Yoldaşlar. Yeryüzünde değişik halkların yaşadığını söylüyorlar: Yahudiler, Almanlar, İngilizler, Tatarlar. Ama ben inanmıyorum buna. Yalnızca iki halk, iki soy vardır yeryüzünde: Birbirleriyle asla anlaşamayan, barışamayan zenginler ve gariban yoksullar. İnsanların giyim kuşamları, dilleri değişik; ama gidin zengin Fransızların, Almanların, İngilizlerin işçilere nasıl davrandıklarına bakın. İşçi sınıfı için birer haydut, kan emici, gırtlağa takılan kemiktirler onlar.
Sayfa 187 - Can YayınlarıKitabı okudu
Biz şimdi aynı durumu kime yaşatıyoruz?
Biz fabrikada birbirimizi çok tutarık. Almanlar da çok fabrikada. Bizi sevmirler. Bize deyirler, niye çalışırsınız burda. Memleketiniz yok mu, gedin memleketinizde çalışın. Biz derik, savaşta sizden yana dövüştük deyi böyle söyleyirsiniz. Biz böyle söyleyirik, gülüşürler. Dövüşmeseydiniz, deyirler, dövüştünüz ne oldu? Biz deyirik, torpağınızı üç gün erden düşmana verecektiniz, üç gün sona verdiniz. Siznen dövüştük, kötü mü ettik. Arkadaşa deyirler ikide bir, gedesiniz burdan, sizi istemiyirik.
ePub, (‘Beyhan’ öyküsünden)Kitabı okudu
Reklam
"Bir devlet mercii değil de parti, 1 Nisan 1933 tarihinde Yahudi dükkânlarını, esnafı, avukatları, doktorları vb. boykot etmek çağrısı yaptı. 'Almanlar! Kendimizi sakının! Yahudilerden alışveriş yapmayın! yazılıydı pankartlarda. Bunları, boykota uğrayanlar bizzat, kendi dükkanlarının camekânlarına, işyerlerinin, muayenehanelerinin girişine, tehdit altında asmaya zorlanıyordu. İşte terör böyle başladı"
Doğan KitapKitabı okudu
Kimse kim olduğuyla gururlanmazdı...
"Biz burada eskiden hepimiz kardeştik," dedi Serdar Bey bir sır verir gibi. "Fakat son yıllarda herkes ben Azeriyim, ben Kürt'üm, ben Terekemeyim, demeye başladı. Elbette burada her milletten insan vardır Terekemeler, Karapapak da deriz, Azerilerin kardeşidir. Kürtler, biz aşiret deriz, eskiden Kürtlüğünü bilmezdi. Osmanlı'dan kalma yerli de 'ben yerliyim!' deyip gururlanmazdı, Türkmenler, Posoflu Lazlar, çarın Rusya'dan sürdüğü Almanlar, hepsi vardı da kimse kim olduğuyla gururlanmazdı. Bütün bu gururu Türkiye'yi bölüp yıkmak isteyen komünist Tiflis radyosu yaydı. Şimdi herkes daha fakir ve daha gururlu."
İttihat ve Terakki
Harbin sonuna doğru, Cemal Paşa, “Neden harbe girdik?” sorusuna şöyle cevap verecekti: “ Maaş ödeyebilmek için girdik! Hazine bomboştu. Orduya ekmek alacak paramız dahi yoktu. Durumumuzu bizden daha iyi bilen Almanlar ittifak karşılığı para önerdi. Biz de kabul ettik.” 
Sayfa 470Kitabı okudu
“İnsanların en iyileri son savaşta tanrıların yanında çarpışıp onların isyanını paylaşacaktır, çok daha muhteşemdir böylesi, çünkü umut yoktur hiç.”
Sayfa 48 - Sahi KitapKitabı okudu
Reklam
M.M. Bakhtin de var, Şu Rus eleştirmen ve edebiyat düşünürü
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar Rusya’yı işgal ettiklerinde o adam, müsveddelerinden birinin tek kopyasını tutturuyordu; yazmak için yıllarını verdiği, almanca romanlar üzerine kitap boyutunda bir çalışmaydı bu. Müsveddenin sayfalarını teker teker aldı ve o kağıtları tütün sardım, son sayfasına kadar her gün kitabın bir bölümünü sigara kağıdı niyetine tüttürdü.
Sabahattin Ali'nin öldürülmesinden sonra eşi büyük ekonomik zorluklar yaşıyor ve kitaplarını satmak zorunda kalıyor. Ankara'da yaşayan Almanlar bu kitaplara talip oluyorlar. Eve gelip kitaplara baktıklarında bunların Nazi Almanya'sında pek çoğu yakılmış olan kitaplar olduğunu fark ediyorlar.
Sayfa 125
Almanlar, kendi askeri deneyimlerini Osmanlılara aktar­maktadırlar ve Mustafa Kemal, onları ne seviyor ne de güveniyor. Mamafih harika askerler olduklarını düşünüyor ve onlardan ola­bildiğince fazlasını öğrenmek için kolları sıvıyor. General Litzman tarafından yazılmış askeri bir elkitabını tercüme ediyor ve genel pla­nını bizzat tertiplemiş olduğu bir tatbikatı denetlemeye gelen Mare­şal von der Goltz'u etkiliyor.
Sayfa 231Kitabı okudu
Kadınlar düşman bir ırktır, Almanlar gibi.
Sayfa 389
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.