Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey insan! Senin nokta-yı istinadın ancak ve ancak Allah’a olan imandır. Ruhuna, vicdanına nokta-yı istimdat ise ancak âhirete olan imandır. 
Allah Teala iman edenlere Firavun’un hanımını misal göstererek şöyle buyurmuştur: وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلاً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا امْرَاَتَ فِرْعَوْنَۢ اِذْ قَالَتْ رَبِّ ابْنِ ل۪ي عِنْدَكَ بَيْتاً فِي الْجَنَّةِ وَنَجِّن۪ي مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِه۪ وَنَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ “Allah, iman edenlere ise, Firavun'un karısını örnek gösterdi. Hani o, "Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!" demişti.(Tahrîm-11) -Firavun’un hanımı yüce Allah’a (celle celaluhü) kendisini zalim kocasından, onun kötü işlerinden ve zalimlerin topluluğundan kurtarması için dua etmiştir. Şu halde kötü insanların şerrinden korunmak üç cihetle olmaktadır: 1. Şerli kişiden uzak durmakla, 2. Onun yaptığını yapmamakla, 3. O adama benzeyen kötü insanlardan kaçmakla. -Asiye annemiz Firavun’dan ve onun şerrinden kurtulmak için böyle dua etti. Firavun’un çirkin ameline uymadığı için Allah (celle celaluhü) onu müminlerden kabul etti. Hanımı olsa bile onu Firavun’un ehlinden saymadı. Hz. Lut (aleyhisselam) ile Hz. Nuh (aleyhisselam) hanımları ise iman etmedikleri için cehennem ehlinden oldular. Allah Teala onları peygamber hanımları diye bağışlamadı. -Şerli kocası veya hanımı olanlar istikametten/doğru yoldan şaşmamalıdırlar. Çünkü herkesin ameli kendinedir. Aile içerisinde bir anlaşmazlık çıkarsa hemen boşanma yoluna gidilmemelidir. Allah’a havale edilip sabredilmelidir.
Reklam
Hadis-i Şerif
“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” ( Müslim, İmân 62; Nesâî, es-Sünenü’l-kebir, VI, 458; İbn Hibban, Sahih, III, 221; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, VIII, 69)
Bir adam Tâbiîn devrinin büyük imamı Hasan-ı Basri'ye "Sen mü'min misin?" diye sordu. Hasan-ı Basri: "İman iki çeşittir" diye cevap verdi. "Eğer benim Allaha meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe iman edip etmediğimi soruyorsan, ben mü'minim. Yok eğer "Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir..." ayetinin anlattığı mânâda mü'min olup olmadığımı soruyorsan, Allah'a yemin ederim ki onlardan olup olmadığimı bilemiyorum."
Sayfa 132 - İz Yayıncılık
Ah ah...!
“Bizim ise, hakiki dost ve koruyucu bulunan Allah’a dost olacak yüzümüz: kalmadı... Allah dosttur; kimin dostu? İman eden, samimi müminlerin dostu. . .. Sahtekârların dostu olur mu?”
Sayfa 237 - Med yayınları
Tüm yaptıklarımız Zarar görmez Allah isyan edince Tüm yaptıklarımız kendimizedir. Hakkı yol belleyip dümdüz gidince Tüm yaptıklarımız kendimizedir. Kazancın mal değil imanın olsun,
Reklam
AMEL-İMAN İLİŞKİSİ
• Bizim inancımıza göre iman eden, büyük ve küçük birçok günah işlemiş olsa bile bu günahları sebebiyle kâfir olmaz. Tövbe etme-den ölse dahi bu böyledir, yeter ki yalnız Allâh’a kulluk etmiş ve samimi/ihlâstan ödün vermemiş olsun. Onun hakkında karar verme yetkisi Allâh’a ait olup O (c.c.), dilerse affederek cennetine koyar, dilerse de cehenneme sokarak azap eder. Allâh onun sonunun ne olacağını bize bildirmediği sürece Allâh’la kulu arasına girilmez.
İsim Ve Sıfat Tevhidi🛑 Tevhidin üçüncü kısmı “İsim ve Sıfat Tevhidi”dir. İsim ve sıfat tevhidi, Allah’ın isim ve sıfatlarında birlenmesi, tevhid edilmesi demektir. Bilindiği üzere, Kur’an’da ve Peygamberimizin hadislerinde Allah (azze ve celle)’nin bir takım isimlerinden ve vasıflarından söz edilmektedir. * Allah’ın isimleri “el-Esmau’l-Hüsnâ” veya “Esmâ-i Hüsnâ” diye tabir ettiğimiz güzel isimlerden oluşmaktadır. Bunlar hadislerde ifade edildiğine göre 99 tanedir. Bir Müslüman, bunları layıkıyla kabul etmeli ve bunlar içerisinde Allah’ın birlenmesi gereken isimlerinde Allah’ı birlemelidir. * Allah’ın sıfatlarına gelince; bunlar Allah’ın elinin olması, yüzünün olması, kızması, sevmesi, Arş’a istiva etmesi, tuzak kurması ve buna benzer bazı vasıflarıdır. Bir Müslümanın tüm bu vasıfları ―tevil etmeksizin― Allah’a yakışır şekilde kabul etmesi ve bunlara iman etmesi gerekmektedir. -Alıntı
Peygamberler neden farklı dinler getirdiler?
