Hayatlarımız, en azından bir yönden filmlere benzer. Ana karakterler, aile bireylerinden ve arkadaşlardan oluşur. Yardımcı rollerde komşular, iş arkadaşları, öğretmenler ve tanıdıklar vardır. Ufak rollerde süpermarketteki güzel gülüşlü kasiyer kız, semtin barında çalışan dost canlısı barmen, haftada üç gün gittiğiniz spor salonunfa birlikte egzersiz yaptığınız adamlar sayılabilir. Bunların yanı sıra binlerce figuran vardır- her hayattan, süzgeçten akıp giden su gibi geçerler, sadece bir kez görülüp bir daha karşımıza çıkmazlar.
2
Böyle sorulara alışmıştım artık. Gelen her yabancıyla ilk karşılaşma öncesi, genellikle kendimi hazırlardım. Bu ihtiyara da, yüzümde yapmacık bir gülümsemeyle diğerlerine verdiğim cevapları verecektim: Cumhuriyet diyecektim, devrimler diyecektim, Türkiye'de kadınların seçme seçilme hakkını Avrupa'daki birçok ülkeden önce aldığını, üniversite hocalarının yüzde kırkının kadın olduğunu anlatacaktım. Bu ülkede yarım asırdan fazladır fes giyilmediğini, erkeklerin dört kadınla evlenmediğini, Türklerin Arap olmadığını, istanbul'da çöller ve develer bulunmadığını, kışın soğuktan herkesin kıçının donduğunu ve bunlar gibi bir sürü cümleyi ardı ardına sıralayacaktım. Bu arada bütün yasal haklara rağmen pek çok kadının hâlâ dayak yediği, kadın sığınmaevlerinin dolup taştığı, doğuda genç kızların aile meclisi kararıyla idam edildiği gerçeklerini saklayacaktım elbette. Çünkü bunları konuşmak milli gururuma dokunuyordu. Hem bütün bunlar gerçeğin tümü değil, sadece bir parçasıydı.
Sayfa 17 - -mayaKitabı okudu
Reklam
Ailem çok uğraştı benim iyi bir eğitim alabilmem için. Bir sürü okula gittim. Sürekli taşınmalarımızın bir hediyesi. Önceleri okul bana iyi geldi. Öğretmenler bana ölümü unutturabiliyordu.Ama sadece birkaç yıl sürdü kürsüdekileri önemsemem. Sonra anlamamaya başladım okulu. Neden bir sınıfta toplanıp bir kişinin dediklerini dinleyip not alıyoruz,diye düşündüm. Eğer bu soruyu sormasaydım çoktan uluslararası politika lisansımı tamamlamış olurdum. Midem bulanmasaydı kağıt ve kalemden,kitaplardan doktora bile yapardım. Bir zamanlar hayal ettiğim gibi bir devlet adamı olurdum. Ama benim, her zaman için hatam çok soru sormam oldu. Bu huyum çok meraklı olmamda değil,yanıtları bilemeyişimdendi. Bana yöneltilen sorulara sorularla yanıt verebiliyordum ancak. Süründüğüm üniversitelerde herkes heyecanla dört beş yıl sonrasını düşünerek anlatılanları dinlerken, ben amfinin şuralarına hikayeler yazdım evimin kapısının üst kilidinin anahtarıyla... Terk ettim okulu. Belki hâlâ bir yerlerde kayıtlarım duruyordur ve yoklama kağıtlarında "yok" yazılıyorumdur. Ve belkide benim için söylenecek en yerinde kelimedir. Ben yokum!
«Peki mutluluğun neyle alakası var? Bunları da sıralayalım. Bir; aile ilişkileri. Mutluluğun, aile ilişkilerinin sağlıklı ya da sağlıksız oluşuyla çok yakından ilişkisi var. İki; belirli bir miktara kadar gelir seviyesi. Üç; mesleğin ve yaptığın işin senin için anlamlı olup olmaması. Dört; kendine yakın bulduğun ve yanında rahat hissettiğin arkadaş-dost-komşu ilişkisi. Beş; "Cesur ve bağımsız biri misin?" sorusuna kendi gözünden verdiğin yanıt. Kendi gözünde var olma cesaretine ne kadar sahipsin? Altı; sağlık. Dikkat ettiniz mi? "Her şeyin başı sağlık," deriz ama mutluluk araştırmasında ancak altıncı sırada yer aldı. Ve yedi… Bilin bakalım ne? Bu bir soru. "Değerlerinle vicdanın rahat mı?" Aşkınlık düzeyinde, yani inanç ve değerlerinle ahenk içinde yaşayan biri misin?»
Sayfa 126
Sohbetin tüm aile arasında haftada en az bir kere olması gerektiği üzerinde ısrarla duruyorum. Çünkü en güçlü tanıklık ortamı tüm aile bir aradayken oluşur. Çocuk iki yaşında bile olsa ona da üç dört dakika vereceksin. Hatta bir aylık bile olsa herkes ona bakacak, sadece bakacak. O ne yapıyorsa sevgiyle, önemsenerek bakıldığını bilecek. "Ben varım, ben ailemin bir parçasıyım," duygusu önemli ve bunu bebekler bile hissediyor
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Reklam
1.000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.