Odayı terk ettiğiniz anda mobilyalar bir milimetre kadar yer değiştiriyor olmalılardı. Sadece bir milimetre, daha fazla değil ki , yaşayanlar için bir sürpriz olmasın.
Atatürk’ün C.H.P’ye bıraktığı gerçek miras devrimleri idi. Bu devrimlerin iki esas temeli, laisizm ve eğitim birliği, C.H.P idaresi devrinde temelinden sarsılmıştır. C.H.P imam-hatip okullarına fıkıh dersi koymakla eğitim birliğini yıkmıştır. O vakitten veya ortanın soluna döndüğünden beri C.H.P Atatürk değil, İnönü partisidir.
Bize, ölümü her zaman daha fazla ölümün izlediği öğretildi. Hayır, bu doğru değil, ölüm her zaman yen hayatın kuluçkasına yatmaktadır, varoluş, kemiklere kadar parçalandığı zaman bile.
“Gece beni asla korkutamaz. Bahsettiğim karanlık, kelimenin tam karşılığı olan karanlık değil, içinde huzur, sevinç ve güzellik nedir bilmeyen, sevgi nedir bilmeyen, gittikçe büyüyen bir güç barındıran, soyut karanlık.”
�RUVA SAVAfi'NIN N E DENi Tarihteki Onlü Çatışmanın Açıklanması Truva Savaşı olarak bilinen Akalar (çeşitli Yunan kabilelerinin ordu larına verilen ortak isim) ile Truvalılar arasındaki on yıllık çatışma klasik mitolojideki en ünlü olaydır. Bu, sayısız trajedilere yol açan uzun, kanlı ve yıkıcı bir savaştı. Bu savaş çeşitli savaşçıların
Neşe kolonya gibi bir şey. Dökünüyorsun, p an ferahlıyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden, üzerinden. Kasvet öyle değil ama, zamk gibi, bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.
Bizim işimiz kadınların doğal güzelliklerini bozmak değil,içlerindeki sanatçılar yaratabilsin ,sevgililer sevsin,sifacilar şifa versin diye,bütün bu varlıklar için vahşi bir kırsal alan inşa etmektir
Porno sadece aşkı (Eros) değil cinselliği (Sex) de yok eder. Por-nografik teşhir cinsel hazda yabancılaşmaya yol açar. Hazzı yaşamayı imkânsız hale getirir. Cinsellik dişinin haz gösterisi ve erkeğin performans sergileyişi şeklinde dağılıp gider. Sergilenen, gösterime sunulan haz, haz değildir. Sergilenme, teşhir edilme mecburiyeti bizzat bedenin yabancılaşmasına yol açar. Beden, optimize edilmesi gereken bir sergi nesnesi şeklinde şeyleşir. Bu bedenin içinde ikamet etmek mümkün değildir. Onu sergilemek, böylece de sömürmek gerekir. Sergileme sömürmedir. Sergileme mecburiyeti bizzat ikamet etmeyi ortadan kaldırır. Dünyanın kendisi bir sergi salonu haline gelmişse ikamet etmek mümkün olmaktan çıkmıştır. İkamet etmek yerini ilgi sermayesini artırmaya yarayan reklam yapmaya bırakır. İkamet etmek kökeninde "huzurlu olmak, huzura kavuşmak, huzur içinde kalmak" anlamına gelir. Sürekli teşhir etme ve performans gösterme zorlaması bu huzuru tehdit eder. Heideggerci anlamında şey de tümüyle ortadan kaybolur. Şey, sadece kült değeriyle dolu olduğu için sergilenmeye gelmez.
"Bir bahçenin ilkbahara hazır olması için, sonbaharda tersyüz edilmesi gerekir. Bahçe her zaman çiçeklenmez. Ama bırakın, hayatınızın altüst oluşlarını kendi içsel döngüleriniz düzenlesin, dışınızdaki başka güçler, kişiler ya da içinizdeki negatif kompleksler değil."
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard
_Din, gönüllü köleliktir. Herzen
_Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı
_Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch
_Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Kasım’da, “Dolu dolu yaşamayı seviyorum, oturmayan ve seyretmeyen her şeyi seviyorum,” diye bir şeyler yazmışım. Buna karşın dolu dolu yaşamıyorum. Yalnızca oturuyorum ve seyrediyorum. Bir tek burada değil. G.P. ile beraberken de.