Allah dünya tarihi boyunca, çeşitli milletlere kendi içlerinden peygamberler ve kitaplar göndererek, insanlardan O’na kulluk yapmalarını istemiştir. İnsan her devirde özü ve yaratılışı itibarıyla aynıdır. Dinin amacı, insanlara Allah’a kulluğun nasıl yapılacağını öğretmek ve böylece onları huzura kavuşturmaktır. İslam kelimesinin anlamlarından
Şüphesiz ki ben (Allah’a) yönelen, iman edip iyi işler yapan, sonra da doğru yolda olan kimseyi çok bağışlayıcıyım. Tâhâ/82
Sayfa 316Kitabı okudu
Reklam
Meleklere İnanmamak İmanıma Zarar verir mi?
Meleklerin varlığını kabul etmek imanın şartlarındandır. Bununla ilgili bir çok ayet vardır: "Elçi-Resul (olan Hz. Muhammed Aleyhisselam), kendisine Rabbinden indirilene (Kur’ani hüküm ve haberlere) iman etti, mü’minler de (bunlara iman, inkiyad ve itaate karar verdi). Hepsi birden Allah’a, Meleklerine, Kitaplarına ve Elçilerine inanıp (teslimiyet gösterdi). Dediler ki; "O’nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz (hepsinin nübüvvetine iman ve fazilet farkını kabul ederiz). İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz Senden bizi bağışlamanı (dileriz). Sonunda dönüp varışımız ancak Sanadır". (İşte gerçek mü’minler böyle teslimiyet gösterenlerdir.) Bakara 285. Ayet meali Kur'an'da varlığı açıkça belirtilen melekleri inkar etmek, insanı dinden çıkarır. Çünkü meleklere inanmamak peygamberi, peygamberin getirdiği kitabı ve tebliğ ettiği dini inkar etmek anlamına gelir zira dini hükümler, peygamberlere melek aracılığıyla indirilmiştir.
120 syf.
10/10 puan verdi
KALBİN SIRLARI ️ . Selamun Aleyküm Sevgili Okur #imamgazalî nin @nesilyayinlari tarafından yayımlanan özgün adı #mükâşefetülkulûp olan #kalbinsırları adlı eserin yorumu ile karşınızdayım. İmam Gazali, sadece İslam dünyasında değil, özellikle Batı'da olmak üzere, tüm dünyayı ilmiyle, fikir ve eserleriyle etkileyen nadide alimlerdendir. İmam Gazâlî, yaşamını Kur'an ve İslam ahlâkında derinleşmeye adamıştır. Bu nedenle, susuz bir kimsenin çölde su araması gibi ilme sarılmış, ömrünü ilim yoluna adamıştır. Eserde, Allah korkusu, sabır ve hastalık, nefsi yenmek ve şeytana karşı koymak, gaflet, fasıklık ve nifak, tevbe, sevgi, Allah’a itaat, O’nu sevmek, Resulü’nü sevmek, namaz, şeytanın düşmanlığı, emanet ve tevbe, merhametli olmak, dedikodu, koğuculuk, zekat, sıla-i rahim ve ana baba hakkı, ibadete devam ve haramı terketmek, ölümü hatırlamak, kanaatin fazileti, ameller mizan ve cehennem azabı, Allah’ı (c.c) zikretmenin fazileti, abdestin fazileti, namazın fazileti, haram yemek, faizin yasak oluşu, kul hakları gibi konular işlenmiştir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki, o iyi/doğru/düzgün olursa bütün vücut iyi/doğru/düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.” (Buharî, İman, 39) İmam Gazali, bu hadis-i şerifin işaret ettiği iyiliğin kalbine doğru bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Kalbimizin derinliklerine inerek bizi kendimizle yüzleştiriyor. Kalbin manevi hastalıklarına ve tedavi yollarına ışık tutuyor. Eser, kalplerimizin ihyası için bulunmaz bir nimet. ️
Kalbin Sırları
Kalbin Sırlarıİmam Gazali · Nesil Yayınları · 2022582 okunma
Hayattayken ahiretini göz önünde bulundurursa, bugünü ve yarını için ganimet bilirse, hayat bir tarafa öldükten sonra bile ameli devam eder. Böyle olduğunda ise gerek hayattayken ve gerekse vefat ettikten sonra onun vesilesiyle neşet eden her şeyden istifade edilir, çünkü onun bütün davranışlarının kaynağında Allah’a iman ve insanlara faydalı olma yatar. Subhânallâh, mümin ne kadar da aziz bir varlıktır!
“Ey iman edenler, Allah’a karşı gelmekten sakının ve sadıklarla beraber olun!” •Tevbe Sûresi / 119
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.