Şimdi sizlere daha detaylı olarak açıklamaya çalışacağım bu altı yöntemi şöylece sıralayabiliriz:
1- Sizden beklenilenin, tam tersini yapmak.
2- Bilinçli olarak "iltifat'' etmek.
3- Bilinçli olarak, karşımızdakileri "kışkırtmak" ya da "meydan okumak".
4- Üstün bilgi yöntemi.
5- Dolaylı yol yöntemi.
6- ''Hacı yatmaz yöntemi .Beklemek yerine eyleme, harekete ve yapmaya doğru ilk adımı atın ve bundan korkmayın
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu
1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
ATSIZ'DA IRK-IRKÇILIK / SOYCULUK:Kimlerin Türk olduğu konusunda Atsız'ın geldiği son noktayı yukarıda belirttik. Başlangıçta Türk kökünden gelmeyenleri Türk saymayan Atsız, daha sonra Türk kökünden gelmiş kadar Türkleşmiş olanları ve başka bir ırkın şuurunu taşımayanları da Türk saymaktadır. Atsız bu konudaki fikrini örneklerle de
FİKİR YAZILARINDA VE KALEM KAVGALARINDA ATSIZ ÜSLUBU
Bu bölümde Atsız'ın romanlarındaki üslup üzerinde durmayacağız. Romanlarını incelerken bunu yaptık. Burada aslında iç içe girmiş bulunan, birbirlerinden pek de farkı olmayan fikir yazılarına ve kalem kavgalarına bakacağız. Atsız'da baskın olan polemik üslubu, fikir yazılarına da sık
Kırk sayısının gizemi nereden geliyor?
Hemen hemen bütün kültürler sayılarla ilgilenmiş, hatta sayıların
yaşamdaki rollerini biraz da abartmişlardır. Filozoflar da her şeyi sayı ite
açıklamaya çalışmışlar, sayıların gizli, ahlaki ve sembolik güçleri olduğunu,
alemin bile belirii sayısal ilişkilere göre yaratıldığını ileri sürmüşlerdir.
‘ 1 ’
1. Doğru kişi ile evli olduklarını düşünüyorlar ve evliliklerine bakışları olumlu;
2. Birbirlerinin farklı taraflarını kabul ediyor ve bu farklılıkları yönetmeyi biliyorlar;
3. Aralarında nasıl tartışacaklarını biliyorlar; birbirlerini incitmeden tartışabiliyorlar;
4. Aralarında küs kalmıyorlar;
5. Birbirlerini çekici buluyorlar ve cinsel hayatlarını devam ettiriyorlar;
6. Şu altı alanda çıkan sorunlarda, aralarında konuşup uzlaşabiliyorlar:
- Aileler arası ilişkinin nasıl olacağı,
- Cinsel yaşamın sıklığı ve içeriği,
- Çocukların eğitiminin nasıl yapılacağı, - Eve giren paranın nasıl yönetileceği,
- Ev işlerinin kimler tarafından ve nasıl yapılacağı,
- Boş zamanların nasıl geçirileceği;
7. Arkadaşlıkları iyi. Mutlu çiftler eşleriyle beraber olmak tan kaçmıyorlar; aksine beraber olmaktan hoşlanıyorlar.
Anıtkabir inşaatı 1943'te başladı ve 10 yıl sürdü. Ankara caddelerinde gerçekleştirilen ve bir önceki bölümde ayrıntılı bir şekilde anlatılan törenin ardından Anıtkabir 10 Kasım 1953'te resmi olarak açıldı. Ancak, herhangi bir inşaatın başlayabilmesi için önce müsait bir yere ve uygun bir tasarıma ihtiyaç vardı. Anıtkabir için yer
1929 yı lının Aralık ayının başlarında Yozo'nun deniz kıyısında bulunan Seişoen adlı bu sanatoryuma yatırılmasıyla biraz tantana oldu. Seişoen ' de otuz altı verem hastası bulunuyordu. İkisi ağır hastaydı, on biri hafif . Kalan yirmi üçü ise nekahet dönemindeydi. Yozo'nun yatırıldığı Birin ci Doğu Koğuşu, deyimi yerindeyse, üst sınıf olup altı oda dan oluşuyordu. Yozo'nun odasının her iki yanındaki oda da boştu. Koğuşun batı ucundaki 6 numaralı odada koca burunlu, uzun boylu bir üniversite öğrencisi vardı. Doğu taraf ı ndaki 1 ve 2 numaralı odalarda ise birer genç kadın yatıyordu. Bu hastaların üçü de nekahet dönemindeydi.
Sayfa 15 - İttaki yayınları 14 temmuz 2023Kitabı okudu