Yavuz ve Şah İsmail çekişmesi devamında yaşanan bu "yozlaşma", Başbuğ ATATÜRK ile öze döndürülmeye çalışılmış, ancak ölümü ile Nakşi-Sunni felsefe tekrar üstünlük kazanmıştır. Akan ŞAHİN 30.05.2023
Herhangi Bir Hayvan Şekline Girme...
Bu motifi ihtiva eden menkabelerden ilkine yine Menalub-ı Hacı Bektaş-ı Veli'de rastlıyoruz. Rivayete göre Ahmed-i Yesevi'nin şan ve şöhretinin artmasını çekerneyen bazı kimseler, onu hırsızlıkla ittiham etmek için, boğazladıkları bir öküzü gizlice tekkenin mutfağına bırakırlar. Ertesi günü hırsızlık şayiasını yayıp her tarafı aramaya başlarlar. Bu arada tekkeye de girerler; mutfaktaki öküzü görürler. Duruma çok üzülen Ahmed-i Yesevi, dua ederek iftiracıları hemen oracıkta herkesin gözleri önünde köpek şekline sokar. İftiracılar önce ete saldırıp yerler, sonra birbirlerini parçalarlar.
Sayfa 223 - İletişim Yayınları PdfKitabı okudu
Reklam
Hacı Bektâş-i Veli’yi Alevi yolunun başlangıcı, suyun başı olarak sunan yapay tarih tezi, bu yolla inanışın öncesini karartmış olmakla yetinmez. Hacı Bektâş ve onunla birlikte Alevi inanışını asıl yatağından, kendi yurdundan, geçmişinden ve soylu geleneğinden kopararak aklın kabul etmeyeceği bağ­lantılarla Türkistan’daki bir Nakşibendî dergâhına,
Sayfa 34 - KalkedonKitabı okudu
Hacı Bektaş Veli Değerlendirme
Her ne kadar bazı çevreler, Hünkâr'ı Ahmet Yesevi bağlantısı ile Sünniliğe çekmeye çalışsalar da bu temelden kasıtlı ve yanlıştır. Çünkü Hacı Bektaş Veli'nin yaşadığı döneme yakın ilk kaynaklar Hacı Bektaş Veli'yi Babaîlere bağlı "Şia" bir derviş olarak tanıtır; üstelik bu açıkça ifade edilir. Kaldı ki Ahmet
Sayfa 135 - KRİPTOKitabı okudu
148 syf.
·
Puan vermedi
Dervişler Anarşistse, Müslümanlar da Komünist Midir?
Kitab'ın Konusu İlginç bir dindarlık konsepti olarak derviş/zahidler, kitabın ana konusunu oluşturmaktalar. Zahidler, ana akım alimler her ne kadar dışlayıcı yorumlarda bulunsalar da kendilerini sapkın olarak görmüyorlar. Zahid düşünüşüne göre kurtuluş yolları ana akım inanca göre sapkın görülse de kendileri için gerçeklik gösteriyor. “halk
Tanrının Kuraltanımaz Kulları
Tanrının Kuraltanımaz KullarıAhmet T. Karamustafa · Yapı Kredi Yayınları · 201693 okunma
Bektaşîlik
Tarikat Horasan Erenlerinden Türkistan Pîri Hoca Ahmet tarafından kurulan Yesevîliğin öğretilerini Anadolu'da yaymak üzere Hoca Ahmet Yesevî müritlerinden olan Hacı Bektaş Veli tarafından kuruldu. XVI. yüzyılda ise Balum Sultan tarafından kurumsallaştırıldı. Anadolu, Balkanlar, Azerbaycan ve İran'da taraftar buldu. Hümanist esaslı bir öğreti olan Bektâşîliğin odağında insan vardır. Tarikatın kurallarına uyan herkes Bektâşî olabilir. Etnik esaslı değil evrensel esaslıdır. Hacı Bektaş Velî çevresine bir takım görevliler almış, bunların bir bölümünü kimi yerlere görevlendirerek göndermiş, oralarda "aydınlatma/irşat" çalışmaları yaptırmıştır. Özetle Bektâşîlik: Anadolu ve Balkanların Türkleşmesinde, halkının Müslüman olmasında büyük rol oynamıştır. Rumeli'nin tamamı Sunnî mezhep olan Bektâşîliği benimsemiştir. Sunnî bir yapıya sahip olan Bektâşî geleneği, Bektâşîliğin Hacı Bektaş Velî'den sonra gelen ismi olan Balım Sultan'ın Dimetoka'dan Kırşehir'e geçmesiyle bu yapıdan ayrılmıştır. 1826 yılına kadar süren bu yeni yapı ve form, özellikle Yeniçeri Ocağı'nın sorun haline gelmesiyle II. Mahmut tarafından adına "Vaka-yi Hayriyye" denilmek suretiyle kapatılmak kaderini yaşamıştır. Bu karardan sonra kuruluşta gayret ve desteği görülen bu yapının, Anadolu'da ve Balkanlardaki varlıklarının eritilmesi süreci başlamıştır.
Sayfa 49 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Rahmetli dedem "Biz Ehli sünnet mezhebik, Bektaşi meşrebik" derdi sık sık. İçinde yaşadığımız coğrafyada Hz Ebubekir ve Hz Ali yolunu farklılaştıranlara inat o, Hacegan yolunun bunları yekpareleştirdiğini belirtir, Ahmet Yesevi ve Hemedânî üzerinden Nakşîliğin ve Bektaşîliğin nasıl bir birlik arz ettiğini ısrarla anlatırdı. Meşrepteki farklılığın mezhepte farklılık olsa da dinde farklılık olmadığının altını çizerdi. Çünkü aynı yolu farklı yürümek başka olsa da maksut ve gaye başka değildi. Hikmet dağı Hacı Bektaş Veli ~Dursun Çiçek
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.